NKÜ Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Orta, Türkiye'nin büyük bölümünde etkili olan kuraklığın doğal afet olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Orta, "Bizim hep söylediğimiz, kuraklık en büyük doğal afettir. Sessiz ve sinsice gelir ve geldiğinde çaresiz bırakır. Ne zaman gideceği belli olmaz diye bir tanımlamamız vardır. Türkiye'nin yılbaşına kadar olan sürecinde, ülkemizin tamamına yakını, yıllık yağışların yarısını aldı. Yılbaşından sonra biz bölgede Trakya'da çok ciddi güzel yağışlar aldık. Baraj seviyelerimiz yükseldi, yer altı su kaynaklarımız rahatladı. Yer üstü su kaynakları ve tarımsal kuraklığı gördüğünüz gibi aştık. Trakya’da şu anda buğdaydaki yeşilin en yoğun olduğu mevsimdeyiz. Hıdırellez’in 20'sine kadar devam eder sonra da sararmalar ve olgunlaşma başlar" dedi.
Türkiye'de Konya başta olmak üzere tarım ambarı olan yerlerde kuraklığın devam ettiğinin altını çizen Prof. Dr. Halim Orta, "Şu anda beklentimiz ve tahminlerimiz 20 milyon ton olan yıllık ortalama buğday rekoltemizin en az 2,5- 3 milyon tonunu kaybettiğimiz yönünde. Dünyada pandemi nedeniyle başta Rusya olmak üzere Karadeniz havzası yağlık bitkilerde ve hububatta ihracatlarını da frenlediler. O nedenle önümüzdeki yıl Türkiye hububatta ve yağlık bitkilerde arz sıkıntısı ile karşı karşıya kalabilir, yüksek talepkar olabilir. Fiyatlar da geçen yıl ciddi yükseldi. 300 dolar civarındaki buğday, 600- 700 dolar civarına yükseldi” dedi.
'KURAKLIKTAN EN AZ ETKİLENEN TRAKYA'
Prof. Dr. Halim Orta, "Trakya, şu an kuraklıktan az etkilenen bölge veya hiç etkilenmemiş bölge diyebilirim. Çok düşük düzeydeyiz Anadolu ile kıyasladığımızda. İyi bir hasat dönemi bekliyoruz. Eğer doğal afetlerle karşılaşmazsak, beklenmedik doğa olayları ile karşılaşmaz isek" dedi.
'ÇELTİK DAMLA SULAMAYLA YAPILMALI'
Kuraklıkta ekilmesi gereken ürünler arasında birçok çeşidin olduğuna işaret eden Prof. Dr. Orta, "Burada tür ve çeşitler çok önemli. Kuraklığa dayanıklı tür ve çeşitler var. Bu bitkilerde de var hayvanlar da var. Mesela develer neden çöl hayvanıdır; susuzluğa dayanıklıdır. Hayvanlarda da özellikle açık alanda çayır ve mera hayvancılığında doğaya daha adapte olmuş daha dayanıklı tür ve çeşitleri geliştirmek lazım. Bitkilerde zaten Trakya'da bizim en büyük şansımız doğal koşullarda susuz tarım yapıyor olabilmek ve temel bitkilerimiz var. İşte buğday, ayçiçeği ben hiç desteklemiyorum kanola girdi arkasından çeltiğimiz var ama çeltik çok su tüketen bir bitki. Mesela çeltikte sulama yöntemlerini değiştirmemiz lazım. O salma sulama yerine artık yağmurlama veya damla sulamayla çeltik üretimine geçmek lazım. Belki verim değerleri bir miktar düşecek ama sürdürülebilir kalacak" dedi.