Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "dolandırıcılık," ile "kişinin kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması ve bu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık" yaptıkları iddiasıyla tutuklu yargılanan Halit E. ve Samet T. katıldı.
Samet T, duruşmada yaptığı savunmasında, olayda dolandırıcılık yapmak gibi bir niyeti bulunmadığını söyledi.
Halil isimli bir kişinin kendisini arayarak, "Kastamonu'da birinden alacağı olduğunu, bunu tahsil ederse bin lira vereceğini" söylediğini öne süren Samet T, "Daha sonra bana içinde altınlar bulunan çorabı verdiler. Bu çorabı bana veren kişi müştekiydi. Bunları Halil'e teslim edip bin lira aldım. Kadının zararını cezaevinden çıktığımda gidereceğim." ifadesini kullandı.
Bunun üzerine mahkeme heyeti başkanı sanığa, "Altınlar çorabın içinde veriliyor, bu nasıl tahsilat" diyerek tepki gösterdi.
Halit E. de olaydan habersiz olduğunu, suçunun bulunmadığını ileri sürdü.
Müşteki Zehra B. ise 5 bilezik, 3 çeyrek altın ile 2 bin lirasının alındığını anlatarak, "Olay günü beni telefonla arayan kişi, 'Adliyeden arıyoruz. Kuyumcuyu soymuşlar. Olay yerinde sizin kimliğiniz bulunmuş. Evde altın var mı?' dedi. Ben de olduğunu söyledim. Altınları çoraba koyup eve gelenlere vermemi istediler. 'Eğer gelecekseniz polisle gelin.' dedim. Sonra bunlar geldi. Yanlarında polis yoktu. Beni öldürürler diye dedikleri gibi çorabın içine koyarak altınları verdim." diye konuştu.
Mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Kastamonu'da geçen yıl, kendisini adliye çalışanı olarak tanıtan bir kişinin telefonla araması üzerine Zehra B, eve gelen kişilere altın ve parayı çorabın içine koyarak teslim etmiş, daha sonra dolandırıldığını anlayınca polise şikayette bulunmuştu.
Polisin takibi sonucu yakalanan Halit E. ve Samet T. tutuklanmıştı.