Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Kovid-19' uyarısı: "Ülkemizin denizi geçip, derede boğulmaması için..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin denizi geçip, derede boğulmaması için hep birlikte salgın musibetinin üstesinden gelmeliyiz." dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin diğer alanlarla birlikte sağlıkta gerçekleştirdiği atılımların anlamının koronavirüs salgını döneminde çok daha iyi anlaşıldığını belirterek, "Aynı şekilde ülkemizdeki kimi kesimlerin yere göğe sığdıramadıkları bazı devletlerin bu konuda ne kadar sıkıntılı oldukları salgın vesilesiyle ortaya çıkmıştır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, hastanenin inşasında emeği geçenleri tebrik etti. 

Hastanede hizmet verecek sağlık personeline başarı dileyen Erdoğan, Göztepe'de hizmete açılan bu hastaneye ismi verilen Prof. Dr. Süleyman Yalçın'ı rahmetle yad ettiklerini söyledi.

Erdoğan, Prof. Dr. Süleyman Yalçın'ın hem tıp alanında çok önemli bir bilim insanı hem de ülkenin fikir hayatına değerli katkılar sağlamış bir dava adamı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Hocamız 1950'li yıllardan hayatının son dönemine kadar ülkesi, milleti, davası için çalışmış, fikri yazılar yazmış, konferanslar vermiş, sivil toplum kuruluşlarında görevler üstlenmiştir. Hocamızın düşüncelerinden feyz alarak hayata atılan on binlerce gencimiz, bu ülkeye çok büyük hizmetler yapmıştır. Türkiye'yi, milletimizin değerlerini tahrip ederek, tarihiyle bağlarını kopararak, kültürünü bozarak yıkmaya çalışanlara karşı verdiği mücadele, hocamızın gönüllerde daima yaşamasını sağlayacaktır. Dört sene önce son yolculuğuna uğurladığımız hocamıza vefamızı ismini böyle bir eserde yaşatarak göstermeye çalıştık. Bir kez daha kendisine Allah'tan rahmet, aramızda bulunan yakınlarına sabrı cemil niyaz ediyorum."

"Pek çok sağlık kurumu devreye alınmıştır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık yatırımlarından bahsederek, "Türkiye'nin diğer alanlarla birlikte sağlıkta gerçekleştirdiği atılımların anlamı koronavirüs salgını döneminde çok daha iyi anlaşılmıştır. Aynı şekilde ülkemizdeki kimi kesimlerin yere göğe sığdıramadıkları bazı devletlerin bu konuda ne kadar sıkıntılı oldukları salgın vesilesiyle ortaya çıkmıştır." diye konuştu. 

Maddi zenginliğin, sosyal adalet ve eşitliği temin etmeye yetmediğinin bu süreçte çok acı bir şekilde görüldüğünü vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye salgını 40 bin yoğun bakım yatağı, 246 bin yatak kapasitesi, 1213 bilgisayarlı tomografi cihazı, 4 binin üzerinde tedavi kurumu, hepsinden önemlisi 1 milyon 100 bin sağlık ordusuyla karşılamıştır. Bunların üzerine ilave olarak salgın döneminde de çok sayıda sağlık kurumunu faaliyete geçirdik. Bu eserler arasında İstanbul'un her iki yakasında her biri 1006'şar yataklı Prof. Dr. Murat Dilmener ve Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastaneleri, yatak kapasitesi 2 bin 682 olan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, yatak kapasitesi 535 olan Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi, hizmete giren ilk etabının yatak kapasitesi 1105 olan Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi, yatak kapasitesi 600 olan Marmara Üniversitesi Prof. Dr. Asaf Ataseven Hastanesi, hizmete giren ilk etabının yatak kapasitesi 838 olan, toplamda ise 1250 yatağa sahip Konya Şehir Hastanesi, yatak kapasitesi 1300 olan Erzurum Şehir Hastanesi, restore ederek yeniden hizmete sunduğumuz Sultan Abdülhamid'in yadigarı Hadımköy Dr. Niyazi Kurtulmuş Hastanesi de bulunuyor. Bugün hizmete açtığımız 758 yatak kapasiteli Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi ile ülke genelinde 16 şehir hastanesini faaliyete almış bulunuyoruz. Hastanemizin inşa edilecek ikinci kısmı da 352 yatak kapasitesiyle hizmet verecektir." 

