Konya’da öldürülen Doğanhisar Belediye Başkanının davası görülüyor: Sanık kendini böyle savundu!

Konya’da Doğanhisar Belediye Başkanı MHP'li İhsan Öztoklu'yu (42) bıçaklayarak öldürmekle suçlanan tutuklu sanıklar Abdurrahman K. (26) ve yerel seçimlerde İYİ Parti'den belediye başkanı adayı olan babası Abdullah K. (52) ile 3 tutuksuz sanığın yargılanmasına devam edildi. Abdurrahman K, yırtılan afiş nedeniyle çıkan tartışmada Öztoklu'yu bıçakladığını belirterek, ''Ankara Tren Garı'ndaki patlamada oradaydım. Askerdim. O dönemden beri psikolojik tedavi görüyorum. Bıçağı kaç sefer salladım hatırlamıyorum. Şu

Konya’da öldürülen Doğanhisar Belediye Başkanının davası görülüyor: Sanık kendini böyle savundu!

Cumhur İttifakı'nın adayı olarak girdiği 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde, Doğanhisar Belediye Başkanı seçilen MHP'li İhsan Öztoklu, 24 Mayıs gecesi Başköy Mahallesi'nde bir bilboarda, seçimden sonra astırdığı kendi resmi ve adının olduğu, 'Haydi Bismillah Tüm Doğanhisarlı Hemşerilerime Gönülden Teşekkürler' yazılı afişin yırtıldığını öğrendi.

Bunun üzerine jandarmaya ihbarda bulunup belediye çalışanları İsmail Kağan Kapıcı ve Ümit Kalkan ile birlikte kendisine ait araçla Başköy Mahallesi'ne gitti. Bilboard önünde durdukları sırada Ümit Kalkan afişi yırtanlara küfretti. Bunun üzerine Öztoklu'nun selefi ve seçimlerde İYİ Parti Belediye Başkanı adayı olan Abdullah K, oğlu Abdurrahman K. ve akrabası Osman K. (51) ile mahalle halkından bazı kişiler geldi. İddiaya göre; taraflar arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Abdurrahman K, Belediye Başkanı İhsan Öztoklu'ya bıçakla saldırdı. Göğsünden yaralanan Öztoklu, çağrılan ambulansla Ilgın Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hemen ameliyata alınan Öztoklu, yaklaşık 3 saat sonra hayatını kaybetti. Öztoklu'nun vücudunda 4 bıçak darbesi bulunduğu, ikisinin öldürücü nitelikte olduğu tespit edildi. 

İhsan Öztoklu'ya ailesinin başvurusu üzerine İçişleri Bakanlığı oluruyla 'Görev Şehidi' ünvanı verildi. 

İDDİANAME HAZIRLANDI

Akşehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayla ilgili hazırlanan iddianamede Abdurrahman K. hakkında 'Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Baba Abdullah K. ve akraba Osman K. hakkında ise 'Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme' suçlarından hapis cezası talep edildi. Tutuksuz şüphelilerden İrfan K'nin (45) 'Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme',  Necmi Y'nin (21) de 'Suçu işlemeye alenen tahrik etme' suçundan yargılanması istendi.

YARGILAMA BAŞLANDI 

İddianameyi kabul eden Konya 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın bugünkü duruşması, koronavirüs tedbirleri kapsamında dosya üzerinden yapıldı. Bugün 3'ncü celsesi görülen duruşmada tutuklu sanıklar Abdurrahman K. ve Abdullah K. ile ara kararla tahliye edilen tutuksuz sanık Osman K. ile diğer tutuksuz sanıklar İrfan K. ve Necmi Y'nin savunmaları alındı. 

'OLAYIN ŞOKUYLA NE YAPTIĞIMI BİLMİYORUM'

