Sözcü Harris, BM Cenevre Ofisi'nde video konferans yoluyla düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, Kovid-19 salgını nedeniyle şimdiye kadar dünya genelinde 14 bin 510 kişinin yaşamını yitirdiğini belirterek, sayının önemli ölçüde artacağı uyarısında bulundu.
Salgının hızla yayılmaya devam ettiğine dikkati çeken Harris, "Batı Afrika'da şimdiye kadar yaşadığımız en kötü Ebola salgınında 11 bin ölüme ulaşmak iki yıl sürdü, bu yüzden burada gerçekten devasa salgın ile karşı karşıyayız." diye konuştu.
Harris, Avrupa ve ABD'nin salgının en çok görüldüğü bölgeler haline geldiğini vurgulayarak, "Öyle ki son 24 saatte bildirilen vakaların yüzde 85'i Avrupa ve ABD'den geldi. Bunların yaklaşık yüzde 40'ı ABD'den." ifadesini kullandı.
Bazı ülkelerin sokağa çıkma yasağı ve karantina gibi uygulamalarının salgını yavaşlatabileceğine işaret eden Harris, aynı zamanda bu tür önlemlerin, sağlık kuruluşları ve çalışanlarına zaman kazandıracağını dile getirdi.
Harris, ABD'nin Kovid-19'un yeni merkez üssü olup olmayacağına ilişkin sorusu üzerine, "ABD'deki vaka sayısında çok büyük bir ivme görüyoruz. Dolayısıyla bu potansiyel var." dedi.
Aynı zamanda Epidemiyoloji uzmanı olan Dr. Harris, AA muhabirinin koku ve tat duyusu kaybının Kovid-19'un semptomları arasında olup olmadığına dair haberlere ilişkin sorusuna, hastalar arasında koku ve tat duyusunu kaybedenlere rastlandığı yanıtını verdi.
Harris, bu konuda DSÖ'ye "çok iyi ve güvenilir kaynaklardan, müşahede altındaki hastalardan örnekler" geldiğini ifade ederek, "Klinik ekibimiz şu an dünyanın farklı yerlerinden örnekler toplayarak düzenliyor ve özellikle bu iki semptomun ne denli kayda değer ve konuyla ilişkili olduğunu değerlendiriyor." diye konuştu.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, 13 Mart'ta yaptığı açıklamada Avrupa'nın artık Kovid-19 salgınının merkez üssü haline geldiğini duyurmuştu.