Depreme karşı özel olarak izolatörlü inşa edilen bu hastanelerin tamamının da ülkenin gelecekte karşılaşabileceği her türlü tehlikede dimdik ayakta kalacağını ifade eden Erdoğan, "Bunların yanında çeşitli il ve ilçelerimizde daha pek çok sağlık kurumu milletimize hizmet vermek üzere devreye alınmıştır." şeklinde konuştu.

Erdoğan, koronavirüs salgınına değinerek, kurulan güçlü sağlık altyapısı sayesinde gelişmiş ülkeler dahil pek çok yerde adeta ayyuka çıkan tıkanıkların önüne geçildiğini söyledi. 

"Son dönemde artan vaka ve yoğun bakım sayısına rağmen sağlık sistemimiz dimdik ayaktadır." diyen Erdoğan, bu vesileyle vatandaşları "TMM" olarak ifade edilen "temizlik", "maske" ve "mesafe" kurallarına daha titiz bir şekilde uymaya davet etti.

Erdoğan, maalesef virüsün yayılmasının önüne geçmek için bilimin henüz kesin bir çare üretemediğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aşı çalışmalarından en kısa sürede somut bir netice alınmasını temenni ediyoruz. Gerek Bakanımız gerek bu alandaki ilgili hocalarımız, arkadaşlarımız sürekli söylemelerine rağmen, şahsım sürekli söylememize rağmen maalesef her yerde, Türkiye'nin dört bir yanında bu tavsiyelere uyulmuyor. Düğünlerde 'dikkat' diyoruz, maalesef uyulmuyor. 'Mesafe' diyoruz, uyulmuyor. 'Maske' diyoruz, uyulmuyor. Değerli kardeşlerim biz vatandaşımızı hassasiyetle uyarmak ve onların sağlığından endişeli olduğumuzu hatırlatmak zorundayız. Eğer bunu yapmazsak işte görüyorsunuz çok değerli insanlarımızı, hocalarımız bu süreçte kaybettik. Birçok dostlarımızı kaybettik. Bu hastalıktan korunmanın çaresi bulunana kadar her vatandaşımız kendi tedbirini kendisi uygulayacaktır."

Erdoğan, toplu olarak bulunulan yerlerde ve etkinliklerde mutlaka Sağlık ve İçişleri Bakanlıklarının belirlediği kurallara uygun hareket edilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Kapalı alanlarda maalesef cayır cayır sigara içilmeye devam ediliyor. İnsanımız adeta kendisinin katili. Bunu söylediğimiz zaman vatandaşımızın ağrına gidiyor. Biz halkımızı seviyoruz ve onların sağlığını çok ama çok önemsiyoruz. Buna lütfen dikkat edin. Maskesiz dolaşmayalım, diyoruz. Aksi takdirde hem kendimiz hem sevdiklerimiz için sonu ölüme kadar varan bir tehdidin kapısını açmış oluruz. Türkiye'nin bu süreci en az hasarla atlatması, sağlığımızı koruma yanında hedeflerimize ulaşmamız bakımından da önemlidir. Ülkemizin denizi geçip derede boğulmaması için hep birlikte salgın musibetinin üstesinden gelmeliyiz. Bunu hep birlikte başarmalıyız." 

Sağlık memurlarının, hemşirelerin, herkesin canı pahasına gece gündüz demeden çalıştığını ancak onların bu gayretlerine vatandaşların da uyması gerektiğini belirten Erdoğan, "Başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere fedakarca görev yapan insanlarımızın hakkını ancak sorumlu davranarak ödeyebiliriz. Kendimizin ve evlatlarımızın geleceği için milletimizin her bir ferdini, tedbirlere uyarak salgın tehdidini bir an önce ortadan kaldırma seferberliğine özellikle davet ediyorum. Bu seferberlik en az içeride ve dışarıda verdiğimiz diğer mücadeleler kadar önemlidir." ifadelerini kullandı.

"Ülkeye kazandırdıklarımız yeni dönemin altyapısıdır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyada uzun süredir hakim olan siyasi ve ekonomik statükonun tüm yönleriyle çatırdamakta olduğunu belirterek, tüm ülkeler ve toplumlar için yeni bir dönemin ayak seslerinin giderek daha yüksek şekilde duyulduğunu anlattı.

Türkiye olarak bu yeni dönemde ülkeyi hak ettiği yere çıkarmakta kararlı olduklarını dile getiren Erdoğan, son 18 yılda eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, savunmadan sosyal desteklere kadar her alanda ülkeye kazandırdıklarının yeni dönemin altyapısı olduğunu vurguladı.

