Bakan Kurum, "2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma Vizyonu" kapsamında bakanlık merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların katılımıyla "Yeşil Kalkınma Yolunda Türkiye" temasıyla dün Antalya Belek'te bir otelde başlayan istişare toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı.
Sonuç bildirgesinin beşinci maddesinin, iklim dostu yeşil binaların yapımına öncelik verilmesi ve bu kapsamda teşviklerin artırılması olduğunu belirten Kurum, bakanlığın ve özel sektörün tüm inşa çalışmalarında üretilecek yapıların çevreye saygılı, doğa dostu teknolojilerle donatılacağını, kentsel dönüşüm, kentsel yenileme ve sosyal konut projelerinde tüm ev ve iş yerlerinin sıfır atık uyumlu, enerji ve su verimli yapılar olacağını söyledi.
TOKİ Başkanlığıyla yeşil çatı uygulamaları, akıllı atık ve su sistemleri, güneş enerjisi panelleriyle; iklim dostu, sıfır atık uyumlu ve yatay mimariyi esas alan çevre dostu toplam 150 bin sosyal konutu tamamlayacaklarını anlatan Kurum, "Yine önümüzdeki iki yıl içerisinde gerek kentsel dönüşüm seferberliğimiz kapsamında gerek yeni açıklayacağımız sosyal konutlarla 600 bin konutun dönüşümünü 'iklim dostu' uygulamalarla gerçekleştireceğiz." dedi.
Tarihi meydanların ihya edildiğini, 45 ilde 80 tarihi kent merkezini ihya edeceklerini, proje ve sokak güzelleştirme çalışmalarını bu yıl tamamlayacaklarını aktaran Kurum, tüm bu merkezlerde, araç girişini sınırlandıracaklarını, kömür kullanımını da kısıtlayacaklarını bildirdi.
Şehir içinde kalmış ve çevre kirliliğine sebep olan sanayi alanlarını yeni yerlerine taşımaya devam edeceklerini bildiren Kurum, bu kapsamda 11 farklı projede 7 bin 450 sıfır atık sanayi dükkanı inşa edeceklerini kaydetti.
- Yeni yapılacak binalarda en az yüzde 5 yenilenebilir enerji kullanılması zorunluluğu
Kurum, enerji tüketiminin yüzde 30'undan evlerin sorumlu olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Enerji verimliliği normal binalara göre çok yüksek olan ve yenilenebilir enerji kullanan, şehircilik literatüründeki adıyla 'Neredeyse Sıfır Enerjili Bina' konseptine aşamalı olarak geçeceğiz. Bu amaçla Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği'nde yeni bir düzenlemeye gidiyoruz. Buna göre 2023 yılından itibaren, yeni yapılacak olan 5 bin metrekareden büyük binalarda, halen en az 'C' olması gereken asgari enerji performansını 'B'ye yükseltiyoruz. En az yüzde 5 oranında yenilenebilir enerji kullanılması zorunlu hale gelecek. Bu yıl bu çerçevede çalışmalarımızı tamamlıyoruz. Bu zorunluluğu da 2025 yılından itibaren 2 bin metrekare üzeri binalara yaygınlaştıracak ve bu binalarda yenilenebilir enerji kullanım oranını yüzde 10'a çıkaracağız. Böylece ilk etapta yeni yapılacak binaların enerji performansında yaklaşık yüzde 25 iyileştirme sağlayacağız. Projemiz hayata geçtiğinde ülkemiz, enerji ithalatını yıllık 5 milyar lira azaltmış olacak."
- "Yerli ve Milli Yeşil Bina Sertifikası" geliyor
Kurum, Yerli ve Milli Yeşil Bina Sertifikası'nı bu yıl içinde hayata geçireceklerini belirterek, "Ruhsat aşamasında sunulan mimari projelerde, Sıfır Atık Yönetmeliği kapsamındaki biriktirme ekipmanlarının, geçici atık depolama alanlarının yerlerinin gösterilmesini zorunlu hale getireceğiz." diye konuştu.