Isparta Cezaevi'nden SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılan Abdurrahman K, savunmasında olay gününü anlattı. Başköy Meydanı'ndaki kahvehanede otururken çakarlı bir aracın parka yanaştığını gördüğünü belirten sanık, 'Kahvehanede oturuyordum. Fren sesi duydum. Çakarlı bir araç, parka yanaştı. Sonra jandarma geldi. Kalabalık oluştu. Merak edip kalabalığın olduğu yere gittim.  İhsan Öztoklu beni gördü. Eliyle beni işaret ederek, 'Bu afişi sen mi yırttın?' diyerek, küfür etti. 'Başkanım ben yırtmadım, benim haberim yok' dedim. Yanında Ümit Kalkan vardı. O da küfür etmeye başladı. Ümit Kalkan'a doğru koştum. Ümit Kalkan da silahını çıkartıp, bana doğrultu. Silahı görünce panikle kaçtım. İhsan Öztoklu'yla karşılaştım. İhsan Öztoklu elini beline doğru götürdü. Belindeki silahı gördüm ama silahı çekmedi. Silahı çekecek sandım. Tarım ve hayvancılık işiyle uğraştığımız için yanımda taşıdığım çakı bıçağını çıkardım. Bir arbede yaşandı. İhsan Öztoklu'nun yere düştüğünü gördüm. Olay anlık gelişti. Bana ve aileme küfür edilince, İhsan Öztoklu’nun belindeki silahını da görünce kendimi kaybettim. Başkan'a afişi yırttığımı söylemişler ama ben yırtmadım. Afişi kim yırttı bilmiyorum. Bizim öyle bir niyetimiz ve kastımız yok. Ankara Tren Garı'nda patlamada oradaydım. O dönem askerdim. O dönemden beri psikolojik tedavi görüyorum. Bıçağı kaç sefer salladım hatırlamıyorum. Şuurumu kaybetmişim. Olayın şokuyla ne yaptığımı bilemiyorum'' dedi. 

Müşteki avukatları tarafından gözaltına alındıktan sonra karakol nezarethanesinde babasıyla kavga edip etmediği sorulan sanık, ''Ben babamın gözaltına alındığını karakola gidince öğrendim. Babamı orada gördüm. Babam, 'Oğlum neden böyle bir şey yaptın? Beni yaktın' dedi. Aramızda geçen sadece bu. Babam beni azmettirmedi. Olay biran da gelişti'' diye konuştu.

ESKİ BAŞKAN: OĞLUMUN PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLARI VARDI 

Baba Abdullah K. de 2 dönem Başköy beldesi başkanlığı ve 1 dönem de Doğanhisar Belediye Başkanlığı yaptığını, 31 Mart'ta yapılan seçimlerde yeniden aday olduğunu ancak seçimi kaybettiğini, bunun üzerine Başköy'e dönüp hayvancılık yapmaya devam ettiğini anlattı.

Olay günü arkadaşlarıyla kahvehanede oturduğunu ifade eden sanık, ''Arkadaşlarla kahvehanede otururken çakar lambalı, sirenleri çalan araba geldi. Kahvehaneden meydan çok rahatlıkla görülebiliyordu. Arkadaşları uğurlamak için dışarı çıktım. Biraz sonra da jandarma ekipleri geldi. Kaza oldu diye düşündüm. Bağrış çağrış oldu. O tarafa doğru giderken jandarma komutanımız 'Başkan sen buradan çabuk git' dedi. Ben de oradan ayrıldım. Geri döndüğüm de 'Afişi yırtan kim?' diye küfürler ediliyordu. Kalabalık dağılmaya başladı. Ümit Kalkan ve İhsan Öztoklu'nun seslerini duydum. Kargaşa çıktı; 'Abdurrahman, İhsan başkanı yaraladı' dediler. O an kendimden geçmişim, 'Oğlum beni yaktın' dedim. İhsan Öztoklu'ya karşı herhangi bir sözüm olmamıştır. Seçim sürecinde kimseye bir şey söylemedim. Hatta oğluma, 'Seçimi kaybettik. Biz işimize bakalım' dedim.  Benim oğlum belediyede kadrolu işçi olarak çalışıyordu, 4 bin 500 lira maaş alıyordu. Benim dedem de belediye başkanıyken öldürüldü. Ben ne böyle bir şey yapardım ne de izin verirdim? Oğlumun psikolojik rahatsızlıkları vardı. İlaç kullanıyordu. 3-4 sefer intihar girişiminde bulundu. Bir seferinde oğlumu tren rayları üzerinden ben kurtardım. Bu çocuğun kişilik bozukluğu var. Olay yerinde Abdurrahman'ı gördüm, orada dikiliyordu. Olay anını görmedim. Afişleri de kimin yırttığını bilmiyorum ''dedi.

