Bakan Murat Kurum, İskoçya'nın Glasgow kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı kapsamında (COP26) düzenlenen üst düzey oturumda hitap etti.
26. Taraflar Konferansında, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında alınan kararların, atılacak somut adımların, dünya için son derece kritik olduğunu vurgulayan Kurum, "Doğal kaynaklarımızı, dünyamızı koruyacak adımları atmadığımız takdirde daha büyük bir belirsizliğe doğru sürükleneceğiz. Dünyanın dört bir yanında yaşanan ve her gün farklı bir türüyle karşılaştığımız afetler, bunun en somut göstergesidir." diye konuştu.
"İklim kriziyle mücadelede yeni döneme girdik"
Türkiye'nin Paris Anlaşması'na taraf olduğunu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2053 net sıfır emisyon hedefinin dünyaya ilan edildiğini hatırlatan Bakan Kurum, "Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bu vizyonun bir neticesi olarak, Bakanlığımızın adını, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değiştirdik. Bakanlığımız uhdesinde kurduğumuz İklim Değişikliği Başkanlığımızla iklim kriziyle mücadelemizde daha etkin strateji ve politikalar geliştireceğimiz yeni bir döneme girdik." dedi.
Üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve ilgili kurumlarla iş birliği içinde hareket ettiklerini vurgulayan Kurum, şöyle devam etti:
"Kurumlarımızla birlikte ülkemizin 2053 taahhüdü olan net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, uzun dönemli strateji ve eylem planlarını hazırlamaya başladık. İklim değişikliğine yönelik politika, hedef ve düzenlemelerin yer aldığı İklim Kanunu'nu hazırlıyoruz. Türkiye'nin İklim Değişikliği Stratejisini ve Ulusal Katkı Beyanını 2053 hedefiyle güncelliyoruz. Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyum için gereken eylem planını devreye aldık. İklim dostu ve temiz üretim teknolojilerine yatırımların destekleneceği Emisyon Ticaret Sistemi altyapısını oluşturuyoruz. Bölgesel ve Yerel İklim Değişikliği Eylem Planlarımızla şehirlerimizi iklim değişikliğine dirençli hale getiriyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan öncülüğünde yürütülen Sıfır Atık Projesi'ni, Türkiye'nin tamamında yaygınlaştırma çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Kurum, Türkiye'deki orman varlığını 20,8 milyon hektardan yaklaşık 23 milyon hektara yükselterek yutak alanları çoğalttıklarını bildirdi.
Bakan Kurum, Türkiye'nin son 5 yılda ağaçlandırma faaliyetleriyle Avrupa'da birinci, dünyada ise altıncı ülke olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulu gücümüzdeki payını yüzde 53'e çıkartarak, bu alanda dünyada 12'nci, Avrupa'da ise 5'inci sıraya ulaştık. Şehirlerimizin nefes alması için her ilimize millet bahçesi yapıyor, ekolojik koridorlar ile de biyolojik çeşitliliğe can suyu veriyoruz. Korunan doğal alanlarımızı artırıyoruz. Böylece doğal kaynaklarımızı kirlenme ve yok olma tehlikesine karşı koruyoruz. Türkiye olarak, dünyamızın, evlatlarımızın geleceği için iklim kriziyle mücadele çalışmalarımızı kararlılıkla yürütmeye devam edeceğiz. İklim değişikliğine yol açan sorunların ortaya çıkmasında tarihi sorumluluğu olan ülkelerin de aynı samimiyetle elini taşın altına koyması şarttır."
"Küresel hiçbir soruna kayıtsız kalmadık"
Bakan Kurum, iklim değişikliğinin sadece bir çevre meselesi değil, tüm ülkeleri derinden etkileyen bir kalkınma, bir güvenlik meselesi olduğuna işaret ederek, "Bizlere düşen görev, bu tehdit karşısında hakkaniyete dayalı, adil bir yük paylaşımıyla tedbirlerimizi almak, yükümlülüklerimizi süratle yerine getirmektir." dedi.
Mevlana'nın, "Öğüt verecek insana değil, örnek olacak insana ihtiyaç vardır." sözünü hatırlatan Kurum, "Biz her zaman bu bilinçle hareket ettik. Küresel hiçbir soruna, krize, çağrıya kayıtsız kalmadık. Bugüne kadar iklim değişikliğiyle mücadelede, çevrenin korunmasında üzerimize düşeni kararlılıkla yerine getirdiğimiz gibi bugünden sonra da yerine getirmeye devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle 'daha adil bir dünya mümkündür' inancından hareketle ülkemiz, iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerin yanında olmaya devam edecektir." şeklinde konuştu.