Reşid İbersiyan, Alpler'den Cezayir'deki Atlas Dağları'na uzanan ilginç peynircilik hikayesini anlattı.
Eğitim hayatının ardından Cezayir’de petrol endüstriyel planlayıcısı olarak çalışmaya başlayan İbersiyan, 1990'da henüz 24 yaşındayken kariyerini bu alanda sürdürmek istemediğine karar vermiş ve çok sevdiği sinemacılık üzerine eğitim almak üzere İtalya’nın başkenti Roma’ya gitmiş.
Ancak Roma’da hedeflediği eğitimi alamayan İbersiyan, İsviçre’ye geçerek burada uzun süre basın alanında çalışmış.
İbersiyan'ın peynircilik hikayesi de İsviçre'de, Alp Dağları'nın eteklerinde başlıyor.
İSVİÇRE'DE PEYNİRCİLİĞİ ÖĞRENDİ
"Doğrusu İsviçre’de çalışırken çok fazla iş yoğunluğum vardı ve hep bilgisayar başındaydım. Fırsat buldukça doğaya çıkar ve özellikle peynir üretim tesislerini gezerdim." diyen İbersiyan, bu geziler sırasında Avrupa'nın geleneksel peynir yapım tekniklerini etraflıca öğrendiğini söyledi.
Peynircilik konusunda uzun süre eğitim aldığını da aktaran Cezayirlinin zihninde o sıralar bu kez farklı bir hayalle ülkesine dönme düşüncesi oluşmuş.
Cezayir’de Fransız sömürgesi döneminde yok edilen peynir kültürünü yeniden canlandırmak istediğini belirten İbersiyan, "Biz sadece Fransa’nın 'champignon brie' peynirini bilirdik. Fransızlar 132 yıllık sömürge tarihleri boyunca Cezayir’in peynir kültürünü yok etmişler. Ben de bundan dolayı Cezayir piyasasına yeni peynirler sunmayı düşündüm." dedi.
İbersiyan, bu amaçla 2006’da Cezayir'e dönerek Atlas Dağları eteklerindeki Tizi Vizu kentinin Feriha kasabasında peynir üretimine başlamış.
İSVİÇRE TECRÜBESİNDEN CEZAYİR PEYNİRİNE
İbersiyan, Cezayir'deki peynir çeşitlerinin büyük çoğunluğunun süt tozundan yapıldığını, kendisinin ise kurduğu mütevazı işletmede tamamen doğal inek sütünden sağlıklı peynir ürettiğini söyledi.
İsviçrelilerin de bir zamanlar peynir üretimini Rusya başta olmak üzere çeşitli ülkelerden öğrendiğine dikkati çeken İbersiyan, "Elbette Cezayir sütü ile İsviçre sütü bir değil. Ben İsviçrelilerden bunu öğrendim. Bu peynirin üretimi için çok uzun süre eğitim aldım. Şimdi kendi ülkemde bunu yapıyorum. Fikir İsviçre fikri ama peynir Cezayir peyniri." ifadelerini kullandı.
Sütü elde ettikleri ineklerin bakımından yedikleri yeme kadar tüm aşamalarıyla ilgilendiğini vurgulayan İbersiyan, peynirlerinin Cezayir’deki yabancı diplomatik misyon temsilcilerinden ülke dışına kadar büyük ilgi gördüğünü dile getirdi.
Ürünlerinde hiçbir koruyucu, tatlandırıcı, gıda katkısı ve lezzet artırıcı gibi maddeler bulunmadığını belirten Cezayirli girişimci, günlük 700 ila 1000 litre sütten 70-80 kilogram peynir elde ettiklerini aktardı.
DEVE SÜTÜNDEN PEYNİR
İbersiyan, bugün kendi yöresindeki ineklerin sütünden İsviçre gravyeri, Hollanda'nın gouda peyniri, sarımsaklı ve otlu krem peynir, keçi sütünden yapılan beyaz peynirin yanı sıra ülkesinde ilk defa deve sütünden de peynir üretmeyi başardıklarını söyledi.
Mayanın deve sütünün kesilmesine ve toplanmasına izin vermediğine dikkati çeken İbersiyan, deve sütünün içindeki proteinlerin pıhtılaşmasının çok zor olmasına rağmen alanında uzman kişilerle yaptıkları çalışmalarla deve sütünden de peynir üretebildiklerini belirtti.
Deve sütünden ürettikleri peynirin de İsviçre usulüyle yapıldığını vurgulayan İbersiyan, bu fikrin Fransa’da düzenlenen bir süt ürünleri fuarında büyük bir ilgi gördüğünü ve başarı ödülüne layık görüldüğünü dile getirdi.
Sadece Cezayir'den değil Körfez'deki Arap ülkeleri ve Avrupa’dan da çok sayıda müşterisi olduğunu kaydeden İbersiyan, yakında ürünlerini yurt dışı pazarlara ihraç etmeyi hedeflediklerini belirtti.
"ÇOK ÖZEL BİR LEZZET"
Eşi ve çocuklarıyla peynir almaya gelen Cezayirli Verda Hammadi, İbersiyan’ın ürünlerinin çok lezzetli olduğunu söyledi.
Hammadi, hem ürünlerin kalitesinden hem de böyle bir işletmenin bölgelerinde olmasından memnuniyet duyduklarını belirtti.
Çocuklarının da özellikle burada üretilen peynirleri çok sevdiğini aktaran Hammadi, "Bu çok özel bir lezzet. Biz, İbersiyan’ın ürettiği bu peynirleri hem kendimiz büyük bir keyifle tüketiyoruz hem de dostlarımıza öneriyoruz." dedi.