Öğretileri ile tüm dünyada ilgi uyandıran düşünce adamı, mutasavvıf Mevlana Celaleddin-i Rumi, vefatının 747'nci yılında törenlerle anıldı.
Pandemi tedbirleri altında seyircisiz Sema Ayin-i Şerifi


Hazreti Mevlana'nın 747. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma törenlerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu üyeleri, Konya'da Sema Ayin-i Şerifi icra etti.



Pandemi nedeniyle seyircisiz gerçekleştirilen tören sosyal medya ve internet sitelerinden canlı olarak yayınlandı, büyük ilgi gördü.




Sema, Mevlevi dervişi olarak kabul edilen semazenler tarafından gerçekleştirildi.



HER KIYAFETİN BİR ANLAMI VAR
Sema, kulun hakikate yönelip, akılla- aşkla yücelip, nefsini terk ederek, hakta yok oluşu ve olgunluğa ermiş, kamil bir insan olarak tekrar kulluğuna dönüşüdür.


Özel kıyafetlerle sema yapan semazenlerin başındaki sarık 'sikkesi', Mevlevilikte ölünce başucuna dikilen mezar taşını, hırkası mezarını, üst tarafı dar, aşağısı geniş ve kolsuz beyaz renkli kıyafeti olan 'tennure' kefenini temsil ediyor. Tennurenin üstüne ise iliksiz ve düğmesiz yelek 'destegül' bele ise dört parmak genişliğinde Arap alfabesinde elif harfine benzer 'elifi nemed' kuşak takılıyor.



Tasavvuf müziği eşliğinde gerçekleşen sema gösterisinde semazenler, ilk önce kollarını çapraz bağlayarak, görünüşte 'Bir' rakamını temsil eder ve böylece Allah'ın birliğini tasdik eder. Ardından kollarını her iki tarafa açıp zikir yaparak, sağ eli dua eder gibi yukarıya, sol eli aşağıya açıktır.



Bu, 'Haktan alır, halka saçarız, hiçbir şeyi kendimize mal etmeyiz, görünüşte var olan, vasıtalık eden bir suretten başka bir şey değiliz' anlamına gelmektedir. Sağdan sola kalbin etrafında dönerek, bütün insanları, bütün yaratılmışları, bütün kalbiyle sevgi ve aşkla kucaklayışıdır. Yedi bölümden oluşan semanın her bölümünün ise ayrı bir manası bulunuyor.














