Çavuşoğlu, Habertürk'te katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtlayarak değerlendirmelerde bulundu.
Afganistan'a ilişkin Çavuşoğlu, ABD'nin NATO'nun Afganistan'daki Kararlı Destek Misyonu'ndan çekilme kararıyla Afganlar arası müzakereler ve ABD ile Taliban arasında geçen sene Doha'da imzalanan anlaşmaya ilişkin süreçlerin hassas bir döneme girdiğini belirtti.
Çavuşoğlu, ABD'nin çekilmesiyle misyonun ortadan kalkacağına dikkati çekerek, "NATO'da bir karar üzerinde müzakereler devam ediyor. Bu karar çerçevesinde Kararlı Destek Misyonu bittikten sonra NATO müttefikleri olarak Afganistan'a nasıl destek verebileceğimizin çerçevesini çizmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
Yeni bir misyona ihtiyaç olmaması için Afganistan'daki tarafların kalıcı ateşkes üzerinde anlaşması ve siyasi yol haritası belirlemesi gerektiğini belirten Çavuşoğlu, Doha'da Afganlar arası müzakerelerin bu sebeple başladığını, Katar'a katkılarından ötürü teşekkür ettiğini belirtti.
Türkiye'nin toplantıya ev sahipliği yapmasına yönelik taleplerin geldiğini aktaran Çavuşoğlu, toplantıyı esasen 1 Mayıs'tan önce yapmaya yönelik bir çaba bulunduğunu belirterek, "Bunun sebebi ise ABD, Taliban'la yaptığı anlaşma gereği 1 Mayıs itibarıyla tamamen çekilmiş olacaktı. Türkiye'deki konferansta bir anlayışa varabileceklerini düşündü herkes ama kolay bir süreç değil bu." dedi.
Çavuşoğlu, ABD'nin çekilme kararından sonra acele etmeye gerek olmadığını belirterek, "Heyetlerin oluşturulması ve hazırlık bakımından da baktık ki ertelemek yararlı olacak. Katar, ABD ve Birleşmiş Milletlerle istişareler yaptık. Ramazan sonrası, bayram sonrasına erteleme kararı aldık." bilgisini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konferansın açılışını yapacağını ve 21 ülkenin yanı sıra 3 uluslararası örgüt ve Afganistan’dan iki tarafın katılacağını bildiren Çavuşoğlu, "Taliban katılmadan konferansın bir anlamı olmaz. Şu anda heyetlerin oluşması ve katılım konusunda henüz bir netlik oluşmadığı için erteleme kararı aldık, beraberce istişare ederek kararı aldık. Burada amaç Doha'ya alternatif süreç başlatmak değil, sürece katkı sağlamak. İstanbul'daki toplantının ev sahipliğini Türkiye, BM ve Katar olarak birlikte yapacağız." açıklamasında bulundu.
Suriye seçimleri
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Suriye rejiminin hazırlandığı "devlet başkanı" seçimine ilişkin "Rejimin kendi başına yaptığı seçim meşru olmaz ve bu seçimi de kimse tanımaz." dedi.
Rejimin siyasi çözüm istemediğine işaret eden Çavuşoğlu, rejimin askeri çözüm olmayacağını görmesi gerektiğini ve siyasi sürece önem vermesi gerektiğini belirtti.
Çavuşoğlu, ancak ondan sonraki bir seçimin meşru olacağına işaret ederek yasal düzenlemenin yapılması ve kayıtların düzenlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bakan Çavuşoğlu, "Meşru olmayan bir seçime destek vermek bizim ilkelerimizle çelişir." dedi.
Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunlar
Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunların bir görüşmede çözülemeyeceğini belirten Çavuşoğlu, zor konuların çözümüne doğru odaklanılması gerektiğini dile getirdi.
Çavuşoğlu, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile görüşmelerin beklenenden pozitif bir atmosferde geçmesine rağmen, daha sonra gerçekleştirilen basın toplantısında konuk bakanın "dürüst davranmadığını" belirterek,"Yoksa söyledikleri her şeye bir cevabımız var, devlet ve millet olarak haklılığımızı ifade ederiz, bundan korkumuz yok." diye konuştu.
Fransız sismik araştırma gemisinin Türk kara sularına bir Yunan fırkateyni eşliğinde girme çabasını "iyi niyetli olmayan bir girişim" olarak nitelendiren Çavuşoğlu, "Bu gemi bizim kıtası sahanlığımızda bilimsel araştırma yapmak için bizden izin isteseydi bunu olumlu bir şekilde değerlendirirdik. Bizim gemilerimizde başka yerlerde araştırma yapabilir. Biz bunları kapalı bir ülke değiliz yeter ki bizim kıta sahanlığımıza saygı duysunlar." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Dendias'ı kabulü sırasında bir yol haritası üzerinde mutabık kalındığını dile getiren Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Atina’da yaptığımız görüşmeden sonra Cumhurbaşkanımızı da Başbakan Mitoçakis ile bir araya getireceğiz. Bu belki yüksek stratejik toplantı olabilir belki yüksek bir görüşme olabilir. Bunun formatı konusunda ilerleyen dönemde gelişmelere göre istişare edip kararlaştırırız."
