Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen A Haber - ATV ortak yayınında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Türkiye'de yaşanan sel ve orman yangınlarına ilişkin soru üzerine Erdoğan, hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi.
Selin ardından Rize'ye ve Artvin'in Arhavi ilçesine gittiklerini hatırlatan Erdoğan, burada vatandaşlarla bir araya geldiklerini ifade etti.
Bölgedeki durumu yerinde gördüklerini ve valilere zarar tespiti noktasında gerekli talimatları verdiklerini belirten Erdoğan, "Süratle zarar tespitlerini yapalım ki hem ayni hem nakdi ne yapacağımızı bilelim. Bunun için de kendilerinden şöyle birkaç gün içinde neticeyi almayı istedik. Valilerimizin çok daha seri hareket etmelerini, gerek Rize'de gerek Artvin'de bunu istedik." diye konuştu.
Bölgedeki incelemeleri sırasında Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun da yanında bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, "Tespitler yapıldı, yapılıyor ama bir taraftan da hemen ödemelere başlanması talimatını verdik. Ödemelere de bir diğer taraftan başlanmış oldu. Tabii anında konut yapım işine de başlayalım istedik, 1 yıl içerisinde de TOKİ olarak bu konutları bitirip Rize ve Artvin'de, Artvin'den kastım Arhavi, buradaki konutların sahiplerine inşallah konutlarını da teslim edeceğiz. Burada da yoğun bir çalışma var." değerlendirmesinde bulundu.
"Burada siyasete yer olmamalı"
Orman yangınlarının sekizinci gününde bulunulduğunu ve bütün şiddetiyle devam ettiğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu vilayetlerdeki yangının bu şekilde devam edişi ve yangından birçok otellerde kalanlar var, bu otellerde kalanların tahliye edilmesi çalışmalarımız oldu, bu çalışmaları gerçekleştirdik ve burada Silahlı Kuvvetlerimiz, Kıyı Emniyeti hepsi devreye girdiler. Denizden olsun, karadan olsun bu boşaltma çalışmalarını yaptık, gerçekleştirdik. Tabii dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de bu yıl orman yangınlarında gerçekten büyük artış yaşandı ve burada siyasete yer olmamalı. Yani düşünün ki 8 gün içinde 187 yangın çıktı. Bu 187 yangından şu anda 15 yangın devam ediyor ve bunların bir kısmı kontrol altında. Bütün bunlarla beraber 15 noktada devam eden yangınları kontrol altına alma çalışmaları da sürüyor."
Bölgedeki bir termik santralin de yanma tehdidi ile karşı karşıya olduğunu, gün boyu uçak ve helikopterlerin söndürme çalışması yaptığını dile getiren Erdoğan, "Siz bu mücadeleyi sürdürürken bir taraftan da tabii rüzgar tehdidiyle karşı karşıyasınız." dedi.
Rüzgarın kozalaklarla beraber tehdidini genişleterek, yayarak devam ettirdiğine dikkati çeken Erdoğan, "Ama biz sadece bunlarla savaşmıyoruz, sadece bunlarla mücadele etmiyoruz. Ama bakıyorsunuz ki bu ülkede muhalefet ayrı türlü bir sizinle beraber mücadelenin içerisinde. İşte 'burada niye uçak yok, niye helikopterler yok' filan gibi böyle bir yalan terörü estiriliyor. Şu anda burada 16 uçak var, bugün gelenlerle bu 20'ye çıktı. Bunun yanında 51 helikopter var, hep bunlar devrede, çalışıyor. 9 insansız hava aracı var, bunlar devrede, çalışıyor. Bir diğer tarafta yine 850 arazöz var, bunlar da çalışıyor." bilgisini paylaştı.
