Alyaz, 1998'de işlettiği internet kafeye eğlence amaçlı koymayı düşündüğü Formula 1 simülatörünü pahalı olması üzerine kendisi imal etmeye karar verdi. İlk etapta "statik simülatörler" yapıp bunları Avrupa'nın bazı ülkelerine satmaya başlayan Alyaz, daha sonra "hareketli simülatörler" üretti. Alyaz'ın son olarak ürettiği Formula 1 simülatörleri, yarış pisti, yolları, durakları, yol haritası, izleyici tribünleri ve lastik sesleri ile sürücüsüne F1 deneyimi yaşatıyor.
İş insanı Alyaz yaptığı açıklamada, F1 pilotlarının eğitiminde kullanılan simülatörlü araçların eğlence sektöründe de yoğun ilgi gördüğünü söyledi.
Konya-Ereğli kara yolu üzerindeki fabrikasında, Formula 1 araçlarının yanı sıra ralli, roller coaster, (hız treni) CESSNA 172 tipi uçak simülatörlerini de ürettiklerini anlatan Alyaz, şöyle konuştu:
"Yaptığımız simülatörler birebir boyutlarda farklı modeller içeriyor. Sadece Formula 1 ve ralli simülatörü değil 2015'ten itibaren uçak ve roller coaster (hız treni) simülatörlerini de üretimimize katarak ürün yelpazemizi genişlettik. Dünyanın 27 farklı ülkesinde ürünlerimiz mevcut. Başta Avrupa özellikle fiyat ve kalite performansını değerlendirdiklerinde bizi tercih ediyor. Dünyanın farklı ülkelerinde bu ürünler yapılıyor ama bizim gibi komple tek çatı altında ürünün hem kabin bölümü hem mekanik bölümü hem de yazılımını yapan nadir firmalardan bir tanesiyiz. Formula 1 simülatörlerini 4 ile 8 hafta için de üretiyoruz."
Formula 1 simülatör aracının satış fiyatının 25 bin dolardan 90 bin dolara kadar çıktığını ifade eden Alyaz, ürettikleri araçları kiralık olarak Orta Doğu ve Avrupa ülkelerine gönderdiklerini kaydetti.
Çalışmalarında TÜBİTAK'ın talebiyle Bursa Bilim Merkezindeki Aviation Academy (Havacılık Akademisi) bölümü için 10 CESSNA 172 tipi uçak simülatörü ürettiklerini dile getiren Alyaz, yakın zamanda da A 320 AIRBUS simülatörü üreteceklerini belirtti.
- Araçların yüzde 80'lik kısmı yerli üretim
Alyaz, firma olarak bir sonraki hedeflerinin milli savunma sanayisi için üretim yapmak olduğunu bildirerek, "Üretimimizin yüzde 20'lik kısmı ithal, yüzde 80'lik bölümü ise yerli diyebiliriz. Bunlar üst düzey teknoloji gerektiren ürünler olduğu için bir hayli katma değeri yüksek ürünler. Üniversitelerden destek alıyoruz, birlikte çalışıyoruz onların katkıları çok. Ayrıca KOSGEB gibi devletin destek verdiği birimlerden de destek alıyoruz. Bir sonraki hedefimiz savunma sanayisi için üretim yapmak." ifadesini kullandı.