Varank, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen Türk Standardları Enstitüsünün (TSE) 60. Olağan Genel Kurul Toplantısı'na katıldı.
Türkiye'nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen 1960 darbesinin, 27 Mayıs'ta gerçekleştirildiğini anımsatan Varank, "Şehit Başbakan Adnan Menderes ve bakan arkadaşlarını rahmetle anıyorum. 27 Mayıs ülkemizin demokrasi tarihine giren darbeler silsilesinin başlangıcı olmuştur. Her darbenin kendine sözde meşruiyet zemini oluşturmak için milli irade temsilcilerine yönelik iftiralarının, kaos ortamı oluşturma çabalarının en kesif örneklerini 1960 darbesinde görürüz." değerlendirmesinde bulundu.
Varank, başta Menderes olmak üzere, Demokrat Parti yöneticilerine yönelik çok ağır bir iftira, karalama kampanyasının o dönemin cuntacı zihniyeti tarafından yürütüldüğünü hatırlatarak yalanların sınırının olmadığını ifade etti.
"O dönemde yüzlerce öğrencinin öldürülüp, kıyma makinalardan geçirilip hayvan yemi yapıldığının söylendiğini" belirten Varank, şöyle konuştu:
"Ardahan ve Kars'ın gizlice Ruslara satıldığını söylediler. Menderes'in 12 uçak dolusu altınla yurt dışına kaçtığı iftirasını attılar. Bunlar gibi daha nice yalan ve iftiralar üzerinden milli iradenin temsilcilerine itibar suikastı gerçekleştirip, kanlı darbelerine kılıf hazırladılar. Bu zihniyet maalesef hiç değişmedi. Tarihler değişti, aktörler değişti ama yöntem hep aynı kaldı. 1980 darbesinde de 28 Şubat sürecinde de benzer senaryolar devreye sokuldu. Ne yazık her seferinde bu karanlık zihniyet yöntemlerinden netice elde etmeyi başardı. Ne zaman ki Recep Tayyip Erdoğan adında çelikten bir irade bu kirli zihniyetin karşısına dikildi, işte o zaman Türkiye'nin bu makus talihi değişti. Geçmişte olduğu gibi, 19 yıllık iktidarı boyunca AK Parti'ye ve lideri Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik atılmamış iftira, söylenmemiş yalan ve edilmemiş hakaret bırakmadılar."
Varank, uluslararası mahfillerce kurgulanan, gerektiğinde açıktan desteklenmiş operasyonlar ve fiili darbe girişimlerinin karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milletin desteğiyle dimdik durduğunun altını çizerek, 27 Nisan'da, 17-25 Aralık'ta, MİT tırları operasyonunda, 15 Temmuz'da ve diğer saldırılarda kurulan tuzakların milletin desteği ile tarumar edildiğini söyledi.
- "Çete ve suç örgütünün, Türkiye'yi esir almasına müsaade etmedik, etmeyeceğiz"
Başta cuntacı zihniyet olmak üzere, her türlü vesayet odağı, çete ve suç örgütünün Türkiye'yi esir almasına müsaade etmediklerini ve bundan sonrada etmeyeceklerini dile getiren Varank, "Son dönemde de aynı zihniyetin kendine bulduğu bir kukla üzerinden bakan arkadaşlarımıza ve partimize yönelik bir operasyona girişildiğini görüyoruz. Bunlarda kukla bitmez ama biz kuklacıları çok iyi tanıyoruz. 17-25 Aralık'ta milletin Meclisini, FETÖ'nün montaj kasetlerinin yayın merkezi haline getirenler, bugün de benzer tavır içindeler." dedi.
Varank, Türkiye'de siyaseten bir başarı elde edemeyen muhalefetin, bir sokak kabadayısının hezeyanlarından medet umar hale geldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de siyasetin gündemini iftiralar üzerinde esir almaya çalışanlar şunu iyi bilmeliler; Türkiye'nin suç örgütleriyle kol kola girmiş, çetelerle ağız birliği yapan bir muhalefetle kaybedecek tek bir dakikası bile yoktur. Biz karşımızda temiz muhalefet istiyoruz ama mevcut muhalefet parti yönetimlerinden de hiçbir umudumuz yok. Muhalefette temiz eller hareketinin bizzat muhalefet tabanındaki makul ve aklıselim vatandaşlarımız tarafından başlatılacağını umuyor ve bekliyoruz."