Kurum, Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen Gayriresmi AB Çevre Bakanları Toplantısı'nda, "Kovid-19 ve küresel biyoçeşitlilik politikası" konulu oturumda konuştu.
Kovid-19 salgınının insan yaşamını tehdit eden küresel ölçekte büyük bir krize dönüştüğünü vurgulayan Kurum, "Salgın bizlere insan sağlığı için sürdürülebilir bir çevrenin gerekli olduğunu göstermiştir." dedi.
Kurum, yasa dışı yaban hayatı ticareti, biyokaçakçılık, doğal kaynakların aşırı tüketimi, kimyasalların ve atıkların kontrolsüz yönetimi gibi faaliyetlerin canlı türlerinin azalmasına ve yaşam alanlarının tahrip edilmesine neden olduğuna dikkati çekti.
Bakan Kurum, şunları kaydetti:
"Biyoçeşitlilik kaybı, iklim değişikliği ve kirlilik ile birlikte ekosistemleri etkilediği gibi bulaşıcı hastalıkların küresel düzeyde salgınlara neden olmasında da rol oynamaktadır. 2020 sonrası Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi'nin 2050 vizyonuyla insan çevre ve sağlık olgularını bir araya getirmektedir. Bu kapsamda 2030 Eylem Hedefleri genel yapısı itibarıyla yeterli ve kapsayıcıdır. Bu hedefler içerisinde özellikle 2030'a kadar dünyamızın yüzde 30'unun etkili korunan alanlar sistemine alınmasını çok önemsiyoruz. 2030'a kadar plastik atıkların insan sağlığı için zararlı olmayan seviyelere düşürülmesi bizim için çok değerli bir hedeftir."
- Millet Bahçeleri Projesi ile şehirlerin aktif yeşil alan kapasite ve altyapısı geliştirildi
Yeşil alanlara erişimin arttırılması önemine dikkati çeken Kurum, bu alanların biyolojik çeşitliliği ve devamlılığının, insan sağlığı açısından öneminin daha güçlü vurgulanması gerektiğini belirtti.
Kurum, korunan alanların artırılması, biyoçeşitlilik kaybının azaltılması, şehirlerin yeşil alanlarının ve altyapılarının geliştirilmesi ve ekolojik koridorların oluşturulması noktasında konunun öneminin farkında olduklarına işaret ederek, "Ülkemizin her köşesinde, 81 ilde 81 milyon metrekare hedefiyle başlattığımız Millet Bahçeleri Projesi ile şehirlerimizin aktif yeşil alan kapasite ve altyapısını geliştiriyoruz. Şehirlerimize nefes aldırıyoruz. Ülkemizdeki korunan alan büyüklüğümüzü, yüzde 9’dan OECD ortalaması olan yüzde 17’ye çıkarıyoruz." diye konuştu.
Küresel iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin en aza indirilmesine katkı sağlayacak ekolojik koridorları 22 alanda oluşturarak ülke geneline yaymayı hedeflediklerinin altını çizen Kurum, "Son 2 yılda ülkemizin farklı yörelerinden, yaklaşık 180 bin hektar büyüklüğündeki 121 alanı 'kesin korunacak hassas alan' olarak belirledik. Toplam doğal sit alanı büyüklüğümüzü 2 milyon hektardan yaklaşık yüzde 25 artırarak 2,5 milyon hektara çıkarıyoruz." ifadelerini kullandı.
Bakan Kurum yeni stratejide insan ve çevre sağlığı, biyoçeşitlilik, gıda ve su güvenliği konularının kesişme noktası olan “ortak refah ve sağlık” olgusuna daha fazla yer verilmesini istedi.