Erdoğan, dün Ankara-Niğde arası 178 kilometrelik otoyolun açılışını yaptıklarını hatırlatarak, durmadan devam ettiklerini söyledi. Erdoğan, "Bunları başaracağız, çünkü bu millet en güzeline layık. İnşallah bu güçlü altyapı üzerinde önce 2023 hedeflerimize ulaşacak, ardından yeni nesillere 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri bir Türkiye bırakacağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte siyasi istikrarsızlar, toplumsal huzursuzluklar, iç ve dış nice sinsi saldırılar sebebiyle vaktini ve enerjisini heba eden Türkiye'nin bir daha aynı tuzağa düşmesine izin vermeyeceklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Milletimizin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini korumak suretiyle güçlendirilmesi için elimizden gelen her türlü çabayı göstermeyi sürdüreceğiz. Devletimizin her alanda hedeflerimize ve hayallerimize uygun güce kavuşması için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Kendi vatandaşlarıyla birlikte tüm dostlarının ve kardeşlerinin de ümidi haline dönüşen bu ülkenin siyasi, ekonomik, askeri her alanda daha da büyümesi ve güçlenmesi için daha çok gayret göstereceğiz. Ülkemize karşı husumetlerini maalesef kamuoyu önünde dahi ifade etmekten çekinmeyenlerin ifşa ettikleri darbe, siyasi entrika senaryolarını birer birer yırtıp çöpe atacağız. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle ülkemizi getirdiğimiz seviyenin de üstüne çıkartıp dünyanın en büyük 10 devletinden biri haline dönüştürmekte kararlıyız."

"Türkiye'nin, adil olması şartıyla her türlü paylaşıma hazır olduğunu ifade ediyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, maruz kalınan her saldırının, karşılaşılan her krizin Türkiye'nin üretimde, ticarette, teknolojide, ihracatta, savunma sanayisinde, temel hizmet alanlarında geldiği yerin manasını daha iyi anlattığını söyledi.

Artık kendine güvenen, potansiyelini bilen, karşısındakilerin gerçek gücünü ve hareket alanını gören, arkasındaki desteği fiili neticelere dönüştürebilen bir Türkiye olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tabii bu hakikatleri karşımızdakiler de gayet iyi görüyor. Ülkemize karşı kurulan akıl almaz ittifakların ve sergilenen hak, hukuk, tahammül tanımaz davranışların gerisinde bunun verdiği telaş ve korku bulunuyor. Halbuki biz her platformda, her görüşmede, her mesajımızda Türkiye'nin, adil olması şartıyla her türlü paylaşıma hazır olduğunu ifade ediyoruz. Bu sözümüzde samimiyiz. Sorun karşımızdakilerin bizim haklarımızı yok sayması. Kendilerini bizim üstümüzde konumlandırmaya çalışmasıdır. Ama bunun böyle olmadığını, Türkiye'nin kendisine dayatılan ahlaksız haritaları ve belgeleri yırtıp atacak siyasi, ekonomik ve askeri güce sahip olduğunu anlayacaklar. Ya siyasetin ve diplomasinin diliyle anlayacaklar ya da sahada yaşayacakları acı tecrübelerle anlayacaklar. Mücadeleyi ve onun sonundaki muhtemel şehadeti en büyük paye olarak gören bir milletin karşısında durabilecek hiçbir gücün olmadığını fark ettiklerinde umarız iş işten geçmiş olmaz. Biz 'Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.' derken kendi fedakarlıklarımızla birlikte karşımızdakilerin yaşadığı yıkımları da kastediyoruz." 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin her türlü saldırı, her türlü bedel konusunda adeta şerbetlenmiş bir millet olduğunu belirterek, "İçinden geçtiğimiz sürecin sonunda olabilecekleri asıl bunca zamandır sahte bir refah ve demokrasi sırça köşkünde yaşayanlar düşünsün. Türkiye ve Türk milleti olarak biz her ihtimale ve her sonuca hazırlıklıyız." dedi.

Erdoğan, Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesinin ülkeye, milete ve vatana hayırlı olmasını dileyerek, hastanenin İstanbul'a kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik etti. 

Daha sonra Erdoğan, canlı olarak hastanenin çocuk cerrahisi kliniğine bağlandı ve yetkililerden hastane hakkında bilgi aldı. 

Erdoğan, klinikte tedavi gören 8 yaşındaki Atlas Çakır'a canlı yayında el sallayarak, "Maşallah." dedi. 

