Zirve sonrası sonuç bildirgesini KOP Gençlik Derneği Başkanı Ahmet Katıksız kamuoyu ile paylaştı.
Dernek Başkanı Ahmet Katıksız yaptığı açıklamada; “Gençlik ve Kırsal Kalkınma Zirvemizi 20 – 24 Kasım tarihleri arasında Konya’da gerçekleştirdik. Gençliğin kırsaldaki kalkınma sürecinin bir parçası olması için ihtiyaç ve beklentileri nelerdir sorunun cevabını aramak için yola çıkarak önce bölgesel çalıştaylar gerçekleştirdik, akabinde zirvemizi gerçekleştirdik. Gençler hiçbir siyasi düşünce ayırt etmeksizin bir araya geldiler ve olması gerektiği gibi tartışarak, uzlaşı kültürüyle yaklaşarak bir sonuç bildirgesi ortaya koydular. Bu sonuçların tek bir amacı var, gençler güçlü ve gelişmiş dünya ülkeleriyle rekabet eden bir Türkiye hedefini sahipleniyorlar ama bunun için artık dinlenilmek istiyorlar. Biz, bölgesel çalıştaylar ve zirvemize katılan gençlerin paylaşımda bulunarak dinlenildiklerini hissettikleri bir yaklaşımı benimsedik. Buradan giderken her bir gencimiz yaşadığı coğrafyaya daha büyük bir inanç ve emek verme arzusu ile aramızdan ayrıldı. Şimdi bize düşen tüm Türkiye olarak gençliğin sesine kulak vermek ve siyasi görüş ayırt etmeksizin gençliğin düşüncelerini dikkate almak. Eğer daha güçlü bir Türkiye inşa etme arzusu taşıyorsak milli ve yerli bir gençlik hayalinin peşinden gitmeli bunu yaparken de gençliği ayrıştırmadan bir bütün olarak görerek yaşadığımız coğrafyanın kalkınma sürecine dahil etmeliyiz.” dedi.
Bildiri şu şekilde:
Bizler Türkiye’nin 81 farklı şehrinden farklılıklarıyla yola çıkıp 5786 başvuru arasından seçilerek Konya’da buluşmuş gençleriz. Bugüne kadar Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi gençleriyle Şanlıurfa’da, İç Anadolu, Akdeniz ve Karadeniz Bölgesi gençleriyle Konya’da, Ege ve Marmara Bölgesi Gençleriyle Bursa’da buluşarak ilk etapta Bölgesel çalıştaylar gerçekleştirerek gençliğin kırsaldaki üretim sürecine yönelmesi için ihtiyaç ve beklentilerini yerelden başlayarak ortaya koyduk.
Amacımız daha güçlü, üreten, yaşanılabilir, kendi kendine yeten bir Türkiye inşa sürecine katkıda bulunmak. Biliyoruz ki Türkiye olarak geniş bir coğrafyamız ve güçlü bir gençlik potansiyeli olan bir ülkeyiz gençliğin dinamik gücünün ülkemizin üretim sürecine yansıması ortak hedefimiz.
Gençlik olarak eğitim sistemi içerisinde sürekli olarak birbiri ile yarışan ve kamu özelinde atanmayı bekleyen yaklaşımın artık değişmesi gerektiği kanaatindeyiz. Gençliğimizin en verimli dönemlerini eğitim sistemi içerisinde veya atanmayı sağlayan sınavlara hazırlık ile geçirmesinin bize kaybettirdiği kanaatindeyiz. Türkiye olarak bu durumu değiştirmez isek ülkemizin kalkınma sürecine gençliğin sinerjisinin yansımasını sağlayamayız. İstiyoruz ki bekleyen değil harekete geçen, düşünen, sorgulayan, eleştiren, çözüm önerileri ortaya koyan ve en önemlisi birbiri ile değil dünya gençleri ile rekabet eden bir gençlik olalım.
Yaşadığımız coğrafyada ekonomik açıdan yaşanan sorunlar, gençliğin iş bulamaması her kesimden gençlerin bir bütün olarak birlikte çalışma kültüründen uzak olması, ayrıştıran yaklaşımlar bizim yaşadığımız coğrafyaya katkı sunamamamıza neden olmaktadır.
