Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, yaban hayatının özgün değerleri ve etrafında örülü yaşam ağının sürdürülebilir kalkınmaya ve insanların refahına sağladığı katkıya dikkati çekmek amacıyla 20 Aralık 2013'te düzenlenen oturumunda, 3 Mart'ı "Dünya Yaban Hayatı Günü" ilan etti.
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) verilerinden derlenen bilgilere göre, geçen yıl 26 bini aşkın canlı türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya iken bu sayı, bu yıl 30 bini geçti.
IUCN'nin yayımladığı "Kırmızı Liste"ye göre, yüzergezerlerin yüzde 41'i, kozalakların yüzde 34'ü, mercan resiflerinin yüzde 33'ü, memelilerin yüzde 25'i ve kuşların yüzde 14'ü nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan canlılar arasında bulunuyor.
Her geçen yıl bir önceki yıla göre nesli tükenme tehdidiyle karşı karşıya olan canlı türleri sayısının arttığına dikkati çeken IUCN, bu bağlamda, biyoçeşitliliğin de giderek azaldığına vurgu yapıyor.
Birçok canlı türünün neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olmasının nedenleri arasında küresel ısınma, kaçak avlanma ve doğal yaşam alanlarının giderek azalması gösteriliyor. Tarım, mobilyacılık, madencilik sektörleri ve altyapı için arazi kullanımının da doğal yaşam alanlarını yok ederek bitki ve hayvan türlerinin geleceğini tehdit ettiği belirtiliyor.
Organize suç gruplarının da nesli tükenmekte olan hayvanları öldürerek parçalarını satması ve yasa dışı evcil hayvan ticareti yapılması da diğer risk unsurları arasında yer alıyor.
Yıl sonuna kadar en az 160 bin türün kategorilendirilmesi hedefleniyor
IUCN, "Kırmızı Liste" indeksi kapsamında, bugüne kadar 112 bin 400 hayvan, bitki ve mantar türünü incelerken, bu yılın sonuna kadar en az 160 bin türü etüt ederek kategorilendirmeyi hedefliyor.
Uzmanlar, ekosistemde önemli rol oynayan yaban hayatının, dünyanın doğal dengesinin sürmesi için korunması gerektiğine dikkati çekiyor.
Yaban hayatındaki çeşitliliğin azalmasının insanlar üzerinde büyük etkisi olacağı uyarısında bulunan uzmanlar, bu durumun çatışmalara bile yol açabileceğine işaret ediyor.