Koronavirüs salgınının yayılmasını kontrol etmek için alınan önlemler, ekonomi tarafında ise pek çok sektörde iş hacminin daralmasına neden oluyor. İşini kaybetme tehlikesi yaşayanlar, geliri azalanlar; tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de ev sahiplerinin ‘kiracı seçimleriyle’ karşı karşıya kalıyor. Eskiden ‘bekara’, ‘öğrenciye’ ev kiralamayan ev sahiplerinin ‘yeni normal’i ise çalışanlar arasında ayrım yapmak oldu. İnternet sitelerinden verilen kiralık ilanlarının pek çoğunda ‘kurumsal çalışan ve memur tercih edilir’ ibaresi yer alıyor. Ev sahipleri ‘her an işsiz kalır’ diyerek artık çalışanlar arasında da ayrım yapıyor. İlanların çoğu İstanbul’da göze çarparken, Ankara, Edirne, Bursa’da benzer ilanlar dikkat çekiyor.
KAPSAMA GİRMİYOR
‘Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik’te yer alan hükümler, mülk sahiplerinin verdiği ‘sahibinden’ ilanları kapsamadığı için bu ilanlara yaptırım uygulanamıyor. Daha önce ‘bekara’ ev vermeyen ev sahipleri hakkında CİMER’e yapılan şikayetler Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na sevk edilmiş, ‘ayrımcılık yasağının’ ihlali gerekçesiyle mülk sahiplerine para cezası verilmişti. Ancak mal sahiplerinin ‘kiracının mesleğine ilişkin tercihi’nin bu kapsamda olup olmadığı şimdilik tartışmalı.
Milliyet gazetesinden Duygu Erdoğan'ın haberinde konuyu uzmanlar değerlendirdi.
"CEZAİ İŞLEM GEREKTİRİR"
Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, “Toplum olarak daha anlayışlı ve dayanışma içerisinde olmamız gerekir” derken, bu süreçte ortaya çıkan kiracı seçme trendinin ‘ayrımcılık’ olarak değerlendirilebileceğini söyledi. Benzer uygulamaların daha önce bekara ve dullara ev verilmeyerek yapıldığını hatırlatan Koçal, şunları söyledi:
“Bu tür ilanlar, uygulamalar, insan onurunu inciten, insan haklarına aykırı, kişilerin eşit muamele görme hakkına karşı, haklardan yararlanma ayrımcılığıdır. Toplumu ayrıştırmaya yönelik bu tür uygulamalar önlenmelidir. Kurumsal firmalarda çalışamamak, memur olamamak insanların kendi istekleri değildir. Ev sahiplerine sormak gerekir, evlerinizi insanların barınması için kiraya veriyorsunuz; memur olamayan, kurumsal firmalarda çalışamayan vatandaşlarımız insan değil mi? 6701 Sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu 20/04/2016’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanunun 5. maddesine göre bu tür ayrımcılık yapmak kanuna aykırıdır ve cezai işlem gerektirmektedir.”
"BÖYLE BİR YAKLAŞIM DOĞRU DEĞİL"
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, sahibinden verilen ilanlara karşı cezai yaptırım uygulanmadığını belirtirken, emlakçı tarafından ise bu kapsamda verilebilecek ilanların ‘mülk sahibinin tercihi’ olduğunu anlattı.
Aşa, “Emlakçı, ilanlara mal sahibinin talebine yönelik bazı kriterler koyabiliyor ama bunu yapmadan mutlaka mülk sahiplerine öneriler sunulur ve bunun doğru bir yaklaşım olmadığı paylaşılır. Yeni yönetmelik internet sitelerine de sorumluluk yüklüyor. Yanıltıcı ilanların hızla kaldırılması isteniyor. Ancak bu durumda, yani mülk sahibi tarafından verilen ilana karşı uygulanamıyor” dedi.
"MAL SAHİBİ KİRACI SEÇMEKTE ÖZGÜR"
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, mülk sahibinin, kanuna aykırı bir düzenleme yaşanmadığı müddetçe, kiracısını seçmekte özgür olduğunu belirtti. Pandemi sürecinin çalışanlar açısından birçok zorluk getirdiğini anlatan Kiraz, “Nisan-mayıs döneminde ve şimdi yeni kısıtlamalarla işlerini kaybeden, geliri azalan çalışanlar oldu. Bu dönemde kiralarını ödemek konusunda sıkıntıya da düştüler. Diğer taraftan ev sahibi açısından bakınca; sadece kira geliri ile geçinen ev sahipleri de var. Bir kişi malını satmaya, kiralamaya zorlanamaz. Pandemi döneminde ortaya çıkan koşullar ev sahibi tarafında, kişiyi, gelirini garanti almaya yönlendirmiş olabilir” diye konuştu.