Yeni yapılacak binalarda karbon üretmeyen yeşil yapı malzemelerinin, enerji tasarruflu, çevreye duyarlı ürünlerin kullanımının yaygınlaştırılması için yeni birim fiyatları belirlediklerini de aktaran Kurum, tüm mimar ve mühendislerden bu malzemelerin kullanımının desteklenmesini istedi.
Türkiye Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi kapsamında okul, hastane, idari bina, üniversite kampüslerinde enerji verimliliği projelerini hayata geçirecekleri bilgisini paylaşan Kurum, "2025 sonunda bu projeyle 700 kamu binamızda minimum yüzde 20 enerji verimliliği, enerji tüketimlerinde en az yüzde 70 azalmayı başaracağız. Bu projeyle; tüm kamu binalarımız için enerji verimliliği projeleri geliştireceğiz." diye konuştu.
- Lavabolarda kullanılacak sudan yüzde 25 tasarruf sağlanacak
Su tasarrufu konusunda da değerlendirmelerde bulunan Kurum, "Binalarda kullandığımız suyun daha tasarruflu tüketilmesi amacıyla sıhhi tesisat projelerinde lavabo musluk debilerini sınırlandıracağız. Böylece lavabolarda kullanılacak sudan da yüzde 25 tasarruf sağlamayı öngörüyoruz." dedi.
Bakan Kurum, peyzaj projelerinde de sudan tasarruf etmek için damla sulama gibi yöntemlerin kullanılmasını sağlayacaklarını, az su isteyen bitkilerin seçilmesini zorunlu hale getireceklerini söyledi.
Bildirgenin altıncı maddesini, "Döngüsel ekonomi kapsamında sanayi tesislerimizden çıkan atık ısıyı geri kazanacak, evlerimizin, işyerlerimizin ısıtma kaynağı olarak yeniden kullanacağız." diye açıklayan Kurum, şöyle devam etti:
"Bu yeni uygulamamızla, vatandaşlarımızın ısıtma giderlerini yüzde 30 oranında düşürecek çalışmaları Enerji Bakanlığımızla yürütüyor olacağız. Ülkemizdeki tüm termik santrallerin, atık ısı üreten tüm tesislerin atık ısı potansiyelini hesapladığımızda, 4 milyon konutu ısıtabilecek atık ısıyla karşılaşıyoruz."
Manisa Soma Termik Santralinin 5 kilometre uzaklıktaki 10 bin konutu bu yöntemle ısıttığı örneğini veren Kurum, "Biz termik santrallerdeki atık ısı potansiyelinin tamamını kullanarak, yaklaşık 16 milyon vatandaşımızın ısıtma giderlerini yüzde 30 daha aşağı çekeceğiz. 6 ay içerisinde, Isıtmada Yeşil Dönüşüm Strateji Belgemizi yayınlayacak, atık ısının yeniden kullanımına özel olarak planladığımız ve enerji tasarrufu sağlayacak yatırımlarımızı milletimizle paylaşacağız." ifadelerini kullandı.
- "İklim Dostu Karbon Nötr Şehir Projesi"
Bakan Kurum, bildirgedeki yedinci maddeyi "Hava kirliliğini azaltacak, İklim Dostu Karbon Nötr Şehir Projesini hayata geçirecek, ülkemizin belirli noktalarında düşük emisyon bölgeleri oluşturacağız." diye açıkladı.