"Açsınlar yerel yönetimlerle ilgili yasayı iyice incelesinler"
"Burada bir şeyi açıklamak istiyorum. Devlet olarak bizim görevimiz nedir?" ifadesini kullanan Erdoğan, "Devlet olarak bizim görevimiz, birinci derecede tarım, orman, hayvancılık, yani bütün bu ormanların bakımı, ormanların bu noktadaki ıslahı ve Allah göstermesin işte bu tür yangınlar olduğu zaman ormanların bu noktada söndürülmesi vesaire bunlar birinci derecede bizim sorumluluğumuz. Ama yerleşim bölgelerine geldiğimiz zaman yerleşim bölgelerindeki bu tür yangın vesairelerin sorumluluğu kimin? O da oradaki büyükşehir belediyelerinin sorumluluğundadır." görüşünü dile getirdi.
Kendisinin de belediye başkanlığı yaptığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yangın vesaire olduğu zaman bunun sorumluluğu benim başkanlığımda olan itfaiye müdürlüğünde. En geniş çapta itfaiye teşkilatımız vardı. Şimdi burada da bakıyorsunuz bir tarafta Antalya, Antalya Büyükşehir Belediyesi Antalya'daki birinci derecede şehir merkezinde bu işin sorumlusudur. Muğla, Muğla Büyükşehir Belediyesi birinci derecede, Muğla şehri, büyükşehir olarak söylüyorum, onun sorumluluğundadır, yani 'ben buradan sorumlu değilim' diyemez. İzmir, aynı şekilde sorumluluğundadır. Aydın, aynı şekilde Aydın Belediyesinin sorumluluğundadır. Denizli, Denizli Belediyesinin sorumluluğundadır. Bunlar 'hayır, bizim burada sorumluluğumuz yok' diyemezler. Açsınlar yerel yönetimlerle ilgili yasayı iyice incelesinler ve onlar burada acaba ne tür bir imkan seferber ettiler, ne yaptılar, şu an itibarıyla ne yapıyorlar?"
Devlet olarak ormanda mücadelelerini sürdürdüklerine işaret eden Erdoğan, "8 şehidimiz var ve bu 8 şehidimiz bu orman teşkilatımızda olan şehitlerimizdir. Ama hiçbir yerden biz kaçma noktasına gitmedik, gerçek neyse bu gerçeği söyledik. Bakın 'arazöz' diyoruz, arazöz noktasında devletin elindeki arazöz sayısı 2002 yılında 637 adetti, 2021'de biz bu sayıyı 1078'e çıkardık. Geliyoruz, devam ediyoruz, yine aynı şekilde su ikmal aracı 2002'de hiç yoktu, 2021'e geliyoruz 2 bin 81 adet aynı şekilde su ikmal aracı var." açıklamasında bulundu.
Yangına müdahalede kullanılan diğer araçlarla ilgili rakamlardaki değişimi de paylaşan Erdoğan, "Bütün bunlarla beraber bu yangınla mücadeleyi sürdürüyoruz, kaçamak yapmak yok ve üzerine üzerine de gidiyoruz." ifadesini kullandı.
"Dünya yangın tehdidi altında"
Dünyanın yangın tehdidi altında olduğunu ve bazı ülkelerde yangınların devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Amerika'nın Kaliforniya'sı yanıyor, Los Angeles'i yanıyor, her taraf yanıyor, Kanada yanıyor, Rusya hakeza öyle, yanıyor... Yani kimse kalkıp da 'Rusya niye yanıyor' demiyor, diyemez. Mesela Rusya yanarken ben Sayın Putin'le görüştüm, sağ olsun 3 tane uçak bize o haldeyken gönderdi ve 4 tane de helikopter bu noktada yine gönderdi ve onlar da bizim şu andaki bu çalışmaların içerisinde yer alıyor. Bu bir dayanışmadır ve bu dayanışmayı en güzel şekilde ortaya koyuyor." dedi.
Dünyadaki orman yangınlarına ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Afrika'nın yarısı yanıyor, böyle bir durum var dünyada. Yani iklim koşullarının tahrik ettiği, ortaya koyduğu böyle bir durum söz konusu. Temenni ederim ki bundan tüm insanlık bir an önce kurtulmuş olsun. Bakın Kanada'da 4 bin 579 adet yangın çıkmış, böyle bir durum var. Tabii yanan ormanlara baktığımız zaman özellikle Kanada'da 750 bin hektar alan yanmış. Çok çok ilginç bir şey. İspanya'da 448 orman yangını çıkmış ve orada da yine 57 bin 600 hektar alan zarar görmüş, İtalya'da 1085 yangın çıkmış, 42 bin hektar alan bundan etkilenmiş vaziyette. Bunların hepsini görüp ona göre de Türk siyasetinin bunu değerlendirmesi lazım."
