Temel ihtiyaç ürünlerinde KDV yüzde 8'e indirildi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Temel ihtiyaç maddelerinden olan deterjan, sabun, tuvalet kağıdı, peçete, bebek bezi gibi ürünlerin KDV'sini yüzde 18'den yüzde 8'e indirme kararı aldık." dedi.

Temel ihtiyaç ürünlerinde KDV yüzde 8'e indirildi

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. 

Erdoğan, toplantı sonrası Millete Sesleniş konuşmasını gerçekleştirdi.

Erdoğan, "Geçmediğimiz köprünün, yolun, faydalanmadığımız hizmetin parasını ödeme" şeklindeki ifadelere yanıt verirken, "Kamu eliyle ülkemizin her ilinde, her ilçesinde, her köyünde, her karış toprağında yol, köprü, hastane, okul, baraj, sulama tesisi, kamu hizmet binası yatırımı yapılmaktadır. Her yatırım onu bilfiil kullananlar yanında ülkenin ve milletin ortak malıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Doğrudan bütçeden yapılan yatırımlarda işin bedelinin peşin ödendiğine, hizmetin ise proje tamamlandıktan sonra peyderpey alınmaya başlandığına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Buralarda verilen hizmetlerin hemen tamamı ücretsiz olduğu için kamuya doğrudan herhangi bir maddi geri dönüş de yoktur. Kamu-özel iş birliğinde ise proje faaliyete geçene kadar garanti dahil kamudan herhangi bir kaynak tahsisi söz konusu değildir. Proje hizmete girdikten sonra da sadece garanti miktarı ile gerçekleşme arasındaki farkın ödemesi yapılmaktadır. İnşa edilen eser randımanlı şekilde çalışmaya başladığında, ödeme yapılması bir yana, üste gelir sağlanmakta, işletme süresi bitiminde de yatırım tamamen devlete geçmektedir. Mesela Avrasya Tüneli'nin işletme süresi bittiğinde devlet, vergi ve diğer kazançlar hariç üste en az 140 milyon dolar para almış olacaktır. İstanbul-İzmir Otoyolu ve onun bir parçası olan Osmangazi Köprüsü'nün işletme süresinde devlete sağlayacağı sadece KDV geliri, toplam 1,3 milyar avrodur. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün ülkemize kazancının da sadece vakit, akaryakıt ve karbon salınımındaki azalım getirisinin yıllık 415 milyon avro olacağı hesaplanmaktadır.

Şimdi sizlere yine bir kamu-özel ortaklığı projesi olan Antalya Havalimanı'nın kapasite artırımı ve işletme ihalesi ile ilgili son gelişmenin müjdesini, az önce ifade ettim, vermiş oluyorum. Bilindiği üzere Antalya Havalimanı'nın aralık ayında yapılan inşa ve işletme ihalesini, toplam bedeli 8 milyar 555 milyon avro işletme ve 765 milyon avro yatırım bedeli ile TAV-Fraport iş ortaklığı kazanmıştı. İhaleyi kazanan firmalar, işte bugün az önce ifade ettiğim rakamı ödediler. Bu gelişmenin ülkemize ve devletimize ben tekrar hayırlı olmasını diliyorum."

"Kamu-özel iş birliği projeleri, sayısız kazanç sağlayan eserlerdir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu-özel iş birliği projelerinin bu ülkenin hiçbir vatandaşının cebinden haksız ve adaletsiz yere tek kuruş götürmediği gibi tam tersine hem yatırım modeli hem doğrudan ve dolaylı etkileri hem sonunda kamuya kalacak olması sebebiyle sayısız kazanç sağlayan eserler olduğunu bildirdi.

Esasen kamu-özel yatırımlarının önemli bir kısmında vatandaşların hizmetten faydalanmasını kolaylaştırmak için projede öngörülen tarifelerin çok altında bir bedel uygulandığına dikkati çeken Erdoğan, garanti ödemelerinin önemli bir kısmının da bu yüzden ortaya çıktığını belirtti.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir başka ifadeyle, devletin imkanlarını biz milletin emrine veriyoruz. Avrupa'nın, Amerika'nın, Asya'nın gelişmişliğini artırmak için kullandığı bir yatırım modelini, Türkiye'de işlemez hale getirmeye çalışanların derdi kesinlikle milletin inanın kesesi değildir. Bunlara verilen misyon, mesnetsiz tartışmalarla ülkemizi yönetim sisteminden ekonomik işleyişe kadar her alanda tekrar eskiye döndürerek tökezletmek ve hatta mümkünse yere sermektir. Varsın birileri dışarıda hazırlanıp ellerine tutuşturulan bu raporları, kendi 'model teklifleri' diye okutmaya çalışsın, varsın birileri kendilerini yalanla, iftira ile çarpıtma ile avutsun, varsın birileri, içinde ülkenin ve milletin olmadığı sinsi hesaplarla siyasetçilik oynasın, varsın birileri kendi hırslarının, kendi kifayetsizliklerinin, kendi karanlık ajandalarını peşinde koşsun. Biz ülkemize ve milletimize aşığız. Dolayısıyla eser kazandırmaya, hizmet getirmeye, 2023 hedeflerimizle 2053 vizyonumuzla büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ve ihya etmeyi sürdüreceğiz."

