Konyalı Orhan Baba’nın yürek burkan hikayesi
Konya’da ayakkabı boyacılığı yaparak geçimini sağlayan Orhan Nefes, hayat hikayesiyle yürek burktu. Yüksek tansiyon nedeniyle felç kalan eşine 6 yıl çocuk gibi bakan Nefes, “Onu çok seviyordum. Her isteğini son istek gibi gördüm.” dedi.
Konya’da dünyaya gelen 68 yaşındaki Orhan Nefes, yürek burkan hayat hikayesini Haber Dairesi’ne anlattı.
İlk okulu bitirdikten sonra çevresi olmadığı için ayakkabı boyacılığı ve kahvehanelerde çıraklık yapmaya başladığını belirten Nefes, 1977 yılında askerden döndüğünü ve aynı şekilde çalışmaya devam ettiğini söyledi.
HAYAT ARKADAŞIYLA GİRESUN’DA TANIŞTI
Aynı yıl Giresun’da bir asker arkadaşını ziyarete gittiğinde tanıştığı Emine Nefes ile hayatını birleştiren Orhan Nefes, şu ifadeleri kullandı:
“1978’de nikahımızı kıydık. Tabi evimiz barkımız yok. Ayakkabı boyacılığından kazandıklarımla babamın verdiği tek odadaki yaşantımız için ihtiyaçlarımızı aldım. Bu arada eşim biraz rahatsızlanmaya başladı. Tansiyon hastalığı varmış. Çocuğumuz da olmadı. Eşim evimiz olmayınca kendi memleketine gitmek istedi. 1996’da oraya taşındık. Eşimin akrabasının bulduğu çay ocağında çalıştım, geçimimizi sağlamaya çalıştım.
DEPREM GECESİ FELÇ OLDU
1999 yılında, Gölcük Depreminin olduğu gece yüksek tansiyon eşimi felç etti. Ben sabah ezanında işe gidip geç saatte dönüyordum. Eve geldiğimde eşimi o halde görünce öldü zannettim. Hastaneye götürdük. 6 yıl boyunca yattı. Tek başına mücadele ettim. Orda birkaç doktora götürdük. Sağ olsun hem eşimin yakınları hem de Giresun’da gittiğimiz bir doktor bize çok yardımcı oldu. Doktorlar, iyi bakarsan 5-6 yıl yaşatırsın dediler. Moralini yüksek tut dediler. Çok az konuşabiliyordu. 6 yıl boyunca onu sırtımda taşıdım.
“MÜŞTERİLERİN YARDIMIYLA EV ALDIK”
Çalıştığım çay ocağına gelen müşteriler beni çok seviyordu. Aralarında para toplayıp 11 bin TL’ye giriş kattan bir ev aldılar. Evimiz oldu. Barındık. Eşim Konya’ya gelmek istedi. Biz de yardımlarla aldığımız eve taşındık.
“HER İSTEĞİNİ SON İSTEK GİBİ GÖRDÜM, YERİNE GETİRDİM”
6 yıl boyunca ne istediyse yapmaya çalıştım. Çünkü ne zaman öleceğini bilmiyordum. Her isteğini son isteği gibi görüp yerine getirdim.
2004 yılında Konya’daki evimize yerleştik. Tam 1 yıl yaşadı. Ona özel bir yer yatağı yaptım. Anlık bakımlarını yaptım. Sırtında yatak yarası olmaması için büyük hassasiyet gösterdim. 2005 yılında 7 Haziran günü eşim hayatını kaybetti.
“3 KEZ AMELİYAT OLDUM”
Bu arada bende kasık fıtığı rahatsızlığı oluştu. 3 kez ameliyat oldum. Pandemide baypas ameliyatı geçirdim. 2007 yılında ikinci evliliğimi yaptım. Şimdi burada ayakkabı boyacılığı yapıyorum. Devletimiz yaşlılık maaşı bağladı. Geçimimi sağlamaya çalışıyorum.
“EŞİMİN YAKINLARININ YARDIMIYLA YENİ EV ALDIK”
Ölen eşimin amcasına miras kalmış. Beni aradılar, sen kızımıza iyi baktın, sırtında çok taşıdın dediler. Bana bir miktar para gönderdiler. Oturduğum evi satıp o parayı da üzerine ekledim ve bugün yeni aldığım evde eşimle yaşıyorum.
Boyacılıkta da eskisi gibi iş yok. Dün sadece 3 ayakkabı boyadım. Yaz aylarında ise kimse ayakkabı boyatmıyor. Ama ben her gün burada tezgahımı açıp rızkımızı kazanmaya çalışıyorum. Evde yatsam hasta ölürüm ben. Allah devletimizden ve burada destek veren herkesten razı olsun.”
Orhan Nefes, çok sevdiği eşinin vefat ettiğinde 60 yaşında olduğunu ve Musalla Mezarlığında toprağa verdiklerini sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.