Gençler tedbirli eğitim için örnek teşkil etti

Gençlik ve Gönüllülük Projesi zirvesi için 81 ilden gençler Konya’da buluştu. Maske, mesafe, temizlik kurallarına dikkat eden gençler eğitim faaliyetlerinin nasıl devam edebileceğine dair bir örnek oluşturdu.

Gençler tedbirli eğitim için örnek teşkil etti

Projeye dair açıklama yapan KOP Gençlik Derneği Başkanı ve Proje Koordinatörü Ahmet Katıksız; yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“81 ilden gençlerimiz tüm tedbirleri alarak geçtiğimiz hafta covid19 açısından riskli olarak tanımlanan Konyamıza geldiler. Bir zirve gerçekleştirdik ve şükürler olsun hiçbir genç birbirinin sağlığını tehlikeye atmadan bu süreci en sağlıklı şekilde tamamladık. Pandemi sonrasında Türkiye’de gerçekleşen ilk gençlik zirvesi olması hasebiyle de endişeli olduğumuz süreci sorunsuz bir şekilde atlattık. Gençler ülkemizde gönüllülüğün güçlenmesi ve covid19 sürecinde yaşanan sorunlara dair ihtiyaç ve beklentilerini ortaya koydular. Ortaya çıkan sonuç bildirgemizi bugün kamuoyu ile paylaşıyoruz. İnşallah gençliği destekleyen ve her daim gençliğin yanında olan bir Cumhurbaşkanımız var, Sn Cumhurbaşkanımız nezdinde de ilgili karar alıcılarla sonuçları paylaşmaya devam edeceğiz. 

whatsapp-image-2020-08-20-at-12-25-25.jpeg

Sonuç Bildirgemiz ise şu şekilde:

Bizler Türkiye'nin 7 ayrı coğrafi bölgesinden 81 ilinden yola çıkarak 3 bölgesel çalıştay ve bir zirve kapsamında bir araya gelmiş gençleriz. Türkiye’nin farklılıkları gibi bizler de farklıyız. Gençlik ve Gönüllülük Projemizi Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve daha sonra bütün dünyayı saran Covid-19 öncesinde gerçekleştirmeye karar vermiş aktörleriz.

Covid19 sürecinde bir araya gelmenin, seyahat etmenin, virüsü yaymanın ne kadar büyük bir risk teşkil ettiğini bilen ve bunun farkında olarak tüm tedbirlerimizi alarak Anadolu’nun farklı şehirlerinden yola çıktık ve Konya'da buluştuk.

Önümüzde iki adet konu başlığı vardı:

  1. Anadolu adlı ortak coğrafyamızda gönüllüğün güçlendirilmesi
  2. Covid-19 sürecinde gençliğin ortaya çıkan ihtiyaç beklentileri

Bölgesel çalıştaylarımızı Ege ve Marmara Bölgelerinden gençlerle Bursa’da, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden gençlerle Bingöl’de ve Akdeniz, Karadeniz ve İç Anadolu Bölgelerinden gençlerle Konya illerinde gerçekleştirdik.

Bölgesel çalıştaylarımızı gerçekleştirdiğimizde dünyada yaşanan bir salgın, pandemi ve COVİD19 süreci yoktu. Ve, bizler gönüllülüğü pandemi sürecinden önce konuşmaya başlamışken dünya insanlarını bütüncül bir anlamda tehdit eden pandemi süreci ile karşılaştık.

