Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimini yöneten sözde yurtta sulh konsey üyelerinin de aralarında bulunduğu darbecilerin duruşmaları uzatmak için başvurdukları taktikler, mahkemenin gerekçeli kararında yer aldı.
Genelkurmay Başkanlığındaki darbe eylemlerine ilişkin aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de bulunduğu 224 sanıklı Genelkurmay "çatı" davasının gerekçeli kararında, darbecilerin duruşma esnasındaki tutumlarına da yer verildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan kararda, sanıklara savunmalarını hazırlamaları için cezaevinde bilgisayar başta olmak üzere her türlü imkanın sağlandığı, herhangi bir kısıtlama yapılmaması için ilgili kurumlara müzekkerler yazıldığı ifade edildi.
Hafta sonu dahi sanıklar için gerekli çalışma koşullarının oluşturulduğuna dikkati çekilen kararda, "Buna rağmen bir kısım sanıkların, hazırlayamadıklarını ileri sürerek savunma vermekten kaçındıkları, bu hususun mahkememizce yargılamayı uzatmaya yönelik olduğuna dair karar verilmesi üzerine bir kısım sanığın gün boyunca uzun hazırlık gerektiren yansılar eşliğinde savunma yapmaları karşısında, yeterli süre ve imkan tanınmadığına yönelik savunmalarına itibar edilmeyeceği açıktır." değerlendirmesine yer verildi.
"Savunma yerine köşe yazısı okudular"
Bazı sanıkların günlerce savunma yapmasına rağmen isnat edilen suçlamalara ilişkin beyan vermek yerine başka konulara değindikleri belirtilen kararda, "Bazı sanıklar, darbe girişimi sırasında kışlada kaldıkları zamandan daha fazla süre verilmesine rağmen kendisine yöneltilen suçlamalara ilişkin savunma yapmak yerine köşe yazısı okumuşlardır. Sanıkların, savunma ile ilgili konulara değinmemelerine rağmen yeterli süre verilmediğine yönelik itirazları mahkememizce yerinde görülmemiştir." ifadeleri kullandı.
Davayı uzatmak için her türlü çabayı gösteren sanıkların, kendilerini darbe eyleminde kullanan üstlerini korudukları, darbe girişimini önleyen isimleri ise suçladıklarına dikkati çekilen gerekçeli kararda, şu tespite yer verildi:
"Bazı sanıklar, savunmalarında olay gecesi halkı darbe teşebbüsüne karşı direnmeye çağıran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbe teşebbüsünü kabul etmeyen Hulusi Akar başta olmak üzere darbe teşebbüsünü önlemeye çalışan üst düzey komutanlar ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve diğer kamu görevlilerini suçladıkları, kendilerine emir vererek darbe teşebbüsüne iştirak eden komutanlarını koruma yoluna gittikleri görülmüştür."
141'er kez ağırlaştırılmış müebbet
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 20 Haziran 2019'da karara bağladığı davada, sözde yurtta sulh konsey üyesi oldukları belirlenip "yönetici" sıfatıyla 15 Temmuz'da Türkiye genelindeki eylemlerden sorumlu tutulan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk, eski tümgeneraller Kubilay Selçuk, Mehmet Dişli, eski tuğgeneraller Hakan Evrim, Ali Osman Gürcan, Erhan Caha, Mehmet Partigöç, eski tuğamiraller Ömer Faruk Harmancık ve Sinan Sürer, eski albaylar Bilal Akyüz, Cemil Turhan, Fırat Alakuş, Ahmet Özçetin, Murat Koçyiğit, Mustafa Barış Avıalan, Orhan Yıkılkan ve Muhsin Kutsi Barış'a 141'er kez, 116 sanığa en az bir kez ağırlaştırılmış müebbet, 16 sanığa müebbet, diğer sanıklara süreli hapis cezası verilmişti.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 13 firari sanığın dosyasını ayıran mahkeme, 33 sanığın ise beraatine hükmetmişti.