ÖLDÜRÜLEN BAŞKANIN ANNESİ: BENİM OĞLUMU TEHDİT EDİYORLARDI 

Öldürülen Belediye Başkanı İhsan Öztoklu'nun annesi Fatma Öztoklu ise, oğlunun belediye başkanı olduğu için sürekli tehdit edildiğini ifade ederek, şunları söyledi:

''Benim oğlumu onlar yok etti. Öldürdüler. Oğlumu sürekli takip edip, tehdit ediyorlardı. Oğluma, 'Bu seçime girme', dedim. 'Anne ben gireceğim, tedbirlerimi de aldım' dedi.  Oğluma çok fazla tehdit vardı. Çoluk çocuk korkuyorduk. Sürekli evimizin önünden arabalar geçiyordu. Hem oğlumu öldürdüler hem de oğluma iftira atıyorlar. Oğlum, o gece yorgun olduğu için erken yatmıştı. Ama çocuğumu yatağından kaldırdılar. Torunum bana, ''Babamın suçu neydi?'' diye soruyor. 'Senin babanın tek suçu seçimi kazanmaktı' dedim. Olaydan önce Abdurrahman K, Hasan'a 'Belediye müfettiş çağıracak mısınız, çağırırsanız oğlumu tutamayabilirim' demiş. Hatta oğlumun yaralandığını duyunca şaşırmadım. Kesin bunlar yaptı dedim. Benim oğlumun ne günahı vardı? Benim oğlum başkan seçildikten bir hafta sonra koltuğuna oturdu. 'Bu adamın bu koltukta gözü var' derdi. Seçim boyunca oğlum için 'kurabiye, bisküvi çocuğu' diye hitap etti. Keşke sen de oğlunu, kurabiye çocuğu olarak büyütseydin de şu an yanında katil olarak oturtmasaydın. Belediyenin borcu vardı. Benim oğlum o belediyeyi kurtarmaya geldi.''

'BİZİ PUSUYA DÜŞÜRMÜŞ' 

Doğanhisar Belediyesi'nde işçi olarak çalışan ve olay sırasında öldürülen Belediye Başkanı İhsan Öztoklu'nun yanında bulunan Ümit Kalkan, tanık olarak dinlendi. Kalkan, şunları söyledi:

''İhsan başkan, beni gece aradı.  'Afişler yırtılmış. Kim yapmış, niye yapmış, gidip bakalım' dedi.  Başkanla birlikte gittik. Araçtan iner inmez Abdullah K. üzerime doğru küfür ederek gelmeye başladı. Zaten kahvehanelerin ışıkları kapalı ama içeride insanlar vardı. Bu durumu fark edince 'İhsan başkan bunlar bizi pusuya düşürmüş' dedim. Abdullah K, 'Sizin kanınızı içeceğiz. Buradan çıkış yok.' diyerek küfürler etti. Bana saldırdılar. Başkana, 'Beni bırak git bunların niyeti iyi değil. Sen kaç' dedim. Başkan beni bırakmadı. Abdullah K, halkı galeyana getiriyordu. İhsan başkana saldırıp vurdu. 'Kimse dağılmasın bunların kanını içeceğiz' diyordu. Abdurrahman bize ve başkana küfür etti. Ben Abdurrahman'ın üzerine yürürken, jandarma komutanı beni tuttu. Bu sırada Abdurrahman başkanı bıçakladı. İlk onlar bize küfür etti. Hatta sanıklardan Osman K, silahını çıkarıp mermiyi namluya verdi. Tekrar  beline koydu. Abdullah K, İhsan Başkan, adaylığını açıkladığında, 'Seçimden sonra bu koltuğa kim oturursa, onu yaşatmam, öldürürüm' dedi.''

'SEÇİM SÜRECİNDE TAKİP EDİLİYORDUK'  

Öldürülen Öztoklu'nun şoförü ve yakın arkadaşı İsmail Fatih Şahiner de, tanık olarak ifadesinde, "İhsan Bey benim arkadaşımdı. Hem şoförüyüm, hem koruması ve arkadaşı. Olay anında yanımda değildim ama seçim süresince beraberdik. Ben onun koruması gibi yanında dolaşırdım. Olay günü Konya'da katıldığımız bir programdan Doğanhisar'a yola çıktık. Başkan yolda giderken bana, 'Bir haber aldım. Beni Doğanhisar girişinde başka bir araç alacak. Sıkıntı olabilir. Sen bizim arabayla evine dön' dedi. Başkan, Doğanhisar girişinde başka bir araca binip gitti. Ben de bizim araçla evime doğru yöneldim. Giderken 4-5 araba beni takip etti. Ben de bundan rahatsız oldum ve arabayı emniyetin önüne çektim. Araçlardan birinde sanık Abdurrahman K. vardı. Hatta benim yanıma gelip başkanı sordular, benim adımı soyadımı sordular. Ben de durumu karakoldaki amire anlattım. Seçim sürecinde peşimizde bir araç oluyordu ve takip ediliyorduk'' diye konuştu. 

