15 Temmuz ile yeniden diriliş

15 Temmuz'da devletin içerisine çöreklenmiş hainler ortaya çıktı. Devlet bağırsaklarını temizledi. Daha zinde, daha aktif, daha inanmış, daha güçlü bir devlet oluşturuldu, yeni bir diriliş başladı.

Kahpelikte sınır tanımadılar.

Alçaklığın kitabını yazdılar.

Canilere ‘pes’ dedirttiler.

Satılmışlığın, ikiyüzlülüğün, hainliğin en üst perdede nasıl yapılabileceğini tüm dünyaya öğrettiler.

FETÖ’nün hain elebaşı ve leşkerleri insanlığa ait ne kadar değer varsa hepsini bir gecede öldürdü.

Onlara karşı duran asil millet ise o gece insanlığa ait ne kadar değer varsa hepsinin destanını yazdı.

Akşam saatlerinde Boğaz Köprüsünü tutup, devletin kalbine Türkiye Büyük Millet Meclisine kurşun sıkanlar ne yaptıklarının farkındaydılar.

Bir elleri ile Türkiye’yi boğazında nefesiz bırakacak, diğer elleri ile kalbine, ciğerine, dalağına ateş edeceklerdi. 

Binlerce yıl boyunca düşmanın yapamadığını onlar yapacaktı. Türkiye’nin işini bitireceklerdi. Ortada ne devlet bırakacaklardı ne millet.

Nasıl olsa uçaklar, tanklar, toplar, askerler, polisler kendi emirlerindeydi. Yarım asra yakın devşirdikleri bürokrasinin tüm kademeleri kendi kul ve köleleriydi. Sözde ‘altın nesil’ olarak nitelendirdikleri beyinleri yıkanmış, her türlü insani duygudan uzak binlerce emir erleri vardı.

Tek korktukları bir kişi vardı. Reis… Onun da bir kurşunluk canı. Nihayetinde o cana, o hain kurşunları sıkmak için de harekete geçtiler. 15 dakika erken davranabilselerdi, işini bitirmişlerdi.

Ama ‘kaderin üzerindeki kader” harekete geçmişti. Onların bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı vardı.

Gün hesaplaşma günüydü. Şeytan’ın taraftarları ile Rahmanın taraftarları o ince çizgide karşı karşıya geldiler. Bir tek söz yetti. ‘Milletimi, şehirlerin meydanlarına, caddelerine davet ediyorum”.

Tıpkı Bedir’de, Çanakkale’de, olduğu gibi oldu. Hak galip geldi, batıl kaybetti. Zaten kaybetmeye mahkûmdu.

Devletin içerisine çöreklenmiş hainler ortaya çıktılar. Devlet bağırsaklarını temizledi. Daha zinde, daha aktif, daha inanmış, daha güçlü bir devlet oluşturuldu, yeni bir diriliş başladı.

251 canımızı kaybettik. 2.200 her biri birbirinden yiğit gazimiz oldu. Rabbim şehitlerimize rahmet eylesin, gazilerimize sağlık ve sıhhat versin. Unutmadık, unutmayacağız.

Binlerce yıllık bir devleti kaybetme ile kazanma arasındaki kritik saatlerde neler oldu neler?

Sokağa çıkan her bir vatandaşın ayrı bir hikâyesi oldu. Her bir vatandaş torunlarına anlatacak çok şey yaşadı. Ve öyle sanıyoruz ki hepsi bu toprakların mayasını atan atalarımızın şu veciz sözünü bir kez daha hatırladı.

Hırsız içeride olursa kapı kilit tutmaz a oğul…!

Bundan gayri, içeride ne hırsız bırakmamız gerekiyor, ne de hain…  Haber Dairesi’nin içerideki hırsız ve hainlerle savaşı her daim sürecektir.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri