İddiaya göre; merkez Selçuklu ilçesinde, 31 Ekim 2018 tarihinde meydana gelen olayda, Mesut Babayiğit, bir yıllık eşi Hanife Babayiğit'i, eğlence merkezinde çalıştığı için tüfekle vurarak öldürdü. Polis tarafından gözaltına alınıp, tutuklanan Mesut Babayiğit hakkında 'eşi kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın iddianamesinde, olay sabahı Hanife Babayiğit'in, Mesut Babayiğit'i telefonla arayarak 'çocuğu almaya geliyorum' dediği, Babayiğit'in de eşinin beraberinde birileri ile geleceği düşüncesiyle tüfeğini spor çantasına koyduğu anlatıldı. İkilinin daha sonra konuşmak için taksiyle olayın yaşandığı boş araziye gittikleri kaydedilen iddianamede, Hanife Babayiğit'in, eşine barda çalışmasına müsaade etmemesi halinde, alkol alıp, başka erkeklerin kendisine yaklaşmasına izin vereceğini söylediği öne sürüldü. İddianamede bu tartışma üzerine Mesut Babayiğit'in çantasından çıkartıp, eşine doğrulttuğu tüfeğin farkında olmadan ateş aldığı iddia edildi. Kocanın, boynundan yaralanan eşini hastaneye bırakıp kaçtığı, Hanife Babayiğit'in ölmeden önce kendisini, eşinin vurduğunu söylediği ifade edildi. İddianamede, Mesut Babayiğit'in ifadesinde, eşinin kendisini tahrik ettiğini, erkeklerle öpüşürken çekilmiş fotoğrafları gönderdiğini ve pişman olduğunu söylediği belirtildi.
20 YIL HAPİS CEZASI
Konya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamanın geçen 26 Aralık günü görülen karar duruşmasında, tutuklu sanık 'eşi kasten öldürme' suçundan önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Ceza, haksız tahrik indirimiyle 24 yıla, iyi hal indirimiyle de 20 yıla indirildi.
GEREKÇELİ KARAR: TASARLAMA YOK, BİR ANLIK SİNİRLE OLDU
Mahkeme, Mesut Babayiğit'e verdiği hapis cezasının gerekçeli kararını açıkladı. Sanığın olayı tasarlamadığı, cinayeti bir anlık sinirle gerçekleştirdiği belirtilen gerekçeli kararda, "Hanife'nin Mesut'a tekrar gazinoda çalışmasına müsaade etmezse, alkolüne, eroinine karışırsa başka erkeklerin de kendisine yakınlaşmasına izin vereceğini söylediği, bu durumu destekler nitelikte resimlerin dosyada mevcut olduğu, bunun üzerine Mesut'un sinirlenip, tüfeği eline aldığını, amacının Hanife'yi korkutmak olduğunu, ancak tüfek elindeyken hiç farkına varmadan tüfeğin bir anda ateş aldığını beyan etmesi nedeniyle olayda tasarlamanın olmadığı tespit edilmiştir"denildi.
Gerekçeli kararda Mesut Babayiğit'in suçu haksız tahrik altında işlediği belirtilerek, şöyle denildi:
"Mesut Babayiğit'in yargılama aşamasında istikrarlı ve birbiri ile çelişmemek üzere Hanife'nin uyuşturucu kullandığını, uygunsuz bir hayat sürdüğünü, Hanife'nin başka erkeklerle dudak dudağa resimlerinin olduğu, tanık beyanlarına göre Mesut'un zaman zaman Hanife'nin tehditlerine maruz kaldığı, tanığı olmayan olayda aksi sabit olmayan savunma içeriğine göre Hanife'nin olay öncesi Mesut'a yönelik tehditlerin, başka erkeklerle dudak dudağa çekilmiş fotoğraflarını Mesut'a göndermesi, Hanife'nin olaydan hemen önce Mesut'a küfür etmesi, Mesut'un ifadesine göre Hanife'nin Mesut'tan uyuşturucu kullanımına karışmaması istediği, aksi taktirde başka erkeklerle yakınlaşacağını belirtmesi üzerine Mesut'un sinirlendiği, olayı bir bütün olarak değerlendirildiğinde olayın haksız tahrik altında gerçekleştirildiği kabul edilmiştir."