Covid19 başladığı günden itibaren 21. yüzyılın  iletişim çağı olmasının bir sonucu olarak dünya ülkelerini olduğu ve bizim yaşadığımız coğrafyayı da korkunç bir şekilde etkilemeye başladı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı ve Sağlık Bakanlığımız öncülüğünde kurulan Bilim Kurulunun kararları doğrultusunda salgının yayılması ve daha fazla kişinin etkilenmemesi için gerekli olan tüm tedbirler alınmış olsa da yaz sezonuyla birlikte düğünlerin, asker uğurlamalarının, nişan, kına vb etkinliklerin başlaması, turizm bölgelerine hareket eden insanların kontrolü bırakması, sokaklarda gezen insanların maskelerini kullanmamaları salgının ülkemizde yeniden yayılma sürecine neden oldu.

whatsapp-image-2020-08-20-at-12-25-26-2.jpeg

Bizler, Anadolu’nun farklı şehirlerinden Konya'ya  üretim ve gençliğin geleceğine dair konuşmak adına bir araya gelmiş gençler olarak yaşadığımız coğrafyadaki tüm insanlara çağrımız üretimin, eğitimin, çalışmanın durmamasıdır. Bunun içinde herkesin her zamankinden daha tedbirli olması gereken bir süreçten geçiyoruz. Salgının daha hızlı yayılması sonucunda milyonlarca çocuk ve gencimizin okullardan, eğitimden uzak kaldığını düşünsenize yaşadığımız coğrafyaya verebileceğimiz en büyük zarar bu olacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak belirtilen tedbirlere uymamız halinde bugün bizlerin bir arada olduğu gibi üretim temelli etkinliklerin devam etmesinde hiçbir mahsur olmayacaktır.

Farkındayız! Türkiye olarak tüm dünya ülkeleri gibi bizde zorlu bir süreçten geçiyoruz. Ekonomik olarak yaşanan sorunlar, gençlerin işsizlik sorunları, özellikle gelecek kaygısı, yarın nasıl bir dünyaya uyanacağız endişesi zihinlerde derin bir soru işareti oluşturuyor. Fakat bunun yanı sıra en dinamik dönemimizi yaşıyoruz. Gençliğin enerji ve sinerjisini farklılıklarımızla Türkiyemizin güçlenmesi sürecine yansıtmak istiyoruz. Eğer Anadolu adlı ortak coğrafyamız gelişmiş dünya ülkeleri ile rekabet edecekse bunu sağlayacak olan gençliğin farklılıklarıyla birlikte çalışma kültürü altında buluşmasıdır.

Değerli karar alıcılar,

Yarınlarımıza daha yaşanılabilir bir Türkiye bırakmak ve bugün yaşadığımız zaman dilimi içerisinde de toplumsal huzurumuzun ve mutluluğumuz için biz gençlerden başlayarak ayrıştıran söylem ve politikalardan uzak durun.

Biz, gençler ayrışmak değil, farklılıklarımızla bir araya gelerek bize ait olan coğrafyamızın güçlenmesi için emek vermek ve enerjimizi, sinerjimizi bu doğrultuda kullanmak istiyoruz.

Covid19’un başladığı ilk günden itibaren gönüllülüğün ne kadar önemli olduğunu hep birlikte gördük. Eğer gönüllülük kavramını yaşadığımız coğrafyada güçlendirebilirsek ki gönüllülük derken insanların yaşadığı coğrafyaya, yaptıkları işe, paylaşıma gönüllülüğü, ben değil biz diyen bir anlayışla hareket etmelerine ve toplumsal zeminde birlikte çalışma kültürüne yönelik gönüllülük duygusunu önemsiyoruz.

Bizler, gönüllülüğün toplumsal yaşamda yaygınlaştırılması hedefiyle bir araya geldik. Son dönemde YÖK tarafından projemizin hemen akabinde üniversitelerde gönüllülüğün seçmeli bir ders olması bizleri sevindirmiş olsa da ilk okuldan itibaren tüm eğitim aşamalarında gönüllülüğün bir ders haline getirilmesi arzusunu taşımaktayız.

Gönüllülük yaşadığımız coğrafyanın güçlenmesi yolunda bir mihenk taşı iken ülkemizde gönüllülük temelli projelerin Gençlik ve Spor Bakanlığı başta olmak üzere tüm kamu ve kuruluşları tarafından desteklenmesi ve desteklemeler yapılırken gençliğin ayrıştırılmaması önem arz etmektedir.

