Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazetede yayımlanan kararına göre, 2014-2015 yılı TEOG sınavında binlerce öğrencinin birinci olması üzerine kamuoyunda tartışmalar yaşandı.
Eğitimci ve Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu yöneticisi Ali Taştan, tartışmaların yaşandığı dönemde internet üzerinden yayın yapan gazeteye, "TEOG'daki yanlış soruların altından yeni çete iddiası çıktı..." başlığıyla yayımlanan röportaj verdi.
Milli Eğitim Bakanlığı, Ali Taştan hakkında röportajda kullandığı "TEOG sınavı ile ilgili MEB içinde yeni bir paralel çete yapılanması olduğu" şeklindeki ifadeler nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusu üzerine hakkında dava açılan Taştan, Ankara 32. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandı. Mahkeme, Taştan'ın hakaret suçundan 1 yıl 2 ay 17 gün hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
Ali Taştan, karara yaptığı tüm itirazların reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
- Yeniden yargılanacak
Bireysel başvuruyu ele alan Anayasa Mahkemesi, Taştan'ın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Yüksek Mahkeme, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla yeniden yargılama yapılmak üzere kararın Ankara 32. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine hükmetti.
Anayasa Mahkemesinin gerekçesinde, eğitimci ve sendikacı kimliği ile tanınan başvurucunun, basın mensubuna verdiği röportajda, "gündem konusu TEOG sınavı ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı içinde yeni bir paralel çete yapılanması olup olmadığı sorularının akıllara geldiğini" ifade ettiği belirtildi.
İlk derece mahkemesinin, "sanığın kullandığı çete ifadesi ile kamu görevlilerine yönelik hakaret suçunun işlendiği" sonucuna vararak, Taştan'a hapis cezası verdiği belirtilen gerekçede, şu tespitler yapıldı:
"Başvurucunun, mensubu olduğu sendikanın faaliyet alanında bulunan eğitim tartışmalarını yakından takip etmesi ve bu konuda eleştirilerini dile getirmesi demokratik bir toplumda olağan karşılanmalıdır. Tasarrufları ile ilgili eleştirilere daha fazla tolerans göstermeleri gereken kamu görevlilerinin eylemlerini ve ihmallerini sıkı bir denetime tabi tutarak vatandaşların karar alma süreçlerine katkıda bulunmak demokratik toplumun bir gereğidir.
Ayrıca şikayetçi kurum, kendisine yöneltilen eleştirilere karşı cevap verme konusunda oldukça geniş olan imkanlarını kullanmış ve kamuoyunu bilgilendirmiştir. Buna rağmen başvurucunun söz konusu haber nedeniyle cezalandırılması, bilgilendirme ve eleştiri ortamına zarar verebilecektir."