"Önce süslemeler başlamış. Sonraki yüzyıl okuma yazmayla beraber desenler kazınıp yazılar yazılmaya başlamış. Mesela Osmanlı'nın klasik döneminde, 15-16. yüzyılda artık çok daha edebi şiirlerle karşılaşıyoruz ve daha sonra içinde yatan kişinin kimlikleri ortaya çıkmaya başlamış. Fesler, kavuklar yapılmaya başlamış. Kadın mezarları ayrı bir estetikte yapılmış. Hocaların, alimlerin, sanatçıların, askerlerin ayrı… Artık mezarlar da kimlik kazanmaya başlamış. Mezar taşlarına baktığınız zaman bizim kentleşme, kültürleşme ve tarihimizde attığımız her adımı görmemiz mümkün."