Bizim bir hayalimiz var yaşadığımız coğrafyanın her zamankinden daha güçlü bir noktaya ulaşması adına gençliğin ayrıştırılmadan farklılıklarıyla bir zenginlik olarak görülüp ülkenin kalkınma sürecine dahil edilmesi. Biliyoruz Covid-19 süreci bilimsel çalışmaların ortaya koyduğu sonuçlar doğrultusunda bitecek, ama asıl önemli olan bugün ülkemizde yaşayan gençlerin geleceklerine dair yaşadıkları belirsizlikler, bizim sizden istediğimiz gençliğin istihdamına yönelik gençlik dostu yaklaşımların arttırılmasıdır.

Her gün kamuoyunda tartışılan Z kuşağı kavramının ihtiyaç ve beklentilerini anlamak adına daha çok dinlemek gerektiğini ve X, Y kuşağının doğduğu dünya ile Z kuşağının yaşadığı dünya arasında ki farklılıkların görülmesi gençliğin daha doğru anlaşılması ve desteklenmesini sağlayacaktır.

Bizler bugün zirvemizin akabinde Anadolu’nun farklı şehirlerine yeniden dağılacağız ve gittiğimiz her yerde gönüllülük esaslı çalışmalarımıza devam ederken en büyük ihtiyacımız karar alıcıların politikalar üretirken bizleri odağına alan bir yaklaşımla hareket etmeleridir. Bizler sadece Türkiye’yi takip eden veya Türkiye’de ki gelişmelerle yaşamını yaşayan aktörler değiliz. Aynı zamanda dünyanın gelişmiş ülkelerdeki akranlarımızın yaşadığı dünyanın ve fırsatlarının da farkındayız. Bizler üretmek için fırsat kovalayan ve arayış içerisinde olan gençler olarak ülkemizde üretimin parçası olmak için gönüllüyüz. Hepimizin ortak bir hayali var yarınlara daha yaşanılabilir bir coğrafya bırakırken bugünleri de daha kaliteli bir şekilde yaşamak.

Bizler İnsanlık İçin Gönüllere Dokun sloganıyla yola çıktık. Bunun nedeni COVİD19 sürecinde yaşama veda eden Cemil Taşçıoğlu, Dilek Akçabelen, Ali İhsan Bulut, Feriha Öz, Tuğba Kuşdemir, Hasan Ecevit ve daha bir çok ismin başka yaşamları hayatta tutmak için verdikleri emek sonucunda aramızdan ayrıldıklarının farkındaydık.

Dünya Covid-19 sonrasında yüzölçümü olarak küçülmese de insanlık için eskisinden çok daha küçük olacak. Ve, dünyanın gelecek süreçte genişlemesi için insanlar arasında ki gönüllülük duygusunun güçlenmesi, paylaşımın artması, adil dağılımın sağlanması, hak ve eşitlikler açısından dengenin yeniden sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Belki de hiçbir zaman eski düzenin içerisinde yaşadığımız dünya gibi bir dünyada yaşayamayacağız. Ama daha iyi bir düzeni insanlık olarak hep birlikte inşa edebiliriz. Bunun için Ayrışmadan bir bütün olarak kendi içimizden başlayarak birliktelik kavramını bütün dünyaya yaymamız gerektiğini ve Covid-19 unda aslında bunun için büyük bir fırsat olduğunu düşünüyoruz.

Son olarak şunu ifade etmek isteriz ki Anadolu adlı ortak coğrafyamızda Covid-19'un bitmesi için emek veren başta sağlıkçılarımız olmak üzere herkese gönül dolusu teşekkür ediyoruz. Ve biliyoruz ki yaşamın normalleşmesi aşının veya tedavinin bulunmasından önce biz insanların elinde.

Biz, projemizin gerçekleşmesi aşamasında desteklerini esirgemeyen ve bu süreçte risk alarak bir araya gelen ama sonrasında sorunsuz bir şekilde memleketlerine dönen tüm gençlerimize ve kurum kuruluşlara teşekkür ediyoruz.”

whatsapp-image-2020-08-20-at-12-25-26.jpeg

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.