Van, Elazığ ve Malatya depremlerinin ardından yapılan çalışmalar ve Manavgat ile Marmaris'teki yangınlar sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bölgedeki ziyaretine ilişkin video gösterildi.
Afet bölgesindeki vatandaşların ihtiyaçlarının acilen giderilmesine ilişkin Erdoğan, "(Manavgat'taki afetzedeler) Oturanlardan biri bana dedi ki 'Benim varım yoğum bir traktör, bana onu verin yeter. Benim ekmeğim o' dedi. Başka bir vatandaş daha gelerek 'Başkanım benim varım yoğum da o traktör.' dedi. 'Tamam' dedim. Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Bey'e talimatı verdim. 'Bunu hiç uzatmayacaksın. Çarşamba-perşembe bu traktörleri kendilerine ulaştıracaksın çünkü o traktörle tarlayı sürüyor ama onun hem ineği hem danası hem koyunu her şeyi o. Çok mutlu oldum, mesele bu. Lafla iş yürümüyor, icraat." diye konuştu.
"Son 19 yılda afetlerle mücadelede profesyonel bir yaklaşım sergiledik"
Afetzedeler için neler yapıldığı ve nelerin yapılacağı sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan; Van, Elazığ, Bingöl ve yıkılan yerleri adeta sıfırladıklarını ve onların yerine TOKİ ile yepyeni konutlar yaparak hak sahiplerine sahiplerini hatırlattı.
Hiçbir zaman afetzedeleri kimsesiz bırakmadıklarını belirten Erdoğan, "Tabii bu bir güven getiriyor. 'Benim devletim var ve devletim beni asla açıkta bırakmaz.' diyor. Son 19 yılda afetlerle mücadelede profesyonel bir yaklaşım sergiledik. Bu güven, yangın ortamında bile bakıyorum, 'Biz başkanımıza güveniyoruz.' diyorlar. Yalanlara inanmıyorlar, başkaları da oralara gidiyor, bir şeyler söylüyorlar. Depremden sele, yangından maden kazalarına kadar pek çok hadisede olanları tecrübe ettik. Bu tecrübenin sonucu olarak da afet bölgelerimizde çok yönlü çalışmaları hızlı şekilde yürütüyoruz ve bundan sonra da bunu yürüteceğiz." ifadelerini kullandı.
Sahada yangın söndürme faaliyetleri devam ederken bir taraftan da ilgili birimlerin hasar tespit çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Çünkü zaman kaybına tahammülümüz yok. Vatandaş bunu görecek ki rahatlayacak. Çünkü bu arada bir şey daha yapıyoruz. Ne bu? Hemen evini bul, o eve yerleş, kiranı da biz ödeyeceğiz. Bunu yaparken de 50 bin liralık evin içinin donanımı için destek vereceğiz. Muhalefet konuşuyor da muhalefetin acaba belediyeleri buralarda böyle bir derdi var mı, böyle bir şey yapıyor mu? Hemen anında bu hafta içinde gerek talimatları verdim, evin içini bir defa donatacaksınız, bu ayni de olur nakdi de olur. Vatandaş, evinin içinin donandığını gördüğü zaman 'Evim yandı gitti ama devlet benim yanımda yerin aldı ve bana hiç eskiyi aratmayacak ev donattı.' 'Ve 50 bin liraya kadar bu konuda her türlü desteği vereceğiz.' dedik. Şu anda valilerimiz, kaymakamlarımızı çalışmalarını yapıyorlar ve yapmaya da devam edecekler."
