Kasaptan et aldı, hayatı alt üst oldu! Hastanede yaşam mücadelesi veriyor

İhlas Haber Ajansı’nda (İHA) yer alan haberdeki iddiaya göre; Elazığ’da yaşayan 43 yaşındaki Bekir Aydın, yaklaşık 9 gün önce başına geleceklerden habersiz, bir kasaptan et aldı.

YEMEĞİ KENDİSİ YAPTI, AİLESİYLE BİRLİKTE YEDİ

O gün eşinin yerine yemeği kendisi yapan Bekir Aydın, yemeği ailesiyle birlikte yedikten sonra el ve vücudunda yaralar çıktı.

SİVİLCE SANDI

Aydın, yaraları sivilce sanarak hastaneye gitmedi. Daha sonra acil servise giden Aydın, 3 gün sonra yaranın büyümesiyle tekrar hastaneye gitme kararı aldı. Fırat Üniversitesi Hastanesi enfeksiyon bölümünde yapılan tetkiklerde Aydın’da şarbon tespit edildi. Hastanın et yediğini söylemesi üzerine de durum Elazığ il Sağlık Müdürlüğü ile Tarım ve Orman il Müdürlüğüne iletildi. Ekipler harekete geçerek ette yapılan incelemede şarbona rastlandı.

“İLK BAŞTA UMURSAMADIM”

Yaşadığı talihsiz olayı anlatan Bekir Aydın, "Şehir merkezinde bir kasaptan et aldım. Çok fazla almadım bir kiloydu. Aldığım eti eve götürdüm. Çocuklarım evde yoktu, ben de eti kendi ellerimle yıkadım daha sonra pişirdim. Oğlum ve eşim ile beraber yedik. Yemeği yedikten sonra sabah kalktığımda sol kolumda iğne ucu kadar bir sivilce çıktı. İlk başta umursamadım. Belki diken veya sinek ısırmıştır, diye düşündüm. Aradan zaman geçince kızarıklık ve yara daha çok büyümeye ve şişmeye başladı. Olaydan 24 saat sonra Fethi Sekin Şehir Hastanesindeki acil servis bölümüne gittim. Acilde bir şey yapamadılar, antibiyotik ve merhem yazıp kullanmamı istediler ve polikliniğe gelmem gerektiğini söylediler. Evde geceyi acılar içerisinde sabahladım” dedi.

“İNSAN HAYATI BU KADAR UCUZ OLMAMALI”

Hastanede yapılan tahlil ve tetkikler şarbona yakalandığını öğrendiğini ve hayati tehlikesinin devam ettiğini dile getiren Aydın, "Sabah uyandığımda yara daha çok şişmişti hemen hemen yumurta kadar olmuştu. Fırat Üniversitesi Hastanesine geldim. Burada muayene oldum, doktor zaten muayene ettikten sonra şarbona yakalandığımı söyledi. Tahlillerim yapıldı ve yatışım gerçekleşti. Polis ekipleri de hastaneye gelerek ifademi aldı. Eti nerden ve kimden aldığımı sordular, ben de gerekli bilgileri verdim. Olayı İl Sağlık ile Tarım ve Orman İl müdürlükleri de takip etti. Beni arayarak etten numune aldıklarını ve incelemede etten şarbon çıktığını illetiler. Ben sonuna kadar davamdan vazgeçmeyeceğim. Sağlık çok önemli. Ben yandım başka kimse yanmasın. Bu toplum açısından çok önemli bir vaka. Bu hayvanlar nerden geliyor, kimden alınıyor, aşıları var mı yok mu kimse bunları araştırmıyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Biz toplum olarak kasaplara güvenmeyeceksek daha biz güvenelim? Kasap hakkında soruşturma başlatıldı. Kasap dükkanına mühür vurdular. Şuanda hayati riskim devam ediyor kurtulmuş değilim” diye konuştu.

İŞ YERİ MÜHÜRLENDİ

Yaşanan olayın ardından şarbonlu et sattığı tespit edilen küsüp dükkanının mühürlendiği öğrenildi.

ŞARBON NEDİR?

Bacillus anthracis adlı bakterinin sebep olduğu, sığır, koyun, keçi gibi ot yiyen hayvanlarda görülen ve insanlara da bulaşabilen ölümcül bir bakteriyel enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığa yol açan B. anthracis mikrobunun en önemli özelliği zorlu fiziksel ve kimyasal çevre koşullara son derece dayanıklı “spor” denilen yapılar oluşturmasıdır. Bakterinin kendisi yüksek ısıda kolayca öldüğü halde, bu sporlar zorlu koşullarda on yıllarca hayatta kalabilmektedir.

Hayvanlarda sindirim, solunum ya da derideki çizik, sıyrık ve yaralar yoluyla mikrobun vücuda girmesi sonucu oluşan hastalık, hayvanlardan insanlara da enfekte olmuş hayvan etinin tüketilmesi ya da hastalıklı hayvanlarla direkt temas edilmesi halinde bulaşır. Vücuda girdikten sonra üremeye başlayan bakteri protein yapısında toksinler salgılar ve bu toksinler oldukça ölümcüldür. Hastalık antibiyotiklerle tedavi edilebilir fakat tedavinin etkili olması için tedaviye olabildiğince erken başlanmalıdır.

Şarbon (antraks) sporları biyolojik silah olarak laboratuvar ortamında ya da yapay koşullarda üretilebilmektedir. Üretiminin kolaylığı, zorlu koşullara dirençli oluşu ve solunum, deri teması gibi kolay yollarla enfekte etme özelliği şarbonun biyolojik silah olarak kullanılmasının sebepleridir.

İnsanda etkili olan şarbon (antraks) üç ana klinik tablo oluşturmaktadır:

Deri Şarbonu:

Antraks sporlarının deri ile etkileşmesiyle oluşur. Kuluçka süresi 1-12 gündür. Belirtileri vücuda giriş noktalarında oluşan ağrı, sızı ve kabartılardır.

Akciğer Şarbonu:

Sporların solunum yolu ile alınması ile oluşur. Kuluçka süresi 3-5 gündür. Belirtiler ateş, bitkinlik, yorgunluk, soluk alıp vermede güçlük gibi soğuk algınlığı belirtilerine benzer belirtilerdir. Hastalığın ilerleyen evrelerinde hasta komaya girerek ölür.

Bağırsak Şarbonu:

Sporların yutulması ile oluşur. Kuluçka süresi 1-7 gündür. Belirtileri mide bulantısı, iştah kaybı, karın ağrısı, kusma ve kanlı ishaldir.

Hastalığın akciğer veya sindirim sistemi yolu ile bulaşabilmesi için en az 10 bin bakteri sporunun solunması veya yutulması gerekmektedir. Hastalık maruziyetten hemen sonra uygun antibiyotiklerle yapılacak bir tedaviyle önlenebilir. Şarbon hastalığı bireyden bireye bulaşmaz.