"Hayat pahalılığı başta olmak üzere bugünkü sorunların üstesinden gelecek olan da yine biziz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'ye 81 vilayetinin her karışıyla 20 yılda kazandırdıkları eserleri anlatırken bugün yaşanılan sıkıntıları elbette görmezden gelmediklerini ifade ederek, "Ülkemizin demokrasi ve kalkınma yolunda önüne çıkan her meseleyi çözdüğümüz gibi hayat pahalılığı başta olmak üzere bugünkü sorunların üstesinden gelecek olan da yine biziz. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, spordan sosyal desteklere kadar her alanda insanımızın refah düzeyini Cumhuriyet tarihinin en üst seviyesine biz çıkardık. Bu hizmetleri getirirken karşılaştığımız engelleri, milletimizin gönlünden kopup gelen 'Allah razı olsun' sözünden aldığımız güç ve motivasyonla aşarak bugünlere geldik." diye konuştu.

Sadece yatırım yapmakla, eser ortaya koymakla kalmadıklarını; siyasi, diplomatik, askeri, dış ticaret etki alanını ülkenin kalkınma hedeflerini destekleyecek şekilde güçlendirdiklerini, tahkim ettiklerini vurgulayan Erdoğan, "Yürütülen beşinci kol faaliyetlerine rağmen Türkiye'yi bölgesinin lideri, dünyanın sözü dinlenen ülkeleri grubuna çıkarttık. İşte bunun için diyoruz ki günlük sıkıntılarımızı konuşurken, tartışırken, dertlenirken Türkiye'nin mevcut kazanımlarını hangi badirelerden geçerek elde ettiğini, asla hatırımızdan çıkarmamalıyız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ülkemizin vakti ve enerjisi yıllarca vesayet güçleri üzerinden, milli irade hiçe sayılarak, demokrasi kağıt üzerinde bırakılarak, siyasetin altı boşaltılarak heba edilmişti. Bir dönem bu ülkede terör örgütlerinin saldırılarıyla sosyal kaos çıkarma denemeleri ile milletimizin huzuruna kast edilmişti. Biz kararlı ve dirayetli bir mücadele ile bu tür sorunları sadece sınırlarımız içinde çözmekle kalmadık, aynı zamanda PKK başta olmak üzere, milletin canına musallat olan terör örgütlerinin de başını ezdik, belini kırdık. Mücadeleyi sınırlarımız ötesine taşıyarak 780 bin kilometrekare vatan toprağının her karışında insanlarımızın güvenliğini, huzurunu garanti altına alacak bir iklim oluşturduk. Ülkemizin müzmin sancısı olan darbeler dönemini FETÖ ihanet çetesinin silahlarının karşısına milletimizle birlikte, imanla, inançla, cesaretle dikilerek etkisiz hale getirmek suretiyle biz kapattık."

Erdoğan, açılışını büyük bir heyecanla ve mutlulukla yaptıkları 1915 Çanakkale Köprüsü'nün hem tarihi misyonu hem de özellikleriyle çok derin manalara sahip olduğunu söyledi.

Köprünün her şeyden önce, 140 yıl önce benzer bir projeyi düşünen, hazırlığını yaptıran ancak ülkenin o dönemdeki şartları sebebiyle bunu hayata geçiremeyen ecdada bir armağan olduğunu ifade eden Erdoğan, "Aynı şekilde köprü 107 yıl önce Çanakkale'de imanıyla, yüreğiyle, canıyla, dişi, tırnağıyla yürüttüğü bir savaş sonunda büyük bir zafer kazanan tüm kahramanlarımıza bir şükran, bir minnet, bir teşekkür ifadesidir. Yine bu köprü, Cumhuriyetimizin bir asra yaklaşan muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma mücadelesinin günümüz teknolojisiyle tecessüm etmiş halidir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, temelinin atıldığı günden açılışının yapıldığı ana kadar her aşamasını adım adım bizzat takip ettiği bu eserin, hayırlı olmasını diledi.