Gençlik ve kırsal kalkınma özelinde gençlik olarak biz üretmek istiyoruz bunun için ülkemizdeki politikaların gençliği dikkate alan bir yaklaşımla yeniden düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Özellikle bizler Konya’da zirvede iken Ankara’da gerçekleştirilen tarım şurasını yerinde bulurken açıklanan sonuç bildirgesi içerisinde çok önemli başlıklar olmasına karşın biz gençliğin kırsalın ve tarımın kalkınma sürecindeki rolü ile ilgili maalesef çözümler göremedik. Bugün Türkiye olarak kırsal alandaki kalkınma sürecini güçlendirmek istiyorsak bunun en temel adımı gençliğin dilenilmesi ve ihtiyaç ve beklentilerinin dikkate alınarak politikaların ortaya konulması uygulamaya geçirilmesi ile mümkün olacaktır.
Bizler farklıyız! Birbirimize benzemiyoruz farklılıklarımız ile bir araya gelerek birlikte bir şeyler üretebiliyoruz. Ülkemizi yöneten tüm karar alıcılardan ortak beklentimiz gençliğin ayrıştırılmadan bir bütün olarak kabul edilmesi, birbirine benzetilmeye çalışılmaması ve farklılıkları ile ülke kalkınma sürecine dahil edilmesidir.
TALEP VE ÖNERİLERİMİZ:
• Kırsaldaki iletişim ağının ve internet alt yapısının güçlendirilmesi,
• Eğitim hizmetlerinin kalitesinin arttırılması,
• Gençliğe verilen hibe ve desteklerin önündeki bürokratik engellerinin azaltılması ve hatta kaldırılması,
• Ulaşılabilir sağlık hizmetlerinin kırsalda yaygınlaştırılması,
• TOKİ tarafından gençliğin ihtiyaçlarını karşılayacak yaşanılabilir yaşam ortamlarının bölgesel ve kırsalın doğasına uygun şekilde sağlanması (Konut ihtiyacı),
• Gençliğin sosyalleşebileceği imkân ve olanakların sağlanması için yatırımların yapılması. (Kentsel alanlarda AVM yapılması yerine kırsal bölgelerde insanların ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri alışveriş merkezleri, kültür ve sanat merkezlerinin yapılması),
• Kırsaldaki ulaşım ağının güçlendirilmesi ve alt yapının iyileştirilmesi. (Kırsala ve kırsal içi ulaşım),
• Kırsaldaki istihdam olanaklarının arttırılması ve hane içi gelirin yükseltilmesine yönelik politikaların oluşturulması,
• Kırsalda yaşayan insanların köylü diye adlandırılması ve yıllarca medya özellikle sinema üzerinden köylü karakterinin cahil olarak gösterilmesi toplum içerisinde olumsuz bir algı oluşturmuş, bunun tam aksine Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ürettiklerinden dolayı ‘’Köylü milletin efendisidir.’’ sözünden yola çıkarak köylü ile özdeşleşen bu kötü algının düzeltilmesi ve yeniden yapılandırılmasına yönelik bir yaklaşımın toplumsal hafızada oluşmasına katkı sunacak politikaların belirlenmesi,
• Kırsaldaki çevre düzenlemesi, çocuk oyun alanları (çocukların düşünce ve hayal gücünü harekete geçirecek şekilde, özgün yöntemlerle) ve yetişkinler için mesire alanlarının yapılması,
• Kırsaldaki insanların bilgi ve birikimlerini paylaşıp teknik yöntemlerini geliştirip yaygınlaştırabilecekleri bir dijital portalın oluşturulması,
• Kırsalda yaşayan çocuklar ve gençler için eğitim sistemi dışında kendilerini geliştirebilecek, kişisel gelişimlerine destek olacak imkân ve olanakların oluşturulması,
• Kırsaldaki su sorununa dair çalışmaların yoğunlaştırılması (Özellikle Konya ovası çevresinde),
• Aileden başlayarak bireyin üretim temelli yetişme sürecinin başlatılması ve bunun okul eğitimi ile pekiştirilerek sürdürülmesi,
• Kırsalda tarım alanı dışında alternatif istihdam ve üretim alanlarının oluşturulması, özellikle kış mevsimi sürecinde tarım dışı gelir getirici faaliyetlerin desteklenmesi,
• Kırsalda üretim sürecini güçlendirmek ve üreticinin ürettiği ürünlerin hakkettiği değeri bulabilmesi için devlet garantisinin sağlanması ve kooperatifleşme sürecinin desteklenmesi,