Şehirlerin birbirleri arasında yarışacağını, bu kapsamda daha temiz havası olan bölgelerin öne çıkacağını aktaran Kurum, şunları söyledi:
"Bu sistemi gerçekleştirmek için İklim Dostu Karbon Nötr Şehirler Projesi'ni başlatıyoruz. 1 yıl içerisinde 81 ilimiz için mevcut karbon salınım ve tutulum envanterini ortaya koyacağız. Her şehirde, insanların sağlığını etkileyen zararlı gazların miktarlarını ve yayılım alanlarını hesaplayacağız. Üretilen bu zararlı maddeleri emecek, yutak alanlarımızı artıracak, fosil yakıt tüketen araç kullanımını azaltacak, mikromobiliteyi, bisiklet ve scooter kullanımını ve benzer çevreci yatırımlarımızı artıracağız. Şehirlerimizde, 'Düşük Emisyon Bölgeleri' oluşturacağız. Ülkemizin farklı noktalarında belirleyeceğimiz bu bölgelerde, sıfır emisyonlu araçlar olan hibrit, elektrikli otomobiller ve TOGG dışında, hava kirliliğine sebep olan araçların girişine kontrollü bir şekilde izin vereceğiz. İnsanımızın sağlığını tehdit eden hava kirliliğiyle mücadelemizde yeni bir sayfa daha açmış olacağız."
Hava kirliliği ile mücadelede yerli ve milli "NEFES" yazılımını devreye alacaklarını da vurgulayan Kurum, "81 şehrimizin dijital ikizleri üzerinden hava kalitesi değerlerini tespit edeceğiz. Bu yazılımımızla 84 milyon vatandaşımız, sabah evden çıkmadan şehrinde kullanacağı güzergahtaki hava kirlilik durumunu anlık olarak görebilecek ve bir güzergah tercihi yapma imkanına kavuşacak." dedi.
Kurum, korunan alan büyüklüğünü 2023'te ise OECD ortalaması olan yüzde 17'ye yükselteceklerini ve millet bahçeleriyle ortaya koydukları 81 milyon metrekare yeşil alan hedeflerini tamamlayacaklarını vurgulayarak, bisiklet yollarını artıracaklarını söyledi.
- "Sürekli izleme ve sürekli denetim merkezlerimizi kuracağız"
Kurum, sonuç bildirgesindeki sekizinci maddeyi ise "Ülkemizdeki tüm kirlilikle mücadele eylemleri tek merkezden yönetilecek." diye açıkladı.
Bakanlık olarak, 360 noktadan havanın, 423 noktadan denizlerin, akarsuların anlık olarak izlendiğini, aykırı bir durumda hemen müdahale edildiğini aktaran Kurum, şöyle konuştu:
"Bundan böyle, tüm kirletici kaynaklarla hava, deniz, su ve toprak gibi tüm alıcı ortamların verilerini Sürekli İzleme Merkezinde toplayacağız, tüm mücadele süreçlerini buradan yöneteceğiz. Yine sahadaki en etkin uygulamamız olan Mobil Atık Takip Sistemlerimizle tüm atık gruplarını hem yerinde hem de online olarak izleyeceğiz. Atık izleme sistemi sayesinde, tüm atıkların çevre ve insan sağlığına risk oluşturmayacak şekilde işlenmesi, böylece atıkların ekonomiye kazandırılmasını da temin edeceğiz."
Kurum, çevre denetimlerinin de tek merkezden yönetilmesi için sürekli denetim merkezi kuracaklarını belirterek, denetimlerin sıklığının artacağını söyledi.
- "Bu yıl 50 bin gencimizi istihdam edeceğiz"
Bildirgedeki dokuzuncu maddenin yeşil kalkınma hedefine dair tüm projelerde gençlere öncelik vererek, tüm sektörlerde yeşil istihdamının artırılması olduğunu belirten Kurum, "2021 yılında bakanlığımızın ve belediyelerimizin teknik şartnamelerinde yaptığımız değişiklikle genç istihdam seferberliğimizi başlattık. 25 bin gencimize yeni istihdam alanı oluşturduk. Bu yıl ise istihdam hedefimizi, 50 bin kişiye yükseltmiş durumdayız. Yeşil kalkınmanın lider ülkesi Türkiye hedefimiz doğrultusunda tüm sektörlerde, yeni yüz binlerce istihdam alanı sağlayacağız." dedi.
