Mistik Müzik atölye çalışmalarında 'cami musikisi' anlatıldı

Hazreti Mevlana’nın 812. doğum yıldönümü etkinlikleri kapsamında, Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü öncülüğünde düzenlenen “16.Uluslararası Konya Mistik Müzik Festivali”nin 7. gününde bu yıl ilk kez düzenlenen atölye çalışmaları programının son konuğu, festivalin sanat yönetmeni ve Türk Tasavvuf Müziği sanatçısı Ahmet Çalışır oldu. Çalışır “Cami Musikisi” hakkında davetlilere uygulamalı olarak bir sunum yaptı.

Mevlana Kültür Merkezi Sultan Veled Salonunda gerçekleştirilen programda, sunumuna İslam tarihi ile ilgili ön bilgi vererek başlayan Çalışır, İslam medeniyetinde musikinin, Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladığının altını çizerek sunumuna şöyle devam etti:

“Camii musikisi, camide icra edilen ses musikisinden ibarettir. Camideki ibadetin esasını namaz teşkil ettiğinden cami musikisi denince akla ilk gelen şey, namazın cemaatle kılınması sırasında imam ve müezzinin çok defa irticali olarak, bir ses musikisine dayalı formlarıdır. Bu formlar esnasında herhangi bir enstrüman kullanılmadığından ses en önemli unsurdur.” 

“Ezan, camii musikisinin başıdır”

Camii musikisi ile ilgili detaylı bilgi de veren Çalışır, ezanın camii musikisinin başı olduğunu ifade ederek “Müezzinin ezan okuması, kıraati, kamet getirmesi, namazın cemaatle kılınması sırasında imamın ilk tekbirden selam verinceye kadar geçen süredeki kıraati, selamdan sonra müezzin tarafından okunan ibareler, tesbihat, arada okunan mahfel sürmesi, dua ve mihrabiyenin tümünün camii musikisidir" dedi.

Zaman zaman bu türler içine giren temcid, münacat, sala (salat), tardiye, tekbir, mevlid, mi‘raciye, Muhammediye, tevşih, cami na‘tı ve ramazan ilahilerinin de cami musikisinin önemli birer formu olarak ortaya çıktığını ifade eden Çalışır, cami musikisinde; hicaz, hüseyni, hüzzam, rast, saba, segah ve uşşak gibi makamların ağırlıklı olarak kullanıldığını da sözlerine ekledi.