Gönüllülük için Konya’da buluştular

Projeye dair açıklama yapan Proje Koordinatörü ve KOP Gençlik Dernek Başkanı Ahmet Katıksız; şunları söyledi:

“KOP Gençlik Derneği olarak Anadolu adlı ortak coğrafyamızdaki insani ve vicdani duyguları geliştirmek, insanlar arasındaki yardımlaşma duygularını arttırmak ve özellikle erken yaşlardan itibaren çocuklarımızın ve gençlerimizin gönüllülük kavramının içine girmeleri için Gençlik ve Gönüllülük Projemizi gerçekleştirmeye karar verdik. Uzun bir süredir devam eden bir hikayeyi devam ettiriyoruz. Geçmişte de farklı alanlarda projeler gerçekleştirdik. Her gerçekleştirdiğimiz projeyle Anadolu gençliğinin toplumsal yaşamdaki rolünü güçlendirmeye çalışıyoruz.

Türkiye olarak çok büyük bir gençlik gücümüz var fakat bu gençliğin kendi içinde bunalımlı bir ruh hali var. Gençlerle bir araya geldiğimizde her seferinde gördüğümüz tablo aynı oluyor. Gençlik bir arayış içerisinde ve bu arayışın karşılık bulması gerekiyor. Bunun içinde her şeyi devletten beklemek yerine sivil toplum kuruluşları ve özel sektör taşın altına daha güçlü bir şekilde elini koymalı. Biz, gençliği anlamalıyız. Gençlik anlaşılmak istiyor. Eğer gençliğimizi anlayamaz ve arayışına karşılık oluşturamazsak maalesef dünya ile rekabet etme imkanımız olmayacak. Düşünün elinizde bir hazine var ama siz bunu kullanamıyorsunuz. Gençlik bizim hazinemiz, bizim bu hazinenin farkına varıp bunu daha güçlü bir Anadolu için kullanmamız gerekiyor.

Bugün ikinci durağımız olan Konya’dayız. İç Anadolu, Akdeniz ve Karadeniz Bölgelerinden gençlerimizle birlikteyiz. Gençliğin gönüllülükle ilgili bakış açısını bizatihi kendilerinden alıyoruz. Gençlik gönüllülükle ilgili ne düşünüyor ve ülkemizdeki gençler arasında gönüllülük duygusunun gelişmesi yaygınlaşması için neler yapılabiliri konuşuyoruz. 17 20 Nisan’da ise bölgesel çalıştaylarımızın sonrasında bir zirve gerçekleştireceğiz. Zirve ile Türkiye’nin gençleri Konya’ya gelecek. Anadolu’da gönüllülük duygusunu nasıl geliştirebilirizi konuşacağız. 

Gönüllülük kavramını çok boyutlu bir şekilde ele almak gerekiyor. Gençliği ayrıştırmadan bütüncül bir yaklaşımla ortaya bir hikaye koymak ve gençliğin memleket sevdasıyla bir araya gelerek insani ve vicdani duygularla toplumsal dayanışmanın temel aktörü olmasını sağlamak gerekiyor. Son günlerde maalesef çok üzücü ve hepimizi derinden etkileyen olaylar yaşadık. Elazığ depremi, Van’da çığ altında kalan vatandaşlarımız ve son olarak İstanbul’da pistten çıkarak parçalanan uçak. Bu olayların hepsi bir kez daha gösterdi ki biz birbirimizle dayanışma içerisinde olmak ve özellikle yaşanan acılar karşısında ortak bir noktada buluşmak zorundayız.

Gençlik ve Gönüllülük Projesiyle ortak acılarımızdan hareketle kendi coğrafyamızdan başlayarak dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan acılar etrafında insani ve vicdani duygularla birleşerek dayanışma içerisine girmeyi konuştuk. Gençler farklılıklarıyla bir araya geldiler ve acıların ortak verdiği duyguları konuşarak ülkemizdeki gönüllülük esaslı dayanışma sürecini konuştular. Bölgesel olarak bakış açılarını ortaya koydular.

Gönüllülük derken kavramı belirli bir kalıba sokmamak gerektiğini ve özellikle Anadolu gençlerinin yaşadığımız coğrafyaya olan sevgisiyle iş hayatından, eğitim hayatına, aile yaşamından, sosyal yaşama kadar her alanda gönüllülük duygusuyla hareket etmenin gerekliliğini ortaya koydular. Eğer bir yerde çalışırken sadece çalıştığınız yerdeki işi yapmaksa amaç bu sizi bir noktaya kadar götürür ama gönüllülük duygusu ile hareket ediyorsanız verdiğiniz emek karşılık bulurken çok daha etkin sonuçlar ortaya çıkarır. Bugün Türkiye olarak bizim en temel sorunlarımızdan bir tanesi iş hayatında bunalmışlık olması, eğitim sistemi içerisindeki her bireyde bir sıkılganlık olması; bir şeylerin değişmesi gerekiyor. Ve, değişimi yaşamında doğrudan yaşayan aktörler olan gençlerin tartışması ve geleceklerine yönelik fark oluşturan bir yaklaşım ortaya koymaları gerekiyor. Tam da bundan hareketle Anadolu’nun gençleriyle bir araya geliyoruz. Sorguluyoruz kendimizden başlayarak yaşadığımız coğrafyadaki tüm süreçleri değerlendiriyor ve farklılıkların bir araya gelerek emekle oluşturduğu bir bakış açısı geliştiriyoruz.”