Bir gecede 5 deprem yaşanan Konya’ya uyarı: Hatay olabiliriz!
Konya, gece yeniden deprem gerçeğiyle yüzleşti. Birkaç saat içinde en büyüğü 3,6 olan 5 farklı deprem yaşandı. Korkuya neden olan depremin yaşandığı bölgede bugün itibarıyla uzmanlar bilimsel çalışma başlattı ve bekleyen tehlikeye dikkat çekti.
Konya’daki deprem gerçeği, gece yarısı yeniden kendini gösterdi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre; saat 00.54’te merkez üssü Selçuklu Sarıcalar Mahallesi olan 3,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 7 kilometre derinlikte yaşanan sarsıntı şehrin büyük bölümünde hissedildi, vatandaşlar arasında paniğe neden oldu.
Peki, aynı saatlerde büyüklükleri daha küçük 4 deprem daha yaşanan Konya’daki bu sarsıntılar büyük bir depremin haberci mi? Konya, daha önce de açıklandığı gibi yaşanması muhtemel 6 ya da 6,5 büyüklüğündeki bir depreme ne kadar hazır?
HABER DAİRESİ’NE KONUŞTU
Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Şükrü Arslan, Haber Dairesi'nden Ahmet Akbıyık'ın son depremlere dair sorularını yanıtladı, dikkat çeken ifadeler kullandı.
“5 BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR DEPREM GİBİ HİSSEDİLDİ”
“3,6 büyüklüğündeki bir deprem, aslında çok önemsiz. Bizim 5’e kadar yani alt sınıf diye tabir edeceğimiz büyüklükte depremler. Ama Konya bir ova zemin olmasından dolayı ve alüvyon üzerine kurulmuş bir şehir olmasından mütevellit 3.6 büyüklüğündeki depremi bile sanki 5 büyüklüğünde bir deprem olmuş çatısına hissettik.” diyen Arslan, bunun sebebini şu sözlerle açıkladı:
“Alüvyon zeminlerde zemin büyütmesi sonucunda düşük ivmeli depremleri bile çok daha yüksek şiddette hissedebiliyoruz. Bu, bunun tezahürü. Baktığımız zaman yine Sarıcalar. Hemen Yukarıpınarbaşı'nın kuzeyinde Sarıcalar tarafında geçen yıl 5 büyüklüğünde olan depremin hemen hemen 5 kilometre uzağında olan bir kırılma. Bu bölgede biz özellikle Konya yerelindeki deprem zonlarından bahsederken Konya fay zonuna paralel olarak uzanmış bir faydan bahsetmiştik. Yine aynı hat üzerinde yeni bir kırılmadan bahsedebiliriz.”
BÖLGE, ARTIK YER BİLİMCİLERİN İNCELEME ALANINDA
Aynı yerde yıl 5 büyüklüğünde olması, çok yakınında tekrar 3,6 büyüklüğünde bir deprem yaşanması, yer bilimcilerin dikkatini bu bölgeye çekti. Başkan Arslan, “Bu kadar üst üste depremlerin olması acaba neyi ifade ediyor? Bununla ilgili ne tür şeyler olabilir? İlgili çalışmalar başladı. Yer bilimciler tarafından gerekli çalışmalar yürütülüyor. Ama Konya'yı biz zaten sınıflarken özellikle bahsettiğimiz Konya fay zorunun yaklaşık 50 kilometre uzunluğunda ve dönemi içerisinde periyodik olarak 5 ve civarında potansiyelli depremler üretebilecek bir fay zonu olduğunu, 50 kilometrenin aynı anda kırılması halinde bile maksimum ulaşabileceği büyüklüğün 6-6.5 şiddetinde olabileceğini, bunun da geriye dönük ölçüm, analiz ve periyotlara bakıldığında, 10 bin yıl gibi bir periyot aralığında görüldüğünü tespit ettik. O yüzden bu Konya fay zonunda 3,6 büyüklüğünde olsun, 4 olsun, 5 olsun, farklı bölgelerinde bu büyüklükte depremleri bekliyoruz, yaşayacağız, bundan sonra da göreceğiz. Aynı bölgede üst üste bu şekilde deprem olmasının ayrıca bir ihtisas gerektirdiğini düşünüyoruz. Onunla ilgili de çalışmaları yer bilimci hocalarımız bugün itibarıyla başlattılar.” diye konuştu.
KONYA KÜÇÜK BİR DEPREMDE NEDEN BU KADAR ÇOK SALLANIYOR?