• Yaşadığımız coğrafyada tarımsal üretimin dışa bağımlılığının azaltılması ve ülke ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için ürün deseninin her bir yöreye göre ayrı ayrı belirlenmesi ve tarımsal üretimde ihtisaslaşmanın sağlanması,
• Gençliğin üretim bilinci kazanabilmesi özellikle kırsal alandaki üretimin bir parçası olabilmesi için eğitim sistemi içerisindeki uygulamalı ders içerikleri sayısının arttırılması (okulların bahçesinde model tarım bahçelerinin oluşturulması)
• Gençlerin dünyadaki iyi uygulamaları takip edebilmesi adına milli bir değişim programı ve hibe programının başlatılması,
• Gençlerin kırsaldaki üretim sürecine dahil olabilmeleri için Tarım ve Orman Bakanlığının verdiği desteklerin gözden geçirilerek gençliği teşvik edecek şekilde yeniden düzenlenmesi,
• Her yıl ülkemizde yeni binlerce genç üniversitelerden mezun olmakta fakat üniversite okumak için okuyan gençlik algısının kırılması için üniversitelerin ihtisaslaşmasının sağlanması ve özellikle akademik kadroların gençliği yönlendirebilecek, dünyayı takip eden sadece eğitim sistemine bağlı kalmayan teori ve pratiği birleştiren aktörlerden seçilmesi,
• Türkiye olarak çok büyük bir gençlik potansiyelimiz ve Gençlik ismini içinde barındıran bir Bakanlığımız olmasına karşın gençliğin üretim sürecine dahil olmasını sağlayacak politikalar üreten bir Bakanlığımızın olmaması ve var olan Gençlik ve Spor Bakanlığının politikaları şekillendirirken bunu gözetmemesi bu nedenle Bakanlığın yeniden yapılandırılması,
• Biz gençler olarak üretme arzusu taşırken maalesef ilgili bakanlıklar nezdinde kendimizi ifade edecek aktörler bulamamaktayız. Bürokrasinin ve karar alıcıların gençlik dostu ve gençlerin düşüncelerini önemseyen aktörlerden oluşmasını beklemekteyiz,
• Sosyal medyada her gün atanamayan meslek gruplarının ilettikleri taleplerin karar alıcılar da karşılık bulmaması ve bunun yanı sıra zaman zaman rahatsız edecek noktalarda taleplerin iletilmesi bizler tarafından da sorun olarak görülmektedir. Gençliğin atama bekleyen değil dinamizmini ülke üretimin yansıttığı bir yaklaşım ile buluşması gerektiğini düşünmekteyiz,
• Özellikle organik tarım ve yerli tohumun tarımsal üretimde teşvik edilmesi tarımda millileşme politikalarının çiftçinin/üreticinin haklarını gözetecek şekilde ortaya konması önem arz etmektedir,
• Türkiye olarak gençliğe yeni bir bilinç vererek arkadaşıyla, kardeşiyle, akrabasıyla, şehrinde yaşayan gençlerle, ülkesinde yaşayan gençlerle rekabet eden değil birlikte çalışan ve birlikte üreten bir gençlik hayalini gerçekleştirmemiz gerektiğini düşünüyoruz,
• Hayal kurmayan insanların üretim sürecinde bir şeyler ortaya koyamayacaklarını düşündüğümüzden dolayı çocukluktan itibaren bireyin hayal kurabileceği bir yaklaşımla yetiştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz,
• Kırsal da yaşayan veya yaşamak isteyen gençlere en az 2 yıl süreyle sosyal güvence verilmesi ve alanıyla ilgili yapacağı yatırımlarda vergiden muaf tutulması,
• Tarım ve Orman Bakanlığı ve Gençlik Spor Bakanlığı arasında imzalanan gönüllüler projesi bizim geçen yıl uyguladığımız Genç Çiftçi projesinde ortaya koyduğumuz fikirlerden bir tanesiydi. Bu çalışmanın güçlendirilerek genç çiftçi kart uygulamasının başlatılması ve gerçek anlamda tarımsal üretimin içerisinde yer alan gençlere yaşamlarını kurma sürecinde belirli imtiyazların sağlanması beklentimizdir. (Vergi muafiyeti-makine ekipman desteği-Konut yardımı-Arazi tahsisi vb…)
• Kırsalda yaşayan veya yaşamak isteyen gençlere arazisi olmadığı takdirde yaşamını idame ettirebileceği kadar başlangıç aşamasında arazi tahsis edilmesi ve üretim yaptığı müddetçe bu arazinin o kişilerde kalması üretim olmadığı takdirde bunun tespit edilerek farklı gençlere arazilerin yeniden tahsis edilmesi,
• Tarımsal üretim belirli bir eğitim ve pratik gerektirdiğinden dolayı ülkemizdeki gençlerin tarımsal üretimi öğrenebilecekleri bir genç çiftçi akademisinin Kamu – STK - Özel Sektör işbirliğiyle kurulması ve buradan kazanım elde ettiren eğitimlerin verilmesi,
• Tarımsal üretimde teknolojinin daha etkin ve yaygın kullanılması için teknolojiyle barışık olan gençlerin tarımsal üretime kazandırılması hem verimi arttıracak hem de kaliteyi arttıracaktır,
• Kırsalda yaşamak isteyen gençlerin orta öğretim döneminden itibaren yaz dönemlerinde gönüllü olarak staj yapabilecekleri tarımsal üretim alanlarının oluşturulması. Bu sayede gençlere hem üretim kültürünün öğretilmesi hem de tarımsal üretimin bir parçası olmalarının sağlanması,
• Kırsalda teknolojinin daha etkin bir şekilde kullanılarak üretimin güçlendirilmesine yönelik gençliğin alternatif alanlarda desteklenmesi ve evden çalışma (home ofis) yaklaşımının teşvik edilmesi,
• Üretim maliyetlerinin düşürülmesi için çiftçilerin desteklenmesi,
• Tarımsal üretim alanında faaliyet yürüten STK’ların daha şeffaf ve bağımsız hareket ederek çiftçi lehine çalışmalarını yürütmeleri,
• Gençlere yönelik model gençlik tarım köylerinin kurulması,
• Büyükşehir yasasıyla birlikte özellikle büyük şehirlerde köylerin mahallelere dönüştürülmesi sonrasında hizmet götürme süreci hızlanmış ve kalitesi artmış olsa da Konya gibi büyük coğrafyaya sahip şehirlerde daha etkin hizmet sağlanması adına büyükşehir kanununun güçlendirilmesi,
• Kırsal alanda birlikte üretim, markalaşma ve pazarlama sürecinin daha etkin bir şekilde çiftçiler tarafından yürütülmesi için kooperatifleşme ile ilgili bilinçlendirme faaliyetlerinin arttırılması ve kooperatifleşen üreticilere imtiyazlı desteklerin sağlanması,
• Üreticinin ve çiftçinin yıpranma payı hakkının verilerek erken emeklilik hakkının tanınması,
• Tarımsal desteklemelerde etki ve değerlendirme analizlerinin yapılması, iyileştirmelerin çiftçi lehine düzeltilmesi ve özellikle destek ve teşviklerde denetimlerin sağlıklı bir şekilde yapılması,
• Kırsaldaki yaşamı teşvik eden kamu spotu, çizgi film, dizi ve film benzeri yapımların desteklenmesi,
• Gönüllülük projeleriyle tecrübeli çiftçilerin kişilerin bilgi ve birikimlerini yeni nesillere aktarılmasının sağlanması,
• Katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesine yönelik bilinçlendirme faaliyetlerinin yürütülmesi,
• Kadınların ve özellikle engellilerin tarımsal üretimde daha etkin bir şekilde yer almasına yönelik özel teşvik ve destek programlarının uygulamaya geçirilmesi,
• Kırsalda çiftçi/üreticinin ihtiyaç duyduğu anda ulaşabileceği ilgili mühendis ve veteriner hekimlerin istihdamının sağlanması,
talep ve önerilerimizdir.
Bizler 81 ilden bir araya gelen gençler olarak talep ve önerilerimizi dile getirirken farklılıklarımızın ortak noktasında buluştuk. Bizler farklılıklarıyla bir araya gelen gençler olarak biliyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gençliğe ayrı bir önem vermekte. Fakat karar alıcılara, seçilmişlere, bürokratlara baktığımızda bu ilginin aynı hassasiyetle gösterilmediğini ve günü geçiştiren yaklaşımlarla gençliğe bakıldığını düşünmekteyiz. İstiyoruz ki Türkiye gençliği olarak üretelim birlikte çalışma kültürünü geliştirelim, farklılıklarımızı bir fırsat olarak görüp yaşadığımız coğrafyanın gelişmiş dünya ülkeleriyle rekabetine katkı sunalım ve bundan 100 yıl sonrasında bu coğrafyada yaşayacak olan yeni nesillere bizden üretim kültürünü miras olarak bırakalım.
Gençlik olarak geleceğin Türkiye’sini şekillendirme hayalini kurarken karar alıcılardan siyasi görüş fark etmeksizin beklediğimiz tek şey var dinlenilmek ve düşüncelerimizin karşılık bulması. Bu sayede inanıyoruz ki bizler ülkemizin 2023, 2053 2071 hedeflerine daha çok katkı sunabileceğiz.