Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Hac Umre ve Seyahat Acentaları Derneği (HURSAD) Başkanı Diyaeddin Şahin, geçen yıldan bu yıla artan maliyetler ve ek vergiler olduğunu belirterek, “Bu ek maliyetler ile hac fiyatlarının 26 bin liradan başlayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu sene en ucuz programın 26 bin lira olacağını düşünüyoruz.” dedi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Diyaeddin Şahin, Türkiye’de yıllardan beri hacca gitmek için başvuran ve kurada isminin çıkmasını bekleyen yaklaşık 2 milyon 300 bin kişi olduğunu ve bu rakamın 175 bine yakının bu sene hacca gitmek için başvuranlardan oluştuğunu belirtti.
Bu sene hacı adaylarının sadece 83 bin 430 tanesinin hacca gidebileceğini ifade eden Şahin, bahsedilen 3 bin 430 kişilik ilave kontenjanın aslında Türkiye nüfusunun güncellenmesi ile alakalı olduğunu kaydetti.
Şahin, İslam İşbirliği Teşkilatı’nda alınan bir karara göre, İslam ülkelerine nüfusunun binde biri oranında kontenjan verildiğini aktararak, “Bizim nüfusumuz Birleşmiş Milletler kayıtlarında birkaç yıldır 80 milyon olarak gözüktüğü için, Suudi Arabistan oradaki kayıtları baz alarak kontenjan veriyordu. Nüfusumuz güncellendi. 83 milyon 430 bin şeklinde güncelleme olduğu için onun binde biri oranında bir kontenjanımız oldu. Yani, önümüzdeki yıllarda bu devam edecek. Nüfusumuzun artışına göre bu rakam artacak.” diye konuştu.
Umrenin serbest rekabet ortamında acentelerin veya Diyanet İşleri Başkanlığının kendi verecekleri hizmetlere, kullandıkları hava yolu şirketlerine, kullandıkları otele, sahada verdikleri hizmete göre tamamen serbest fiyatlandırmaya tabi olan bir organizasyon olduğunu dile getiren Şahin, şunları kaydetti:
“Umrede bizim zaman zaman yaptığımız uyarılar var. Çok ucuz fiyatlara olan umre paketlerini almamalarını, bu konuda dikkatli olmaları gerektiğine dair defalarca uyardık. Şöyle, bu işin belli bir maliyeti var. Bu maliyetin altında satışlar elbette hizmetten çalma anlamına gelen olumsuz sonuçlar doğuracak ve yolcuları mağdur edecektir. Yani, bin 50 dolardan aşağı olan umre programlarından uzak durulması lazım. Bu rakam 900 dolar şeklindeydi. Fakat sürekli artan maiyetler var. Suudi Arabistan tarafından konan ek vergiler var.”
Şahin, 1 Ocak itibarıyla vize fiyatlarında 51 dolarlık bir artış daha olduğunu kaydederek, sağlık ve seyahat sigortası zorunluluğunun getirildiğini ve bunun direk umre fiyatlarına 51 dolar ek zam olarak yansıyacağını dile getirdi.
Hac fiyatları 16 bin 500 bin Suudi Arabistan riyali civarında olacak
Geçen yıl en ucuz hac programının 15 bin 480 bin Suudi Arabistan riyali olduğunu anımsatan Şahin, “Bu 24 bin 500 lira civarında bir bedeldi. Geçen yıldan bu yıla artan maliyetler oldu. Ek vergiler oldu. Bu ek maliyetler ile hac fiyatlarının 26 bin liradan başlayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu sene en ucuz programın 26 bin lira olacağını düşünüyoruz. 16 bin 300 ila 16 bin 500 bin Suudi Arabistan riyali arasında bir fiyatın olacağını tahmin ediyoruz. Geçen yıldan bu zamana kadar gelen ek vergi ve zamlar fiyatı zorunlu olarak bu noktaya getirmektedir.” ifadelerini kullandı.
Şahin, umreye yapılan zammın acenteleri oldukça zor durumda bıraktığına işarete ederek, “Biz programlarımızın aylar öncesinden satışlarını yapıyoruz. Sömestir tatilinde umreye çok yoğun bir ilgi oluyor her sene. Bu sene de yoğun bir ilgi var. Acentelerimiz satışlarını iki ay öncesinde tamamladı. Belli bir bedel üzerinde hacılarla, umrecilerle anlaştılar. Fakat vize aşamasına gelindiğinde sürpriz bir şekilde zam geldi. Umre için 50 dolar ciddi bir zam. Bu ciddi bir şekilde acentelerimizi zor durumda bıraktı. Önümüzdeki aylarda bunun zam olarak yansıması kaçınılmaz.” diye konuştu.
Hac başvuruları ve hac kayıtları e- devlet kapısı üzerinden yapılacak
Hac başvuruları ve hac kayıtlarının e-devlet kapısı üzerinden yapılacağını vurgulayan Şahin, bu uygulamanın kendilerinin de talebi olduğunu ve bu seneki bakanlıklar arası hac ve umre kurulu kararı uyarınca böyle bir uygulamaya gidildiğini kaydetti.
Şahin, bu sezon başında ön kayıtlar esnasında e-devlet üzerinden zaten bir pratiklerinin olduğunu belirterek, bundan sonra özellikle kura çekildikten sonra kura sonuçlarını e-devlet üzerinden öğrenileceğini söyledi.
Kayıtların başlayacağı 13 Ocak’ta her hacı adayının e-devlet kimlik doğrulama sistemi üzerinden acente ile mi Diyanet İşleri Başkanlığı ile mi gideceğini seçeceğine işaret eden Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Acenteler ile gideceğini seçtikten sonra acentenin payından o kişiye bir kişilik boş yer ayrılacak veya iki kişi iseler iki kişilik yer ayrılacak. Sonra istediği acente ile hacı adaylarımız anlaşabilecek. Hacı adayları ile acentelerin karşı karşıya gelip anlaşma yapması noktasına gelinceye kadarki kısmı tamamen hacı adaylarının özgür iradesiyle kendi e-devlet şifresi üzerinden yapacağı seçimle mümkün olacak. Bu çok köklü bir değişim. Özellikle bütün hacı adaylarımıza e devlet şifrelerini şimdiden almalarını öneriyorum. Kuralar çıktıktan sonra PTT’lerde ve postanelerde yoğunluk olacaktır.”