Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'na katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
Siyasi beleşçilik ülkemizdeki muhalefetin tarzıdır işidir, hevesidir. Bunlar ülkeleri, milletleri, şehirleri için hiçbir hayalleri, hiçbir vizyonları, hiçbir programları, projeleri olmadığı halde her seçimde iktidara gelme hevesine kapılırlar. Son örneğini 2023 seçimlerinin ardından gördüğümüz üzere sandıkta seçmenden tokadı yiyince de başlarlar millete hakaret etmeye, milleti aşağılamaya, milleti suçlamaya.
Kendilerinin içinde hiçbir şey olmayan boş çuval gibi ayakta durmalarının mümkün olmadığını görmek kabullenmek istemezler.
BANTÇİ OLUP ÇIKMIŞLAR
Şimdi değerli kardeşlerim Türk demokrasinin kalitesini düşüren temel sorunlardan biri daha önce de söylediğim gibi toksik muhalefet anlayışıdır.
Güya her işlerinde şeffaf olacaklardı ama gördük ki bantçı olup çıkmışlar.
Şahsımız, Kabine üyelerimiz ve çalışma arkadaşlarımıza hakaretleri, kullandığı seviyesiz ifadeleri CHP Genel Başkanı ve şürekasına iade ediyorum.
CHP Genel Başkanı önce bir mahalle temsilcimizin siyaset kalibresine çıksın, ondan sonra 'ne diyor?' diye kulak kabartırız.
CHP Meclis'teki sandalye sayısına göre ülkenin en büyük muhalefet partisidir. Toplumun siyaset kurumuna güveninin artırılmasından en az iktidar partisi en az bizim kadar onlar da sorumlu. Ama cevap verin başındaki zata bakıyorsunuz FETÖ'cülerin üfürükleri ve üçüncü sınıf sokak dedikodularıyla siyaset yaptığını sanıyor.
Bir de kalkmış bu perişan haliyle cumhurbaşkanlığı adaylığı peşinde koşmaya başlamış. Ondan önceki de aynı heveste kurmadık masa, çalmadık kapı, basmadık düğme, önünde eğilip bükülmedik terör örgütü bırakmamıştı. Ama sonuç ortada Cumhurbaşkanı olacaktı şaibeli bir şekilde tarih oldu.
Şimdi ne kapısını çalan, ne de halini hatırını soran var. Bunun nefesi 2028'e kadar yetecek mi hep birlikte izleyip göreceğiz. Bakalım Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunca daha kaç CHP'li siyaset girdabında telef olup gidecek.
Her ne kadar birçok cephede mücadele yürütüyor olsak da Allah'ın izniyle hepsinin üstesinden gelecek inanca güce iradeye sahibiz.
Yaklaşık 11,5 milyonluk üyesiyle sadece ülkemizin değil dünyanın en geniş tabanlı partilerinden biri olan AK Parti'yi temsil etmek, işte bu büyük yükü omuzlamaya talip olmak demektir. Böylesini önemli bir vazifenin sorumluluğunu üstlenmeyi yük olarak değil göğsümüzde gururla taşıdığımız bir şeref madalyası olarak görüyoruz.
Her birinizin de bu yüksek şuurla hareket ettiğini çok iyi biliyorum. Ben sizlere bu kadroya sonsuz derecede inanıyor ve güveniyor.
Büyük bir sabırla yürüttüğümüz terörsüz Türkiye projesini de dikkatle takip ettiğimiz Suriye'deki gelişmeleri de, Akdeniz'de giderek kızışan çekişmeleri de, ekonomideki hassasiyetleri de, işte böyle bir projeksiyonla yönetiyoruz.
Yine deprem meselesi başta olmak üzere insanımızı ilgilendiren her hususta aynı şekilde hareket ediyoruz
Kendilerine emanet edilen ve üzerinde yetim hakkı olan kaynakları yağmalayanların adalete hesap vermesi de ülkemizde hukuk devletinin işlediğinin en somut işaretidir.
Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, sahtekarlığın, ahlaksızlığın partisi kimliği olmaz.
İster İstanbul'da ister başka yerde olsun ortada bir deli dumrul düzeni varsa yargıdan buna göz yummasını kimse bekleyemez.
Bu Milletin hakkını hukukunu çıkarlarını savunmak hepimizin görevidir.