"BİZİ YOĞUN BAKIMDAN İTİBAREN ÇOK ŞAŞIRTTI"
Etlik Şehir Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Jülide Ergil ise Emine R'nin yaşı ileri bir nakil hastası olduğuna işaret ederek, "Emine hanımın anestezi açısından bazı riskleri vardı, 67 yaşındaydı, meme kanseri tedavisi görmüştü ve biraz düşkün gözüküyordu. Fakat bizi yoğun bakımdan itibaren hızlı toparlanmasıyla olumlu anlamda çok şaşırttı. Yaşam enerjisi yüksek, 8 torunu olan ve onlara dönmek isteyen bir hastamız. Şu anki durumu da gayet iyi." ifadelerini kullandı.
"BUNUN ÖTESİNDE DAHA BÜYÜK BİR İYİLİK DÜŞÜNEMİYORUM"
Organ bağışının çok hassas bir süreç olduğuna dikkati çeken Ergil, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizde organ nakli süreci çok şeffaf, her basamak, aşama kontrol ediliyor. Yoğun bakımdaki bir hastanın beyin ölümü tanısı da en az 3-4 ayrı basamakta tetkikler, doğrulamalarla konuluyor. Beyin ölümü gerçekleşen hastaların yakınlarına organ bağış ekibimiz giderek, 'Organ bağışlar mısınız?' diye soruyor.
Elbette bu travmatik, zor bir süreç. Ancak organ bağışını kabul eden ailelerin o kaybın içerisinde bile çok hayırlı ve iyi bir şey yapmış olmaktan dolayı yaşadığı haklı gurura, hastalar adına duyduğu mutluluğa da şahit oluyoruz. Halkımız sadaka vermeyi çok sever ve bana göre bu hayatta yapılabilecek en büyük iyilik, başkasına yeni bir yaşam bahşedebilmek. Tanrının size verdiği bir şeyi sadaka olarak bir başkasına veriyorsunuz. Bu inanılmaz bir iyilik ve ben birine bunun ötesinde yapılabilecek daha büyük bir yardım düşünemiyorum, hayal edemiyorum."
Herkesin bir gün organ bağışına ihtiyaç duyabileceğine dikkati çeken Ergil, toplumsal olarak bu farkındalığın artırılması gerektiğinin altını çizdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.