Korona yasaklarında evini uçurtma atölyesine çevirdi

Koronavirüs tedbirlerinin uygulandığı bugünlerde Konyalı Cemal Ergün evde canı sıkılınca uçurtma yapmaya başladı. Kısa zamanda onlarca uçurtma yapan Ergün’ün evi atölyeye döndü.

Korona yasaklarında evini uçurtma atölyesine çevirdi

Çocukluğunda, köyü olan Başarakavak’a gittiğinde uçurtma uçuran çocukları görse de, bir türlü istediği uçurtmayı yapamayan ve hep bir tarafını eksik bırakan Ergün, uçurtma sevdasını hep içinde sakladı.

Ergün, Kovid 19 nedeniyle sokağa çıkma kısıtlaması olduğu günlerde Instragram’dan takip ettiği İstanbul Uçurtmacılar Derneği başkanı Mehmet Naci Aköz, canlı yayında Türk uçurtma kültürünün unutulmuş modellerini uygulamalı olarak anlatmasını izleyerek yeniden uçurtma yapmaya başladı.

 Cemal Ergün yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“Aslında uçurtma yapmak benim mesleğim değil, uçurtmaların bende ayrı bir yeri vardır. Çocukluğumda hep bir uçurtmam olsun istemişimdir. Bazen köyümüze gittiğimizde uçurtma uçuran çocukları izler ve ben de kendi uçurtmamı yapmak istemişimdir. Nedense malzemeyi bulsam da sağlam olmayan yanlış ip kullanmam yüzünden hep başarısız olmuştum.

Konya’da neredeyse unutulmuş olan bu uçurtma kültürünü ailemde de yapabilen yoktu ve ben hep uçurtmasız büyüdüm, uçurtma uçuran çocuklara uzaktan hayran ve biraz da kıskanarak bakarken. Benim için bir aşktı uçurtma. Şimdi 34 yaşındayım, çocukluğumda içimde kalan tutku şimdi karantina günlerinde evde kaldıkça her bir çevremdekilere ve çocuklara uçurtma yapıyorum.

Durduk yerde uçurtma yapma aşkımın tekrar alevlenmesine ise İstanbul Uçurtmacılar Derneği Başkanı ve ülkemizdeki ilk uçurtma müzesini kuran kişi olan Mehmet Naci hocam sebep oldu. Allah ondan razı olsun, iyi ki kendisini tanımışım. Kendisi bu karantina günlerinde her hafta Instragram’da uygulamalı olarak kendi kültürümüz içindeki uçurtma modellerinin yapımını anlatıyordu. Hem bu canlı yayınlarını dinledim, hem de derneğin www.ucurtma.tv sitesinde yayınlanan uçurtma yapımlarını içeren eğitim videolarını izledim, sonra fark ettim ki aslında uçurtma yapmak çok kolaymış.

Bu kültürü hep yaşatmak için benden sonra gelecek nesillere miras olarak bırakmak en büyük hedefimdir. İnşallah koranavirüs bittiğinde İstanbul’a giderek hem müzeyi hem de İstanbul Uçurtma Okulunu ziyaret edeceğim. İnanıyorum ki Konya’ya geri döndüğümde yeni uçurtma modellerini öğrenmiş ve şehrimdeki çocuklara yeni uçurtmalar hazırlıyor olacağım.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.