Türkiye'nin sahip olduğu her büyük eser gibi bu projenin de Türkiye'ye kazandırılmasında pek çok engeli aşmak zorunda kaldıklarını dile getiren Erdoğan, "Hatırlarsanız, boğaza yapılan ilk köprüyü inşa ederken birileri bu eserin İstanbul'a yapılmış en büyük kötülük olduğunu söyleyebilecek kadar ileri gitmiş, projeyi sabote etmek için her yolu denemişlerdi. Buna rağmen artık adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olan bu eser tamamlanıp hizmete açılmıştı. İkinci köprü yapılırken bu defa aynı hezeyanlar, rahmetli Özal üzerinden tekrar sergilenmişti. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü de bu utanç verici tartışmaların eşliğinde inşa edilip, bitirilmişti." dedi.

"Üçüncü köprü artık 2 beton kuleden ibaret, manşeti atanların sefilliklerini unutmadık"

Marmaray Projesi'ne başladıklarında aynı zehirli okların kendilerine yöneldiğini, uzun bir mücadelenin ardından bu eseri tamamlayarak hizmete sunduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mahkeme mahkeme dolaşarak 4 yıl bizi geciktirdiler. Sonunda tamamladık, tabii şimdi rahatlıkla Marmaray'dan birlikte Asya'dan Avrupa'ya geçiyorlar. Aynı şekilde Avrasya... Avrasya'da da şimdi girmeyeceğim detaylarına, yine Avrasya'da hani '5'li çete' diyorlar ya, '5'li çete' dediklerini koy bir kenara burada aynı siyasi görüşü paylaştıkları arkadaşlarımız Avrasya Tüneli'ni yapanların içindeydi. Boğazın üçüncü gerdanlığı Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün inşası boyunca kampanyalar yürüttüler, manşetler attılar, gösteriler yaptılar. Daha dün gibi gözlerimin önünde, boğazdan gelip güçleri yetse inanın her türlü ihaneti yapabilirlerdi. Bir mahkeme kararını yanlış anlayarak 'Üçüncü köprü artık 2 beton kuleden ibaret' manşeti atanların sefilliklerini unutmadık. Aynı güruh Çanakkale'deki köprü için de demediğini bırakmadı. Bizim bu tür hezeyanlara cevabımız her zamanki gibi gündemimizdeki projeyi süratle tamamlayarak milletimizin hizmetine sunmak olmuştur."

Erdoğan, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün bir diğer önemli özelliğinin ise kamu-özel iş birliği modeliyle, yap-işlet-devret yöntemiyle Türkiye'ye kazandırılması olduğunu belirterek, "Ama Bay Kemal, yap-işlet-devret ne demektir inanın bilmez, anlamaz. Bu öyle her yiğidin karı değil, bunun için bu alanda mürekkep yalamak lazım, böyle bir durum yok. Yıllardır birileri bu yatırım modeli üzerinden bizi itham ediyor, bize bühtan ediyor, bizi yerden yere vuruyor. İGA'yı yaptık onunla ilgili de konuştular. Şimdi 'İGA nedir' diye sorsan bilmez. Şu anda dünyadaki ilk üç havalimanından bir tanesi İstanbul Havalimanı." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale'deki eserin ihtişamını insanların kafasında soru işaretleri oluşturarak gölgelemek isteyenlerin hemen harekete geçtiklerini belirterek, "İşte İstanbul Havalimanı da aynı şekilde dünyada gerçekten çok büyük sesler getirdi, hala da devam ediyor. Şimdi yüklenici firmalar, işletmeci firmalar buraya ilave bazı proje tadilatıyla güzellikler yapacaklar. 'Geçmediğimiz köprünün parasını ödüyoruz' çarpıtması yaptılar. En somut örneği olan bu bühtanları elbette biz kale almıyoruz, bir kulağımızdan girip öbüründen çıkıyor." diye konuştu.

"İşletme sürelerinin sonunda da yapılan eserler devlete geçecektir"

Bu yalanlar sebebiyle tereddüde düşen vatandaşların olabileceğini belirten Erdoğan, kısaca kamu-özel ortaklığı veya yap-işlet-devret projelerinin ne anlama geldiğini bir kez daha hatırlatmak istediğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu-özel ortaklığı projelerinin tüm dünyada yaygın olarak kullanılan bir altyapı modeli olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünyada sadece 2021 yılında bu modelle 35,6 milyar dolarlık yatırım yapılmıştır. Türkiye bu modeli en verimli şekilde kullanan Avrupa'da 3'üncü, dünyada 13'üncü ülke durumundadır. Almanya, yeni otoyol projelerinin önemli bir kısmını bu modelle hayata geçirme kararı almıştır. Amerika, bir süre önce açıkladığı 1,5 trilyon dolarlık altyapı projesinin önemli bir bölümünü bu modelle hayata geçirecektir. Ülkemiz geçtiğimiz 20 yılda ulaştırma ve haberleşme alanında bu modelle 37,5 milyar dolarlık yatırıma kavuşmuştur. Bay Kemal, bak bunları milli bütçeden yapmadık. Kendileri tedarikçi aynı zamanda yatırımı yaptılar ve belli bir süre bunu işletiyorlar. Yapılan analizler 2024 yılında kamu-özel ortaklığı projelerinin hazineye olan yükünün neredeyse sıfırlanacağını, bir sonraki yıldan itibaren de katlanarak artan bir gelir kaynağı haline dönüşeceğini gösteriyor. Tabii bu hesap sadece garanti rakamlarıyla ilgilidir. Yatırımın devreye girdiği andan itibaren devletin vergi, zaman, akaryakıt, bu noktada tabii akaryakıt tasarrufu ekonomik canlılığın getirdiği kazançlar başta olmak üzere elde ettiği gelirler kamunun kar hanesine hemen yazılmaya başlanmaktadır. Kamu-özel iş birliği modeliyle 2003-2021 yılları arasında hayata geçirilen yatırımların ülkemizin milli gelirine 395 milyar dolar, üretime 838 milyar dolar, istihdama 1 milyon kişi katkısı zaten olmuştur. Bu katkı her geçen yıl artarak sürecek, işletme sürelerinin sonunda da yapılan eserler devlete geçecektir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya Havalimanı ile ilgili, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'na, "Antalya ile ilgili tahsilatı yaptınız mı, ne kadar?" diye sordu.

Bakan Karaismailoğlu'nun miktarın 2 milyar 138 milyon avro olduğunu söylemesi üzerine, Erdoğan, Antalya Havalimanı ile ilgili süreyi uzatma ihalesi yapıldığını hatırlatarak, "İş bilenin, kılıç kuşananın, olay bu. Ayrıca bu modelle ülkemize kazandırılan büyük projelerin işletme süresindeki bakım, onarım, geliştirme maliyetlerinin yatırım bedelleriyle mukayese edebilecek seviyelere çıkabildiği de dikkate alınmalıdır. Velhasıl neresinden bakarsanız bakın ülkemiz için karlı, kazançlı, hayırlı, verimli bir yatırım modelini Türkiye'de etkin ve yaygın bir şekilde uygulamış olmaktan memnunuz." diye konuştu.

Erdoğan, "Geçmediğimiz köprünün, yolun, faydalanmadığımız hizmetin parasını ödeme" şeklindeki ifadelere yanıt verirken, "Kamu eliyle ülkemizin her ilinde, her ilçesinde, her köyünde, her karış toprağında yol, köprü, hastane, okul, baraj, sulama tesisi, kamu hizmet binası yatırımı yapılmaktadır. Her yatırım onu bilfiil kullananlar yanında ülkenin ve milletin ortak malıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Doğrudan bütçeden yapılan yatırımlarda işin bedelinin peşin ödendiğine, hizmetin ise proje tamamlandıktan sonra peyderpey alınmaya başlandığına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Buralarda verilen hizmetlerin hemen tamamı ücretsiz olduğu için kamuya doğrudan herhangi bir maddi geri dönüş de yoktur. Kamu-özel iş birliğinde ise proje faaliyete geçene kadar garanti dahil kamudan herhangi bir kaynak tahsisi söz konusu değildir. Proje hizmete girdikten sonra da sadece garanti miktarı ile gerçekleşme arasındaki farkın ödemesi yapılmaktadır. İnşa edilen eser randımanlı şekilde çalışmaya başladığında, ödeme yapılması bir yana, üste gelir sağlanmakta, işletme süresi bitiminde de yatırım tamamen devlete geçmektedir. Mesela Avrasya Tüneli'nin işletme süresi bittiğinde devlet, vergi ve diğer kazançlar hariç üste en az 140 milyon dolar para almış olacaktır. İstanbul-İzmir Otoyolu ve onun bir parçası olan Osmangazi Köprüsü'nün işletme süresinde devlete sağlayacağı sadece KDV geliri, toplam 1,3 milyar avrodur. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün ülkemize kazancının da sadece vakit, akaryakıt ve karbon salınımındaki azalım getirisinin yıllık 415 milyon avro olacağı hesaplanmaktadır.

Şimdi sizlere yine bir kamu-özel ortaklığı projesi olan Antalya Havalimanı'nın kapasite artırımı ve işletme ihalesi ile ilgili son gelişmenin müjdesini, az önce ifade ettim, vermiş oluyorum. Bilindiği üzere Antalya Havalimanı'nın aralık ayında yapılan inşa ve işletme ihalesini, toplam bedeli 8 milyar 555 milyon avro işletme ve 765 milyon avro yatırım bedeli ile TAV-Fraport iş ortaklığı kazanmıştı. İhaleyi kazanan firmalar, işte bugün az önce ifade ettiğim rakamı ödediler. Bu gelişmenin ülkemize ve devletimize ben tekrar hayırlı olmasını diliyorum."

KDV indirimi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de gerçekleşen KDV düzenlemelerine ilişkin bilgiler de verdi.

Daha önce yapılan KDV düzenlemelerine dair bilgi veren Erdoğan, "Küresel ve bölgesel krizler karşısında, hayat pahalılığı karşısında milletimizi korumanın mücadelesini verirken idari reformları da ihmal etmiyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığımız ilgili STK ve sektörlerle yakın istişare içinde KDV düzenlemesini hazırlamıştır. İlk etapta gıda ürünlerindeki KDV oranını üretim, toptan ve perakende aşamalarının tamamında yüzde 8'den yüzde 1'e düşürmüştük. Et, süt, yumurta, yoğurt, peynir, patates tahıl gibi pek çok üründe bilfiil uygulanmaya başlandı. Mesken ve tarımsal sulamada kullanılan elektriğin KDV'sini yüzde 18'den yüzde 8'e indirdik" ifadelerine yer verdi.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın duyurduğu yeni KDV düzenlemeleri:

  • Deterjan, sabun, tuvalet kağıdı, peçete, bebek bezi gibi ürünlerin KDV'sini yüzde 18'den yüzde 8'e indirme kararı aldık.
  • Yeme içme hizmetlerinde KDV'de yüzde 8'e indirmiş olma kararı aldık.
  • Satın alınan konut nerede olursa olsun metrekaresine göre değişen aynı kademeli KDV uygulamasına tabi olacak. Net alanı 150 metre kareyi aşmayan konutlarda KDV yüzde 8'dir. Bu büyüklüğü aşan konutlarda ilk 150 metrede yüzde 8, aşan konutlarda yüzde 18 KDV uygulanacak.
  • Afet riski alanlarında 150 metreye kadar yüzde 1, aşan kısmında yüzde 18 KDV tahakkuku yapılacak. Arsa ve arazinin KDV oranını yüzde 8'e indiriyoruz.
  • İmalat aşamasında ödedikleri KDV'leri istisna kapsamına alabilen ihracatçılara, ihracat bedelinin belli oranda iade yapılması sunulacak. Turizm yatırımlarını da buna dahil ediyoruz. İmalatçılar yatırımlarını bitirdikten sonra KDV ödemeden aynı işlemleri yapabilecekler.
  • Tıbbi cihazların KDV'sini yüzde 18'den yüzde 8'e indiriyoruz. Tarım sektöründe sertifikalı tohum, fidan teslimlerinde KDV yüzde 1, süt toplama tanklarında KDV'yi yüzde 8'e indiriyoruz.
  • Ülkemize döviz kazandırılması amacıyla yabancılara satılan konut ve işyerlerindeki istisnayı 1 yıldan 5 yıla çıkarıyoruz.

Oto galericiler, yat, kotra satışlarındaki yüzde 1 KDV oranını yüzde 18'e çıkartıyoruz.

"Ülkemizi elektrik otomobil üssü haline getirecek çalışmalarla ilgili müjdeli haberimiz var." diyen Erdoğan, "Elektrikli otomobil ve kullanımındaki gelişmeleri dikkate alarak yüksek hızlı şarj istasyonlarının yaygınlaştırılması konusunda yeni adımlar atıyoruz. 81 ilimizin tamamında yüksek hızlı şarj istasyonu kurulmasındaki çalışmalara 300 milyon liralık bir destek sağlıyoruz" ifadelerine de yer verdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.