Kaşıkçı'nın nişanlısı ve Washington Post'tan "Suudi Arabistan'ın ev sahipliğindeki G-20'ye katılmayın" çağrısı

Hatice Cengiz, ikinci vefat yıl dönümü nedeniyle Kaşıkçı'nın köşe yazarı olarak çalıştığı Washington Post gazetesi için, "Cemal Kaşıkçı'dan yoksun kaldık. Ama onun sessizliği her şeyi anlatıyor." başlıklı bir makale kaleme aldı.

İki yıl önce hayatının en güzel günlerini yaşayacağının hayalini kurarken, Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda vahşice öldürüldüğünü belirten Cengiz, "Son iki yılda, bu iğrenç suçu işleyen ve masum bir adamı öldürenler ve bu canavarlığın emrini verenlerin yargılanmaması ve ceza almamasının hayal kırıklığı ve acısıyla başa çıkmak zorunda kaldım." ifadesini kullandı. 

Kaşıkçı'nın Orta Doğu'nun daha iyi bir yer olması için, değişim sürecinde yer alınması gerektiğini söylediğini aktaran Cengiz, fikirlerine ve yazılarına ihtiyacı olan birçok kişinin kendisinden mahrum kaldığını kaydetti.

Kaşıkçı'nın gücünü düşünceleri ve yazılarından alan bir adam olduğunun vurgulayan Cengiz, "Ölümle gelen sessizlik, anlayabilenlere çok şey söylüyor. Ölüm, genellikle ardında sayısız pişmanlık ve dilek bırakır. Cemal'in birçok arkadaşı bana gelip taziyelerini sundu, onların gözünde acı ve pişmanlığı gördüm, kelimelere gerek yoktu. Ancak, gerekli adımları atmak yerine, kulaklarını kapatan siyasetçiler, kafalarında kendi çıkarları ile uğraşıyor." değerlendirmesinde bulundu. 

Cengiz, Kaşıkçı'nın hayattayken söylemediği ya da söyleyemediği birçok şeyin ölümünün ardından dünyanın farklı yerlerinde duyurduğuna işaret ederek, "Ne kadar şanslıyız ki onun nezaketini, orijinal ve önemli kavrayışına sahip olduk. Ancak ne kadar da şanssızız ki insanlık testini geçemeyen, insani değerleri ve uluslararası hukuku görmezden gelen liderlerimiz var. Tarih bu liderlere merhametle bakmayacak." görüşünü paylaştı.

- Cengiz'den G-20 liderlerine katılacak liderlere çağrı 

Bugün, ABD'nin hukukun üstünlüğünü önemsediğini kanıtlamasının her zamankinden daha önemli olduğunu belirten Cengiz, "ABD yönetimi ve diğerleri, cinayeti aydınlatan kanıta ve kayıtlara sahip oldukları halde, bunları resmi olarak dünyaya yayınlamak istemediler. Trump yönetimi, sessizliğiyle maddi kazanç dışında hiçbir değeri olmadığını gösteriyor. Eğer gelecek için vizyonları buysa, boş özgürlük toprakları dışında arkalarında bir şey bırakmayacaklardır." değerlendirmesini yaptı.

Suudi Arabistan'ın yakın zamanda Cemal Kaşıkçı davasını kapattığını anımsatan Cengiz, bu ülkedeki yargı sürecini, "komik bir alaydan başka bir şey değildi." nitelendirmesinde bulundu.

Suudi Arabistan'ın kasım ayında G-20 Zirvesine ev sahipliği yapacağına dikkati çeken Cengiz, "Bugün dünya liderlerinin yapacağı en akıllıca şey ve artık çok geç olsa bile Suudi Arabistan Veliaht Prensi için en iyi ceza, bu zirveye katılmamak olacaktır. Bu, Kaşıkçı cinayetinin sorumlusu olan ve hala bunun sonuçlarından kaçmayı başaran mevcut Suudi yönetimine artık daha fazla meşruluk kazandırılmasını önleyecektir." mesajını verdi. 

- "Kaşıkçı'nın öldürülmesi için emir veren ve bunu tertipleyenler için adalet sağlanmadı"

Öte yandan Washington Post Yayın Kurulu da "Cemal Kaşıkçı cinayetinden bu yana Suudi Arabistan'ın yöneticisinin zalimliği sadece arttı." başlıklı bir yazı yayımladı.

Kaşıkçı'nın cinayete kurban gitmesinin üzerinden 2 yıl geçtiğinin vurgulandığı yazıda, "Bu süreçte iki şey hiç değişmeden kaldı. Birincisi, Kaşıkçı'nın öldürülmesi için emir veren ve bunu tertipleyenler için adalet sağlanmadı, ayrıca Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve defakto yöneticisi Muhammed bin Selman da rejimini, ülkesinin modern tarihindeki en zalim ve en suçlu rejimi haline getirdi." görüşü paylaşıldı. 

Kaşıkçı cinayeti sonrası uluslararası tepkilere rağmen Muhammed bin Selman'ın davranışlarını değiştirmediğine işaret edilerek, Ekim 2018'de Kanada'ya eski bir istihbarat görevlisi olan Saad Aljibri'yi öldürmek için bir ekip gönderdiğinin ortaya çıktığı ve bu yıl mart ayından itibaren Suudi Arabistan yönetiminin bu kişinin çocuklarını ve kardeşini rehin tuttuğu belirtildi.

Muhammed bin Selman'ın, Kaşıkçı cinayetini, kadınların tutuklanması ve işkence edilmesini organize eden yardımcısı Suud El Kahtani'ye hiçbir ceza verilmediğinin ifade edildi. Muhammed bin Selman'ın da CIA ve BM soruşturmalarının sonucunda suçlu bulunmasına rağmen, kendisi hakkındaki suçlamaları kabul etmediği anımsatıldı.

- Washington Post Yayın Kurulu da G-20 liderlerine çağrıda bulundu

Suudi Arabistan'ın kasımdaki G-20 Liderler Zirvesine ev sahipliği yapacağına vurgu yapılan yazıda, "Veliaht Prens bu toplantıya katılan dünya liderleri tarafından itibarının iade edilmesini umuyor. Kovid-19 nedeniyle sanal ortamda düzenlenecek olsa bile, bu zirve Bin Selman'a İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron gibi liderlerle dünya lideri pozu verme imkanı tanıyacak." değerlendirmesi yapıldı.

G-20 Zirvesi yapılacaksa bu zirvenin adının "Dokunulmazlık Zirvesi" olarak değiştirilmesi gerektiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

"Bu ortamda yapılan bir zirvenin tek anlamlı sonucu, Muhammed bin Selman'a diğer gazetecileri öldürmekte ve daha fazla kadın hakları savunucularına hiçbir sonuçtan korkmaksızın özgür olduğu mesajı vermek olacaktır.  Demokrat liderler, Çin, Rusya ve diğer baskı rejimlerinin saldırısı altındaki liberal değerleri savunmamız ve desteklememiz gerektiğinden bahsediyor. Buna başlamanın mükemmel bir yolu, G-20 Zirvesine katılmak için Muhammed bin Selman'ın siyasi tutukluları serbest bırakmasını ve Kaşıkçı cinayetinde tüm sorumluluğu üstlenmesini şart koşmak olabilir."