Atlas Çakır'a şifalar dileyen Erdoğan, "Atlas geçmiş olsun, emin ellerdesin." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı ikinci canlı bağlantıda 10 yaşındaki Ünal Çalışkan'ın tedavi gördüğü Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi yatan hasta servisindeki Prof. Dr. Oğuz Şükrü Poyanlı, Prof. Dr. Korhan Özkan, Doç. Dr. Mehmet Fatih Korkmaz'dan hastaneye, burada yürüttükleri operasyon ve eğitimlere ilişkin bilgi aldı. 

Daha sonra hasta Ünal Çalışkan ile sohbet eden Erdoğan, kendisine nasıl hissettiğine yönelik soru yöneltti. Ünal Çalışkan'ın iyi olduğunu belirtmesi üzerine Erdoğan, "13 yaşına geldiğinde bisiklete de bineceksin." diyerek anne Aynur Çalışkan'a küçük Ünal'ın durumunu sordu.

Aynur Ünal, "Önce Allah sonra sayın doktorumuz Mehmet Fatih Korkmaz'ın yardımıyla çok çok iyiye gidiyor. Biz, 5 yıllık bir süreç geçirdik. Çok memnunuz doktorumuzdan. Bize bu imkanları sağlamasaydınız, biz bu ameliyatı yaptıramazdık. Çünkü biz çok doktor çok hastane gezdik, bütçemiz yetmedi. Sizlerin Yeşil Kart desteğinizle bu ameliyatları yaptırıyoruz. Siz olmasaydınız belki de boynumuz bükük evde biçare oturacaktık. Çocuk artık nefes alamaz hale geldi. Gitgide kendini kötü hissetmeye başladı, yürüyemiyordu, topluma karışamıyordu, arkadaşlarıyla sosyal bir hayatı yoktu çünkü kendisine özgüveni yoktu. Allah'ın izniyle doktorumuzla karşılaştık. Onun sayesinde çocuğumuzu bu hale getiren doktorumuz oldu. Allah sizin de onun da ömrünü uzun etsin inşallah." diye konuştu.

Ünal Çalışkan'a derslerinin nasıl olduğunu soran Erdoğan, "Ben size güveniyorum. İnşallah 13 yaşına geldiğinde daha iyi olacaksın." dedi.

Erdoğan'ın küçük Ünal'ın sağlık durumunu sorduğu baba Turgay Çalışkan da "Sayın Cumhurbaşkanım Ünal küçük yaştan beri ameliyat oluyordu. Çocuğumuzun durumu kötü gidiyordu. Mehmet Fatih Korkmaz hocamızla buluştuktan sonra çocuğumuz daha iyiye gidiyor. Kendisinden ve sizden Allah razı olsun." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da "Hocalarımıza inanıyoruz, güveniyoruz. Yavrularımızın sağlıklarına kavuşması sebebiyle şahsım ve milletim adına kendilerine şükranlarımı bildiriyorum. Bütün hocalarımızdan Allah razı olsun." diye konuştu. 

Doç. Dr. Mehmet Fatih Korkmaz da sosyal devlet olmanın en güzel göstergesi olarak, akademik düzeyde çok uç olan ameliyatların hiçbir sıkıntı yaşanmadan ve rahat bir şekilde ulaşarak yapılabiliyor olmasının ülke adına çok gurur verici ve sosyal devlet olma adına müthiş bir başarı olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3. canlı bağlantıyı gerçekleştirdiği ameliyathanede bulunan Üroloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Asıf Yıldırım ve Genel Cerrahi Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Orhan Alimoğlu'ndan bilgi aldı.

Erdoğan, kısa brifingin ardından "Bu hastanelerimiz bizim aracılığımız ama gerçek sahip milletimiz. Milletimizin destekleriyle bu hastanelerimizi inşa ettik ve bundan sonra da tabii bütün inşa edilen hastanelerimiz milletimizin hizmetindedir. Tüm doktorlarımızla birlikte inşallah hani Kanuni diyor ya her zaman söylüyoruz 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi'. Yani halkımızın bir sağlıklı nefes almasına her şey feda. Olay bu kadar basit." dedi.

Erdoğan konuşmasının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti milletvekilleri, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, Taşyapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Çelik, Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Gürhan Baş ile kurdele keserek hastanenin açılışını gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışın ardından hastanede görev yapan sağlık personeli ile günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi.

Erdoğan, programın devamında hastanenin bölümlerini ziyaret ederek incelemelerde bulundu.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri