Bakan Kurum: Türkiye'de ve dünyada yaşanan seller iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini net şekilde gösteriyor

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, G7 üyesi birçok ülkenin dünyayı kirlettiğine şahit olduklarının altını çizerek, G20'de emisyon miktarlarını, karbon ayak izini azaltacak adımların hızlı şekilde atılması gerektiğini tartıştıklarını, bu noktada samimi bir duruş sergilenmesi ile somut, gerçekçi adımların atılmasının önem taşıdığını belirtti.

Bakan Kurum, İtalya'nın Napoli kentindeki tarihi Palazzo Reale'de (Kraliyet Sarayı) düzenlenen G20 Çevre, İklim ve Enerji Bakanları Toplantısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'de ve dünyada yaşanan sellerin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini net şekilde gösterdiğini, şehirlerin altyapısının da bundan etkilendiğini, vatandaşların can ve mal güvenliğinin tehdit altında kaldığını söyledi.

Bugün sadece Türkiye'de değil, Avrupa'nın pek çok ülkesinde yaşanan sel felaketlerini, bunları yaşayan G20 üyesi ülkelerin bakanları ile görüştüğünü belirten Kurum, "Artık iklim sebebiyle göçlerle karşılaşıyoruz. Bu da gösteriyor ki, artık tüm dünya iklim değişikliğinin etkilerini net şekilde hissetmektedir." dedi.

Bakan Kurum, G20 Çevre Bakanları Toplantısı'nın, Vezüv yanardağının eteğindeki Napoli şehrinde düzenlenmesinin anlamlı olduğunu, oldukça verimli geçen toplantılarda tüm katılımcıların fikirlerini açıkça dile getirdiğini, bundan sonra meselelerin çözümüne yönelik daha kararlı adımların atılacağını vurguladı.

- "Kerry ile oldukça verimli bir toplantı gerçekleştirdik"

Çevre, enerji ve iklim meselelerinde, ülkelerin gelecek 30-50 yıla ilişkin tedbirleri görüşmek üzere Napoli'de bulunduklarını belirten Kurum, "İki gün boyunca görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Oldukça verimli bir toplantı oldu. Ülkemiz adına belli kazanımlarımız da oldu." ifadesini kullandı.

Bakan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

"ABD Başkanı İklim Özel Temsilcisi John Kerry ile oldukça verimli bir toplantı gerçekleştirdik. İklim finansmanına erişim noktasında, ülkemize diğer ülkelere nazaran yapılan haksızlığın giderilmesi noktasında desteklerini talep ettik. Oldukça verimli bir toplantı oldu. Avrupa Birliği Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ile de bir görüşme yaptık. Bu çerçevede AB'nin Dünya Bankası nezdinde mutabakatı hazır ve ancak bitirilmemiş konulara ilişkin görüşmeleri kendilerine aktardık ve bu çerçevede Glasgow'da Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı öncesinde mutabakatın bitirilmesi noktasında gerek Alman mevkidaşımızdan gerekse ABD'de iklim noktasında tek söz sahibi olan John Kerry'den desteklerini istedik. Olumlu görüşmeler yapıldı ve ülkemize yapılan haksızlığın giderilmesi noktasında ülkemize destek vereceklerini ifade ettiler."

Bakan Kurum, iklim değişikliğinin etkilerini tüm dünyanın hissettiğini, bu meselenin çözümüne yönelik 2050'ye kadar sıfır emisyon hedeflerinin olduğunu anımsatarak, Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadelesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ilgili tüm bakanlıklarla projeler yürütüldüğünü vurguladı.

Yenilenebilir enerji kaynaklarına bakıldığında dünyanın 12'inci, Avrupa'nın 5'nci ülkesi olan Türkiye'nin, kurulu gücün yüzde 52'sini yenilenebilir enerjiden karşıladığını belirten Kurum, "Önümüzdeki 10 yıl içinde her yıl 10 cigavat rüzgar ve güneş enerjisi elde etmek, yenilenebilir enerji kapasitemizi artırmak için çalışmalarımızı yürütüyoruz." dedi.

- "Bakanlar düzeyinde yaptığımız istişareler, Liderler Zirvesi'ne hazırlıktır"

Korunan alan miktarını yüzde 11,5'a çıkardıklarını ve OECD ortalaması olan yüzde 17'ye ulaşmak amacıyla çalışmalar yürüttüklerine işaret eden Kurum, Türkiye'nin kuzeyi ile güneyi, doğusu ile batısını birbirine bağlayacak 4 ekolojik hat üzerinde millet bahçeleri ile ekolojik koridorlar oluşturduklarına değindi.

Su kaynaklarını daha verimli kullanacak, ekosistemi koruyacak adımlar attıklarını, Türkiye'nin emisyon noktasında belirlediği üst sınırın daha da altında kalarak süreci yürüttüklerini dile getiren Bakan Kurum, şunları kaydetti:

"Ülkemiz, gelişmiş pek çok ülkeye nazaran kirleticiler arasında yok denecek kadar az bir seviyede bulunuyor. Böyle olmasına rağmen, geleceğimiz olan çocuklarımız için atılması gereken adımları net bir şekilde atacağımızı toplantıda ifade ettik. Burada daha güçlü adımlar atılması temennisini ilettik ve iklim finansmanına erişim noktasında tüm ülkelerin desteklerini istedik. Biz diğer ülkelere nazaran önemli adımlar atıyoruz, iklim finansmanına yönelik bize verilen taahhütler G20 Liderler Zirvesi öncesinde bu problemlerin aşılması noktasında. Bakanlar düzeyinde yaptığımız istişareler, Liderler Zirvesi'ne hazırlıktır. Cumhurbaşkanımız konuyu yakından takip ediyor.

İnşallah ülkemize yapılan haksızlığın giderilmesi durumunda Meclis'imizin takdirinde olan Paris Anlaşması'na taraf olma durumumuz var, ki biz 2016'da imza altına almış ama taraf olmamıştık, Meclis'imizin takdirinde olan sürecin de hızlanacağını, sıfır emisyon noktasında ülkemizin de projelerini ortaya koyacağını ifade ettik. Verimli bir toplantı gerçekleştirdik. İnşallah atacağımız adımlarla geleceğimize, şehirlerimize, ülkemize tüm dünyaya sahip çıkacak süreci işleteceğiz."

Kurum, Türkiye'nin taraf olmadığı Paris Anlaşması sürecine ilişkin pek çok ülkenin somut adım atmadığını, bazı konuların sözde kaldığını belirtti.

Dünyaya sahip çıkmak, biyolojik çeşitlilik ile su kaynaklarını korumak için daha somut adımlar atılması gerektiğini belirten Bakan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fosil yakıtların kullanımının azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması, yutak alanların korunması, korunan alanların sayısının artırılması önem arz ediyor. G7 üyesi birçok ülkenin dünyayı kirlettiğine şahit oluyoruz. Emisyon miktarlarını, karbon ayak izini azaltacak adımların hızlı, ivedi şekilde atılması gerektiğini tartıştık, istişare ettik. Atılacak adımlarla süreç daha olumlu gidecektir. Bu noktada samimi bir duruş sergilenmesi, somut gerçekçi adımların atılması gerektiğini düşünüyorum."

- "Şehirlerimizi iklim değişikliğine hazır hale getirecek süreçlerimizi başlatıyoruz"

Yoksullukla mücadelede akıllık şehir uygulamaları, alt gelir seviyesindeki vatandaşlarına yönelik konut uygulamaları, enerji kimlik belgeli binaların üretimi ve ısı yalıtımlı binaların yapılması konusunda pek çok projeyi hayata geçirdiklerine dikkati çeken Kurum, "Birçok ülkeden daha fazla, daha kararlı projeler gerçekleştiriyoruz, Paris Anlaşması'na taraf olmamamıza rağmen. İklim finansmanına erişim noktasında alacağımız desteklerle bu süreci daha da hızlı hale getireceğiz." dedi.

Kurum, Artvin, Rize, Trabzon'da yaşanan sel felaketlerinin, çok kısa süre içinde bu kadar yoğun yağış yaşanması nedeniyle şehirlerin altyapısının yetersiz kaldığını bir kez daha gösterdiğini kaydetti.

İklim değişikliği ile ilgili eylem planına Karadeniz Bölgesi'nden başladıklarını anımsatan Bakan Kurum, "Amacımız şehirlerin altyapısını, sellere, heyelanlara karşı tedbirli hale getirmektir. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı gibi, Rize'de hem taşkın riski altındaki binaların taşınma süreci hem de sellerden, heyelanlardan zarar gören binalara ilişkin 550'si şehir merkezinde, küresel mimariye uygun ve 50 konutun da yine köylerde yöresel mimariye uygun şekilde yapılması sürecini başlattık. Şehirlerimizi iklim değişikliğine hazır hale getirecek süreçlerimizi başlatıyoruz." ifadelerini kullandı.