Kazım Ergün, 3600 ek göstergenin memur maaşlarının, emekli aylıklarının ve emekli ikramiyelerinin hesaplanmasında uygulanan bir hesaplama yöntemi olduğunu belirterek, ek gösterge rakamı yükseldikçe emekli aylığı ve ikramiyesinin de yükseldiğini vurguladı.
Kamu görevlilerinin ek gösterge rakamlarının unvan, hizmet sınıfı ve derecelere göre farklılık gösterdiğine dikkati çeken Ergün, şunları kaydetti:
"3600 ek gösterge düzenlemesinde temel amaç, kamu görevlilerinin ekonomisine katkı sağlamak, sosyal refahını artırmak ve mesleki motivasyonunu yükseltmektir. Bu konudaki vaatlerin eyleme dönüşmesi memnuniyet verici. Fakat, 3600 ek gösterge düzenlemesinin öğretmen, polis, hemşire ve din görevlileriyle sınırlı kalması eksiklik olur. Tüm kamu çalışanları ve emeklileri de kapsama dahil edilmelidir."
- "3600 ek gösterge, intibakla taçlandırılmalı"
Ergün, 3600 ek göstergenin 2000 yılı sonrası emeklilere intibak verilmesiyle taçlandırılması gerektiğini dile getirerek, yüz binlerce işçi ve Bağ-Kur emeklisinin yıllardır intibak beklediğini vurguladı.
Bu durumunun yıllar içerisinde büyük bir toplumsal beklentiye dönüştüğünü belirten Ergün, şöyle konuştu:
"2000 yılı sonrası emeklilerin düşük aylıklarla geçim zorluğu yaşamasına çözüm bulunması, en az 3600 gösterge düzenlemesi kadar önemlidir. Bunun için 2000 yılı öncesi ve sonrası emeklileri arasındaki aylık hesaplama farklılıklarına son verilmeli. 2000 yılı sonrası emeklilerinin daha düşük aylık alması eşitsizliğe yol açıyor. İntibak sayesinde, 2000 sonrasında emeklilerin, prim kazançları ve prim ödeme gün sayılarındaki değişimle emekli aylıkları önemli ölçüde artacaktır. Bu da emeklilerimize adeta can suyu olacaktır. Kanunlar önünde her bir emeklimizin eşit haklara sahip olması için 3600 gösterge ile işçi ve Bağ-Kur emeklilerinin de intibakları yapılmalıdır."