Çavuşoğlu, Yunanistan ile İsrail arasındaki savunma sanayisi iş birliğine ilişkin, ülkelerin ihtiyaçlarına göre kendi ürettikleri ürünleri satabileceğini veya satın alabileceğini belirterek, "Biz meselelerimizi çözersek beraber çözeriz. İş o noktaya vardıktan sonra Yunanistan ne alırsa alsın faydası olmaz." dedi.
Doğu Akdeniz'de veya başka bölgelerde ülkelerin kendi aralarında üçlü dörtlü mekanizmalar oluşturabileceğini ifade eden Çavuşoğlu, Türkiye'nin de farklı bölgelerde, herhangi bir ülke ya da bloğa karşı oluşturulmamak kaydıyla değişik mekanizmalar oluşturduğunu hatırlattı.
Çavuşoğlu, Yunanistan'ın ise Doğu Akdeniz'de yaptığı ikili-üçlü anlaşmaların, Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin haklarını yok sayan anlaşmalar olduğunu belirterek, "Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin olmadığı bir platformun hiçbir işe yaramayacağını anlatıyoruz. Sözümüzü dinlemedikleri için sahada attığımız adımlarla bunu ispatlamış olduk. Biz hakça bir paylaşımdan yanayız." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de Yunanistan ve diğer ülkelerle özellikle kıta sahanlığı ve enerji iş birliği konularında beraber çalışabileceğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Biz paylaşımdan yanayız ama hakkımızı koruyarak paylaşımdan yanayız. Bizim kimsenin hakkında da gözümüz yok." diye konuştu.
Mısır'la ilişkiler
Çavuşoğlu, Mısır'la temasların kopmasının ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iki ülke arasında bakanlar düzeyinde temaslarda bulunulabileceğini söylediğini kaydederek, kendisinin de Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri ile uluslararası toplantılarda bir araya geldiğini ifade etti.
Şükri'yle birlikte 2019 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantıları sırasında yol haritasına üzerine çalıştıklarını belirten Çavuşoğlu, "O zaman şartlar olgun değildi şimdi olgunlaştı. Biz o zaman da prensip olarak özellikle uluslararası platformda birbirimizin aleyhine olmamak konusunda anlaşmıştık." dedi.
Çavuşoğlu, Türkiye ile Mısır arasında artık ilişkilerin Dışişleri Bakanlıkları seviyesinde sürdürülmesine karar verildiğini belirterek, mayıs ayının ilk haftasında bakan yardımcıları düzeyinde görüşmelerin gerçekleştirileceğini, ilerleyen süreçte Bakan Şükri ile bir araya geleceğini ve büyükelçilik atamaları ile ilişkilerin gelecekte daha iyi noktaya getirilmesi konusunda konuşacaklarını kaydetti.
Türkiye'deki Mısırlı muhalifler içinde aşırı söylemler içinde bulunanlara normalleşme adımları başlamadan önce telkinlerde bulunduklarını dile getiren Çavuşoğlu, Türkiye'nin sadece Mısır için değil, dost veya dost olmaya herhangi bir ülke aleyhinde o ülkenin kabul edemeyeceği tonda aşırıya kaçan söylemlere karşı hassas davrandığına değindi.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin bir ülkeyle olan ilişkilerinin bir siyasi partiye, siyasi harekete ya da bir şahsa bağlı olmadığını vurgulayarak, "O ülkelerde seçim olur halkı kimi iktidara getirirse biz o yönetimle en iyi şekilde çalışırız." dedi.
Mısır'da darbeye ve darbe sonucunda insanların ölmesine karşı olduklarını belirten Çavuşoğlu, "Biz Müslüman Kardeşler olduğu için karşı değildik. O gün Cumhurbaşkanı Sisi iş başında olsaydı da bir başkası darbe yapsaydı yine aynı tutumu sergilerdik. Darbe kime karşı yapılırsa yapılsın biz karşıyız." diye konuştu.
Çavuşoğlu, öte yandan Müslüman Kardeşlerin terör örgütü ilan edilmesine karşı olduklarına ifade ederek,"Müslüman Kardeşler bir terör örgütü değil siyasi bir harekettir. Seçim yoluyla iktidara gelmeye çalışan siyasi bir harekettir." ifadesini kullandı.