Konya’nın Karapınar ilçesinde, çocuk yaşta anne ve babasını kaybeden ve yaşamı boyuncu hiç evlenmeyen Sabri Akyıl (74), kendisini yalnız hissetmemek adına 40 yıl önce mezarlara ve yol kenarlarına fidan dikmeye başladı. Şu ana kadar yaklaşık 400 fidan diken Akyıl, her gün ellerinde bidonlarla kilometrelerce yürüyerek, kendisi veya başkası tarafından dikilen ağaçları suluyor.
Ağaçları evlatları gibi gördüğünü belirten çiftçi Sabri Akyıl, "Kimsemiz olmadı. Ben de dedim ki, 'Madem evlenmedim, ağaç dikeyim benim yavrularım da ağaçlar olsun'. 'Başkalarının yavruları var da benim niye olmasın' dedim. Buraları ağaçlandırdım" dedi.
Karapınar ilçesinde yalnız yaşayan Sabri Akyıl, babasını 7, annesini de 11 yaşındayken kaybetti. Akrabaları ve çevredekilerin yardımıyla büyüyen Akyıl, yaşamı boyunca evlenmedi. Bir süre çiftçilikle uğraşan Sabri Akyıl, yalnızlığını ağaçlarla paylaşarak gidermeye çalıştı. Erozyon bölgesi olarak bilinen Karapınar’da 400’e yakın ağacı toprakla buluşturan Akyıl, ağaçlara çocukları gibi bakmaya başladı.
Yaşı ilerlemesine rağmen her gün ellerinde bidonlarla kilometrelerce yürüyen Akyıl, ilçenin farklı noktalarındaki yol kenarı ve mezarlara kendisinin veya başkasının diktiği ağaçlara su veriyor.
‘BEN BAKMAZSAM BU YAVRULAR ÖLÜR’
40 yıldır ağaçlarla ilgilendiğini, onlara su verdiğini söyleyen Sabri Akyıl, "Memleketimiz hep kurak gidiyor. Hayvanları öldürüyorlar, anız yakıyorlar. Memleketimize sahip çıkalım, bu ağaçları kurutmayalım. Yaptığımız işi Allah rızası için yapacağız. Mezarlıklardaki ağaçları, bayramdan bayrama suluyorlar. Ben bunları sulamazsam, bayrama kadar susuz kalacak. Bakmazsan bu yavrular ölür. Ben TEMA gönüllüsüyüm. Ölene kadar da ağaçlarla beraberim. Ölürsem de ağaçlarla öleceğim. Ben 40 yıldır bölgedeki ağaçları suluyorum." dedi.
‘AĞAÇLARI ÇOCUKLARIM GİBİ GÖRDÜM’
Hiç evlenmediği için çocuğunun olmadığını, bölgedeki ağaçları çocukları gibi gördüğünü belirten Akyıl, şunları söyledi:
"Hiç evlenmedim. Evlenmediğim için de hayatımı ağaçlara borçluyum. Kimsemiz olmadı. Sahip çıkan da olmayınca evlenemedim, böyle kaldım. Ben de dedim ki, 'Madem evlenmedim, ağaç ekeyim benim yavrularım da ağaçlar olsun'. 'Başkalarının yavruları var da benim niye olmasın' dedim. Buraları ağaçlandırdım. Babam öldüğünde 7, annem öldüğünde 11 yaşındaydım. Bu yüzden kendimi buna adadım. Bu bölgedeki ağaçlar benden sorulur. Ben de yapabildiğim kadar gidip suluyorum, bakımlarını yapıyorum."
‘AĞAÇLARIN ALTINDA AĞLARIM’
Çevresindekiler ve esnafın yardımlarıyla geçindiğini söyleyen Sabri Akyıl, "Çevreden yardım eden oluyor. Geçinip gidiyorum. Ben kimseden bir şey istemiyorum. Yaptığım hizmetin karşılığını mezarda alacağım. Ağaçlar benim evladım. Ağlayacağım zaman gelir, bir ağacın altında ağlarım. Benim annem, babam yok. Şimdiye kadar hiç hastalık geçirmedim. Niye hiç hastalanmıyorum? Allah, yavrularımın sayesinde bana bir hastalık vermedi." diye konuştu.