Hacettepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Serhat Ünal, yeni normalde kurallara uyulması gerektiğini kaydetti.
"DÜŞÜŞ EĞİLİMİNDE PROBLEM OLURSA KURALLARA DÖNEBİLİRİZ"
Prof. Dr. Ünal, "Normalleşmeye geçerken bu yasakları kaldıracağız; ama bu bir düzen içerisinde ve yeni vaka sayısı gözlenerek yapılacak. Yeni vaka sayısının bir düşüş eğiliminde olması birinci fazdan ikinci faza geçmemiz için gereken dört kuraldan biriydi. Düşüş eğiliminde bir problem olursa her an geri kurallara dönüş olabilir, bunu aklımızdan çıkarmayacağız. Artık bugünlerde çok büyük bir yasaklama kalmadı. Salgından önceki yasaksız döneme geri geldiğimizde nasıl davranmamız gerektiğini tekrar gözden geçirmiş oluyoruz. Burada maske, mesafe, el hijyeni ve gittiğimizin yerin kurallarına uymamız gerekiyor" diye konuştu.
"BİZDE DÜŞÜŞ TRENDİ DEVAM EDİYOR"
Havaların ısınması, yasakların kalkmasının tehdidin geçtiği algısına neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ünal, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) açıklamalarına göre dünyada en yüksek vakaların olduğu günlere gelindiğini ve tehdidin henüz geçmediğine dikkat çekti. Günde 106 bin vakadan bahsedilirken şimdi günde 130 bin vakadan bahsedildiğini söyleyen Prof. Dr. Ünal, "Bu, bizim ait olduğumuz kuzey yarım kürede artık yavaşlama trendinde. Avrupa tarafına baktığımızda zaten daha küçük nüfuslu ülkelerde çok büyük problem yoktu. Bizim gibi daha büyük nüfuslu ülkelerde bir problem var. Havaların değişimiyle beraber vakaların sayısı güney yarım küreye geçti. Brezilya, Peru, Şili, Güney Afrika gibi ülkeler hızla yüksek rakamlara ulaşıyor; ama kuzey yarım kürede de daha piki tamamlamamış ülkeler var. Dünyada böyle giderken bizde sıfırlamak kolay değil; ama bizde düşüş trendi devam ediyor. 900'lü rakamlarda maalesef bir takılma oldu; ama yoğun bakımda, entübe olan hastada ve taburcu olan hasta sayısında kötü rakamlarda değiliz. Kaybedilen vaka sayısı giderek düşüyor. Bu çok iyi bir şey" ifadelerini kullandı.
"ELİMİZDE 'ÇOK DİKKATLİ OLUN' MESAJI VEREN BİR GÖSTERGE VAR"
Prof. Dr. Ünal, Hacettepe Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nin ortak çalışması olan modellemenin tahminlerinin bu hafta Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) dergisinde yayımlandığını kaydetti. Bu modellemede salgının yükseliş hızının, düşüş hızının sadece rakamlarla değil bütün faktörleri dikkate alan geniş bir hesaplama yöntemiyle yer aldığını kaydeden Prof. Dr. Ünal, "Avrupa'da bizim gibi yüksek nüfuslu ülkelerin rakamlarını da içine alan, toptan değerlendiren bir göstergeye baktığımızda düşüş hızımız devam ediyor. Ama bu düşüş hızı tedbirler kısımlarıyla değerlendirildiğinde, bizim 'en az olması gereken-en çok olması gereken' rakamlarda biraz yüksek tarafta ve elimizde 'çok dikkatli olun' mesajı veren bir gösterge var." ifadelerini kullandı.
"KAZANIMLARI DEVAM ETTİRMEK ZORUNDAYIZ"
Prof. Dr. Ünal, "Son zamanlarda 900'ler civarında sabitlenmesi bunun bilimsel olarak da dikkatli olunması gereken bir dönem olduğunu ortaya koyuyor. Birinci fazında zor günler geçirdik. Herkes bir şeylerden çekti. Bu çekmelerin sonucu bir kazanımımız oldu ve yavaşlattık. Bu kazanımları devam ettirmek zorundayız. Bizden günlük vaka sayısı çok daha yüksek olan ülkeler bile yeniden günlük normal hayata doğru gelmeye başladı. Bunun karakteri böyle gidecek zaten; ama bütün bu çektiklerimizden elde ettiğimiz kazanımları korumak yine bizim elimizde, o da kurallara uyarak sağlanacak" dedi.
"BU SALGINI DURDURMAK BİZİM ELİMİZDE"
Prof. Dr. Ünal, 3 aylık kısıtlama sürecindeki sıkıntılardan gelmiş olmanın verdiği ilk reaksiyonla deniz kenarında yan yana yürüyenler, sosyal mesafeyi korumayanlar, 'askere uğurlama' diye bir araya gelmeler olduğunu, buralarda maskesiz bulunulmaması gerektiği uyarısında bulundu. Prof. Dr. Ünal, "Duyarlı bir döneme girdik. Bence salgının kritik dönemlerinden biri hepimiz ortak bir karar içerisinde olmamız lazım. Bu salgını durdurmak bizim elimizde. Bunun için hep beraber kurallara uyacağız. Birlik içerisinde bu dönemi atlatmak zorundayız. Yoksa bu rakamlar daha fazla düşmezse, biraz daha gevşemeye doğru gidersek, rakamlar artarsa yeniden zor günlere doğru dönmek zorunda kalırız ve bunun bedelini toplum olarak hepimiz öderiz" dedi.