'BURAYA GİRİŞ VAR AMA ÇIKIŞ YOK'

Bir başka tanık Ahmet Akbal da, ''Başkanla o gün iftara davetliydik. Başkan evine gitti. Sonra beni aradı, 'Billboardlar yırtılmış haberin var mı' diye sordu.  Ben de 'duydum başkanım sonra bakarız' dedim. Ancak başkan, sonra beni yine aradı, 'Jandarmaya haber verdim, ben de oraya gidiyorum' dedi. Başkana ' Gelme başkan ortalık karışık' dedim. Başkan bir süre sonra geldi. Başkan billboarda baktığında Ümit Kalkan küfür etmeye başladı. Sonra etrafımız kalabalıklaşmaya başladı. Ben ortalık kızışmasın diye Ümit'i uzaklaştırmaya çalıştım. Bize, 'Burası Başköy, buraya giriş var ama çıkış yok' diye bağırıyorlardı.  Sonra Abdurrahman K'nin bize doğru koştuğunu gördüm. Elinde bıçakla başkana vururken gördüm. Abdullah K. de, İhsan başkana küfür etti, 'Senin burada ne işin var?' dedi. İhsan başkan da,  'Ben buranın belediye başkanıyım, kahvenin önüne gelemeyecek miyim' diye cevap verdi'' dedi. 

JANDARMA KARAKOLU KOMUTANI: HER ŞEY 5 DAKİKA İÇİNDE OLDU

Olaya müdahale eden jandarma karakolunun komutanı astsubay Mehmet A. da, yaşananları anlattı. Mehmet A, ''Ekibimizi hazırlayıp Başköy'e gittim. Biz vardığımızda ortalık karışmıştı. Kalabalığı dağıtmaya çalıştım. Ben dağıtırken aniden Ümit Kalkan bir şeyler söylüyordu. Ben ona koşup ağzını kapattım. Bu sırada baktığımda Abdurrahman K'yi İhsan başkanın üzerinde gördüm. Onu üzerinden aldım. Bıçağı ve telefondu elinden aldım'' dedi.  

Müşteki avukatlarının 'Havaya neden ateş etmediniz?' sorusuna astsubay Mehmet A, ''Havaya ateş edilince dağılacak kişiler değildi. Her şey 5 dakika içinde oldu. Biz gelince ortalık daha da karıştı'' diye cevap verdi. 

TUTUKLULUĞA DEVAM KARARI VERİLDİ 

Mahkeme heyeti tanıkların dinlenmesinin ardından tutuklu sanıklar Abdurrahman K. ve babası Abdullah K'nin tutukluluk hallerinin devamına karar verip, duruşmayı 14 Ekim tarihine erteledi. 

'BUGÜN HAYATIMIN EN ZOR DAVASINA GİRDİM' 

Davayı müşteki olarak katılan ve duruşma sonunda açıklama yapan öldürülen İhsan Öztoklu'nun eşi avukat Hanife Öztoklu, ''Bugün hayatımın en zor davasına girdim. Yaşadığım acıyı birkaç kelimeye sığdırmam mümkün değil. Eşimin ölümü, beni ve çocuklarımı, annemi, babamı ve bütün sevenlerini yasa boğdu. Bütün hayatımız öldü. Sadece inanın bir kişi ölmedi. Çocukların hayalleri, gençlerin umutları, memleketin geleceği öldü eşimin vefatıyla. Umarım failler hak ettiği cezayı alır. Azmettirenler de hak ettiği cezayı alır. Adalete olan inancım sonsuz. Bana destek olan yüzün üzerinde arkadaşıma sonsuz teşekkür ediyorum. Adalet tecelli edecek, er ya da geç. Buna inanıyorum.'' diye konuştu. 

Anne Fatma Öztoklu da, ''Oğlumu suçsuz yere katlettiler. İki çocuğunu, gencecik gelinimi perişan ettiler. İnşallah bunların cezası ağırlaştırılmış müebbet olacak. O zaman rahat edeceğiz. Benim oğlum geri gelmeyecek. Benim oğlum memleket sevdasına gitti. Memlekete hizmet etmek için gitti'' dedi. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.