- Gençlere iklim değişikliği tabanlı oyun altyapısı oluşturulacak
Kurum, 209 üniversitede 20 bin iklim elçisi belirleyip, iklim değişikliğiyle mücadeleyi öğrencilerle yapacaklarını dile getirerek, "Gençlerimizin doğa koruma faaliyetlerine katılımlarının sağlaması için iklim değişikliği tabanlı oyun altyapısı oluşturacağız. Gençlerin, ortak evimiz dünyaya faydalı oyun yazılımları üretmelerinin önünü sonuna kadar açacağız, bakanlık olarak bu yazılımlara finans desteği vereceğiz." dedi.
Bakan Kurum, Azerbaycan ile yürütülen "akıllı şehir" iş birliğini, Türk Devletleri Teşkilatı, Türk Dünyası Belediyeler Birliği ile genişleteceklerini belirterek, İklim Hekatonu düzenleyeceklerini, böylece gençlere, iş geliştirme, tasarım ve kodlamaya dair geliştirdikleri projeleri hayata geçirme fırsatı sunacaklarını aktardı.
Bildirgenin onuncu maddesini, "Doğal afetlerle mücadele için sürdürülebilir arazi yönetim modeline geçeceğiz." şeklinde açıklayan Kurum, Türkiye'de obrukların en çok görüldüğü Konya-Karaman bölgesinde uygulaması başlatılan Sürdürülebilir Arazi Yönetimi (SAY) Projesi kapsamında; toprak altı ve damla sulama sistemlerini Türkiye'nin tamamında uygulayacaklarını söyledi.
Sel ve taşkınlarla en etkin mücadelenin, "yukarı havzalarda yapılacak sel ve erozyon kontrolü" olduğunu dile getiren Kurum, "Selin şehre ulaşmasını engellemek, can ve mal kaybını engellemek için, hasarları daha minimize etmek adına, sellerin başladığı havzalarda, 17 sel kontrol projesi hazırladık. Yine 6 ayrı sel projemizi de vatandaşlarımızı kaybettiğimiz Kastamonu Bozkurt ilçesini korumak için tamamladık. Bu çalışmamızı da ülkemizin sel, taşkın ve heyelan riski taşıyan tüm havzalarımızda hayata geçirmeye gayret göstereceğiz." diye konuştu.
Kurum, 6 bölgede başlatılan ağaçlandırma ve erozyon kontrol projesini erozyon riski altındaki tüm bölgelerde yaygınlaştıracaklarını da kaydetti.
- 10 milyon vatandaşa çevre, iklim ve yeşil kalkınma eğitimi verilecek
Sonuç bildirgesinin son maddesinin ise yeşil kalkınma devriminin vatandaşlara, gelecek nesillere anlatılması için eğitim, farkındalık, kapasite geliştirmenin yaygınlaştırılması olduğunu bildiren Kurum, 10 milyon vatandaşa çevre, iklim ve yeşil kalkınma eğitimi vereceklerini belirtti.
Bakan Kurum, "Kısa vadeli projelerimizin belirlendiği, uzun vadeli planlarımızın yapıldığı toplantımızda oluşan 11 madde ile yeşil kalkınma hamlemizin yol haritasını belirlemiş bulunuyoruz. Ülkemizin imkanlarını ve ihtiyaçlarını bilen, planlı, sistemli bir bakış açısıyla hazırlanan sonuç bildirgemizin, Türkiye'nin büyümesine, doğamızın korunmasına, yavrularımızın geleceğine, ortak evimiz dünyanın yarınlarına büyük katkılar sunacağına yürekten inanıyorum." diye konuştu.
Kurum, bildirgeye katkı sağlayan tüm kurumlara ve taraflara şükranlarını sundu.