Peki Konya, alt sınıf olarak tabir edilen küçük depremleri neden bu kadar çok hissediyor? Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Şükrü Arslan, bu soruya şu ifadelerde açıklık getirdi:
“Konya'nın bu kadar sallanmasının sebebi zemin kaynaklı. Zeminden kaynaklı çok gevşek az tutturulmuş, ova zemin dediğimiz zemin büyütmesi görülen bir zemine oturduğu için Konya şehri, ne yazık ki bu ve buna benzer depremleri çok şiddetli olarak hissedebiliyor.”
“ÖNLEM ALINMAZ İSE KONYA HATAY OLABİLİR”
Başkan Şükrü Arslan, açıklamaları sırasında çok dikkat çeken bir tespit de yaptı. Konya'nın çevre illerine veya bölgedeki diğer daha potansiyeli yüksek fayların varlığına vurgu yapan Arslan, “Kuzeyde Afyon’dan Akşehir’e uzanan Sultandağı Fay Zonu, yine Akşehir’in merkezinden geçen Tuz Gölü Fay Zonu ve Kayseri tarafında bulunan Ecemiş Fay Zonu dediğimiz 3 tane bölgesel fay zonu var. Bunlar, Konya'da bulunan fay zonundan çok daha büyük ve daha potansiyelli deprem üretebilecek fay zonları olarak karşımıza çıkıyor. İşte bizim Konya zemininde, zeminden kaynaklı bölgedeki oluşabilecek yüksek potansiyelli, yüksek ivmeli depremlerden etkilenme ihtimalimiz çok yüksek. 6 Şubat depremlerinde Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan'da olan depremlerde ne yazık ki Hatay'ın yıkılması bu bahsetmiş olduğumuz olaya bir örnektir. Hatay ova zemin olmasından kaynaklı yaklaşık 150-200 kilometre uzağında oluşan depremlerden etkilenmiş ve yıkıma uğramıştır.
Bu noktada bizim de yine sadece Konya içindeki Konya merkezli depremlere odaklanmak yerine veya bunların üretebileceği oluşturabileceği depremlere odaklanmak yerine bölgesel potansiyeli yüksek olan faylara da odaklanıp ona göre bir tedbir almamız, buna göre zemin büyütmesi yaşadığımız sorunlu zemine sahip olduğumuz ilimizde bu zemine göre dirençli ve dayanıklı yapılar yapıp Konya'yı depreme hazırlamamız gerekiyor.
Türkiye aktif bir kuşak üzerinde. Kuzeyinde Kuzey Anadolu Fay Zonu, güneyinde Anadolu Doğu Anadolu Fay Zonu gibi ana faylardan bahsediyoruz.
Ama bunun içinde yine alt taraflara doğru geldiğimiz zaman yine faylar var. Her ne kadar Kuzey Anadolu Fay Zonu gibi büyük bir zon olmasa da, binlerce kilometre uzanmasa da dikkat çekmek gerek. Tuz Gölü Fay Zonu 150-200 kilometre uzunluğunda ve potansiyeli çok yüksek. Geliyorsunuz, Ecemiş Fay Zonu potansiyeli çok yüksek. Kayseri bölgesinde ama oradaki bir yüksek potansiyelli deprem Konya'da, zeminden kaynaklı ciddi yıkımlara yol açabilir.”
“BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ DEPREM OLMALI”
Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Şükrü Arslan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye bir deprem kuşağında, Türkiye'nin her yerinde aktif fay zonları bulunmakta. Bizim birinci önceliğimiz Türkiye olarak deprem gerçeğiyle yüzleşmek ve buna göre tedbirli davranmak olmalı. Biz hiçbir zaman depremi oldu bitti yok sayamayız. Geriye dönüp baktığımız zaman Türkiye'de her 10 yılda bir 7 ve üzeri büyüklüğünde bir deprem yaşanmış. Yani bu yaşanan gerçekle Türkiye deprem gerçeğini yok sayamaz.
Konya da aynı şekilde. Çok büyük bir Konya Ovası, Konya kapalı havzası var ve bu havzadan zeminden kaynaklı çok büyük bir potansiyel riske sahip. Tüm Türkiye gibi Konya da deprem gerçeğini hiçbir zaman göz ardı edemez. Hem zeminden kaynaklı hem bulunduğu konumdan kaynaklı buna bağlı yapılaşma ve dirençli Konya için çalışmaların yapılması gereklidir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.