"Türkiye'de muhalefetin terörü esiyor"
Dünyanın değişik bölgelerindeki yangınların, siyasette yer verilmeyen bir şekilde ele alındığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim bir talihsizliğimiz var. Türk siyaseti maalesef muhalefetsiz bir siyasettir. Yani Türkiye'de muhalefetin terörü esiyor. Bunu bir kenara koymak mümkün değil. Amerika'da bu kadar yer yanar, Kanada'da bu kadar yer yanar, Rusya'da yanar. Onlarda inanın böyle bir şey olmaz tam aksine, 'bize de ne düşer' diye iktidarın yanında yer alır, böyle bir durumları var. Bizde ise maalesef bu yok, bizde tam aksine. Biz şu anda iktidar mıyız? İktidarız. Elimizden geleni ardına komadan yapmaya devam edeceğiz."
Bugün gerçekleştirilen Yüksek Askeri Şura Toplantısı'nda üye olan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yangın bölgesinde bulundukları için toplantıya katılmamalarını istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dedim, 'Siz gelmeyin Yüksek Askeri Şura'ya diğer arkadaşlar devam ederiz. Yarın Milli Güvenlik var, gelmeyin, Bölgede kalın, oradaki çalışmalara devam edin.' Bu arkadaşlarım 8 gündür tamamen bölgedeler. Orada yattılar, orada kalktılar." diye konuştu.
Milletvekillerinin de bölgede olduğunu anımsatan Erdoğan, "Bunlar kalkıp da 'Eğlenelim, şunu yapalım, bunu yapalım' derdinde değiller. Çünkü biz dertliyiz, bizim bir derdimiz var. Bu yerler yanıyorsa, ciğerimiz de yanıyor." dedi.
Orman yangınları konusunda ellerinden ne geliyorsa bunu sonuna kadar yapacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu yerler yanıyorsa bizim ciğerimiz de yanıyor. Elimizden ne geliyorsa bunu sonuna kadar yapacağız. Amerika ne yapmış, Yunanistan ne yapmış, orada nasıl tedbirler almışlar, İspanya'da nasıl tedbirler almış. Bunu bir iktidar olarak ben bilmeyeceksem kim bilecek? 19 yılda belli bir tecrübe edindik. Bizden öncekilerden edindiğimiz tecrübeler de var. Onların neler yaptığını da gördük. Bunların hepsini biliyoruz. Dolayısıyla yani kalkıp dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bilim bizim kılavuzumuzdur ve bu konu ile ilgili dünyada neler oluyor neler bitiyor bunları da yakından takip ediyoruz.
Siyasetin içinde sadece benim 40 yıl tecrübelerim var, arkadaşlarımın içerisinde bunula yoğrulan nice yetişmiş kişiler var. Hep birlikte bu çalışmayı yürüttük, yürütüyoruz. İşte orman yangınları da şu an tüm dünyanın mücadele ettiği adeta Kovid-19 salgını gibi uluslararası bir tehdittir. Hatta bir de terör tehdididir. Bir şey daha söyledim, 'yalan terörü' dedim. Şimdi Türkiye'de yalan terörü var mı? Var. Kim yapıyor bu işi? Muhalefet yapıyor, acayip bir şekilde. Adına bir de 'algı operasyonu' diyorlar. Bunun adı aslında yalan tehdididir ve yalan terördür. Dürüst ol, samimi ol. Bir tespitin varsa bunu dürüst yap, dürüst yap da adam sansınlar. Biz de oradan bir şeyler kapalım ama böyle bir şey maalesef yok."
"Canlıların sahiplerine hemen ödemelerini yapacağız"
"Diğer ülkelerde çıkan yangınların siyasete yer verilmeyen bir şekilde tartışıldığı ancak Türkiye'de siyasete malzeme edildiği"ne ilişkin değerlendirmeleri sorulan Erdoğan, "Bizim de ciğerimiz yanıyor. Şimdi televizyonlarda konuşuyorlar, dinliyorum. 'Canlılar şöyle yandı böyle yandı.' Eyvallah, ormanda yangın olur da canlılar yanmaz mı? Tamam da ondan sonra ne yapacağız? Hemen tedbirlerimizi aldık, dedik, 'Bütün bu canlıların hemen defnini yapın ardından da bütün bu canlıların sahiplerine bu canlılar kadar hemen ödemelerini yapacağız." dedi.
