Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin soruşturmada gözaltı sayısı 90'a yükseldi. Etkisiz hale getirilen iki teröristten biri olan Emrah Yayla'nın, 8 ay önce "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılandığı davada 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığı ve dosyasının halen istinaf incelemesinde olduğu ortaya çıktı.
İstanbul Çağlayan Adliyesi önündeki polis kontrol noktasına yönelik terör saldırısına ilişkin soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, dün adliye ziyaretinde gözaltı sayısının 40 olduğunu bildirmişti.
Polis ekiplerinin, başsavcılık talimatıyla saldırıyla bağlantısı olabilecek kişiler hakkında 25 ayrı operasyon düzenlediği açıklanmıştı. Bir vatandaşın ölümüne, 3'ü polis 6 kişinin de yaralanmasına yol açan ve etkisiz hale getirilen iki teröristin DHKP/C üyesi olduğu ortaya çıkmıştı.
ETKİSİZ HALE GETİRİLEN TERÖRİST EMRAH YAYLA HAKKINDA YENİ AYRINTILAR
Öte yandan etkisiz hale getirilen teröristlerden biri olan Emrah Yayla hakkında yeni bilgilere ulaşıldı.
Emrah Yayla hakkında 23 Kasım 2021'de "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan dava açıldığı öğrenildi.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Yayla, 21 Haziran 2023'teki karar duruşmasında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Hakkında ikametine en yakın karakola imza atma ve yurt dışına çıkış yasağı yönünde adli kontrol tedbirleri uygulanan Yayla'nın dosyası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderildi. Tüm duruşmalara katılan ve tutuksuz yargılanan Yayla'nın dosyasının şu an istinaf aşamasında olduğu da öğrenildi.
Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Yayla hakkında 2022'de örgütsel faaliyetlerinden dolayı "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan ayrı bir soruşturma yürütüldü.
Soruşturma sonucunda Yayla'ya yöneltilen suçlamanın, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı dava dosyasındaki dönemleri kapsadığı değerlendirildi.
Yayla'nın 2021'de bir panelde yaptığı konuşmanın "sempatizanlık" göstergesi olması, bunun başlı başına örgüt üyeliği suçu kapsamına girmemesi, dosyanın açılan davayı tekrar eden nitelikte olması gerekçeleriyle soruşturmada takipsizlik kararı verildi.