İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılması (Brexit) tartışmaları ülke basınını ciddi şekilde bölerken, İngilizlerin devam eden tartışmalar nedeniyle medyaya güveni de azalıyor.
İngiltere'de Brexit konusu, sadece siyasette değil aynı zamanda medyada bölünmeye yol açtı. Daily Mail, Daily Telegraph, Daily Star, The Sun ve Daily Express Brexit yanlısı, Daily Mirror, The Guardian ve Financial Times ise Brexit karşıtı tavır takınmış durumda. Diğer gazeteler ve BBC ise iki tarafa da eşit mesafede yayın politikası sürdürmeye çalışıyor.
Brexit yanlısı gazeteler, AB'de kalmayı isteyen isimleri hedef alarak zaman zaman onları hainlikle suçluyor.
Örneğin, hükümetin parlamentonun onayı olmadan Brexit'i gerçekleştirme yetkisini mahkemeye taşıyan iş kadını Gina Miller ve lehte karar veren hakimler, Daily Mail tarafından doğrudan hedef gösterildi.
2016'daki dava sonrası hakimler, fotoğrafları ve öz geçmişleriyle gazetenin manşetinde "halk düşmanları" olarak yer aldı.
İhanet suçlaması
Daily Mail, Muhafazakar Parti üyesi olup parti kararına uymayan parlamenterler hakkında "kötü niyetli" yorumu yaparak, bu kişilerin 17 milyon Brexit yanlısı seçmene ihanet ettiğini savundu.
Hükümetin kararına karşı gelen Muhafazakar Parti üyelerinden Anna Soubry, sık sık "asılması gerektiği" yönünde mesajlar aldığını ve bu nefretin esasen medyadan kaynaklandığını söyledi.
Soubry, gazetelerin kendileri hakkında "asi" ifadesi kullandığına dikkati çekerek, "Hepimiz, asilere ne olduğunu biliyoruz. Seni bir elektrik direğine veya bir ağaca asılı görürüz." yazılı bir elektronik posta aldığını aktardı.
"Şeytanlar" ve "kahramanlar"
Sadece AB yanlısı Muhafazakar Parti üyeleri değil aynı zamanda İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve AB Brexit Müzakerecisi Michel Barnier de sağ basın tarafından "şeytanlaştırılan" isimler arasında yer aldı.
Başbakan Boris Johnson'ın yanı sıra ağırı sağcı Nigel Farage ile David Davis, Liam Fox ve Iain Duncan Smith gibi muhafazakarlar ise kahramanlaştırılıyor.
Brexit yanlısı siyasetçilerin kullandığı "ülkenin kontrolünü ele almak" yaklaşımının medyada aynen kullanıldığı görülüyor.
Londra King's College tarafından yapılan bir araştırma, Brexit meselesinin medyada "sert ve bölücü" bir hal aldığını ortaya koydu. Araştırmada Brexit yanlısı haberlerde genelde "öfke, "saldırı", "fırçalamak", "korku tellallığı" ve "korku projesi" ifadelerinin kullanıldığına dikkat çekildi.
- Brexit karşıtı medya da korku pompalıyor
Brexit yanlıları kadar AB'de kalınmasına destek veren gazetelerin de korku pompaladığının altı çizilen araştırmada, haberlerde, AB'den anlaşmalı ya da anlaşmasız çıkışın felaket getireceğinin iddia edildiğine vurgu yapıldı.
Araştırmada, "Çoğu basın kuruluşu, bir tarafın diğerinin fikrine adil şekilde meydan okuyacağı bir alan yaratmaya çalışmak yerine tarafgirliği tahrik edip cesaretlendirdi." ifadeleri kullanıldı.
- "Batı karşıtı Marxist ayak takımı"
Bu durum neredeyse her Brexit haberinde dikkati çekti. Örneğin, The Sun, önceki Başbakan Theresa May'in anlaşmasının ocak ayında parlamentoda oylanıp reddedilmesinin ardından "yumuşak bir Brexit'in referandumun sonucuna ihanet olacağı" ve 10 Numara'nın kontrolünün Corbyn'in "Batı karşıtı Marxist ayak takımına" geçeceği ifadelerini kullandı.
The Daily Mail, geri adım atılmamasını isterken olası bir Corbyn hükümetinin ülke için "gerçek tehdit" olduğunu savundu. The Daily Telegraph da May'in anlaşmasını eleştirirken, Brexit'i geciktirmenin Corbyn hükümeti ile sonuçlanabileceğini iddia etti.
İngiliz medyasının, Başbakan Boris Johnson'ı AB'den 3 aylık bir uzatma istemeye mecbur bırakan tasarının kabul edilmesinin ardından kutuplaştığı görüldü.
The Guardian ve The Independent gibi sol eğimli gazeteler de "Johnson aşağılandı" ve "Johnson kontrolü kaybetti" manşetlerini atarken, merkez sağ çizgideki The Times "Başbakan, tarihi oylamayı kaybetti" ifadesini tercih etti.
Johnson'ın başbakan olana kadar köşe yazarlığını yaptığı Daily Telegraph ise yenilgiye ve partiden istifalara değinmeden "Johnson seçim istiyor" manşeti ile çıktı.
- Okuyucu haberden kaçıyor
Öte yandan medyadaki bu Brexit yanlısı ya da karşıtı katı tutum okuyucuları da medyadan uzaklaştırdı.
Haziranda Oxford Üniversitesi Reuters Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma, İngilizlerin yüzde 35'inin, Brexit tartışmalarının "sert ve kutuplaştıran doğasının yol açtığı bıkkınlık nedeniyle haber okumaktan özellikle kaçındığını" ortaya koydu.
Araştırmada, özellikle AB'de kalmaktan yana olan İngilizlerin, devam eden siyasi krizde yapabilecek hiçbir şeylerinin olmaması nedeniyle durumdan olumsuz etkilendikleri belirtildi.
İngilizlerin artan kutuplaşma nedeniyle haberler konusunda güven kaybına uğradığı kaydedilen araştırmada, "BBC gibi en güvenilir 'markalar' bile çoğu kişi tarafından kendi ajandasını kabul ettirmeye çalışıyor gibi görülüyor." ifadesi kullanıldı.