Telef olan canlılar konusunda valilere talimat verildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hepsinin ödemelerini yapacağız. Bunun çalışmaları konusunda talimatını valilerimize verdik, anında bu işi de bitireceğiz. Çünkü Yörük kardeşlerimizin o yaylalarda geçim kaynağı ne? O olmadığı zaman peynirini, çökeleğini nereden yapacak? O olacak ki bu yapsın. İşte bunun için de onlara dedim ki hiç üzülmeyeceksiniz. Manavgat'ın Kalemli köyüne gittik, orada vatandaşlarla konuşurken dedik ki 'Hiç üzülmeyin, kısa zaman içerisinde bu hayvanlarınıza, nasıl ki traktörler sahiplerine gelecekse sizin hayvanlarınız da size gelecek. Bakan arkadaşlarım da milletvekili arkadaşlarım da hepsi şu anda bunun çalışması içerisindeler. Süratle de kendilerini bu hayvanların, traktörlerine ve diğer araçlarına inşallah kavuşturacağız."
Türk Hava Kurumu uçakları
Erdoğan, Türk Hava Kurumu uçakları konusunda, "Uçakların durumu iş görür olmaktan çıkmış vaziyette." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, orman yangınları ile mücadelede kullanılacak helikopterlere ilişkin, "Sepet takmak suretiyle Sikorsky ve Cougar'ları söndürme işleminde kullanma düşüncemiz var." dedi.
Sosyal medyadaki Help Turkey etiketli paylaşımlar
Erdoğan açıklamalarına sosyal medyadaki Help Turkey etiketli paylaşımlara değinerek şu şekilde devam etti:
"Yalancının mumu yatsıya kadar yandı. Bu, yatsıya kadar bile yanmadı."
"Artık güçlü bir Türkiye var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yalanla bizi yıkacaklarını mı zannediyorlar? Türkiye şu anda imkansız Türkiye değil, artık güçlü bir Türkiye var." dedi.
KKTC ve Maraş
Erdoğan, KKTC ve Maraş ile ilgili, "Sonbahar gibi bir uluslararası toplantı düşünüyoruz. Bu toplantıyla işin performansını daha da artırmayı düşünüyoruz" açıklamasında bulundu.
"Ağustos ile birlikte enflasyonda da düşüşü göreceğiz"
Erdoğan açıklamalarını söyle sürdürdü:
"Ağustos ile birlikte enflasyonda da düşüşü göreceğiz. Ekonomideki öncü göstergelere baktığımızda büyüme eğiliminin sürdüğünü görüyoruz. Yüzde 7'nin üzerinde bir büyümeyi yakalayacağız. Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil. Faiz oranlarında da düşüşe geçiyoruz, yüksek faiz yok. Çünkü yüksek faiz, bize yüksek enflasyonu getirecektir."
Türkiye'nin olimpiyatlardaki başarısı
Erdoğan, Türkiye'nin olimpiyatlardaki başarısı ile ilgili ise, "Bir Mete değil, birçok Meteler olsun. Bu altınların sayısı daha da artsın." değerlendirmesinde bulundu.
"Yanan bütün o yerleri yemyeşil hale inşallah getireceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ağaç işi bizim işimiz, şu ana kadar 5 buçuk milyar ağacı diken iktidar kalkıp da bu yangınlara 'eyvallah' der mi? Aynı kararlılıkla buna devam edeceğiz." dedi.
Erdoğan, "Yanan bütün o yerleri yemyeşil hale inşallah getireceğiz. Ama fidanlarla getireceğiz, ama ağaçlarla getireceğiz. Bu konuda kararlıyız. Nasıl ki 5 buçuk milyar ağaç dikildi, vatandaşlarımız müsterih olsun, yanan ormanlarımızın da küllerinden yeniden doğduğu günleri hep beraber göreceğiz." diye konuştu.