Dışişleri Bakanlığı, BM Güvenlik Konseyi'nin Pile-Yiğitler yolunun yapımına yönelik basın açıklamasına ilişkin bir yazılı açıklama yayımladı.
Açıklamada, söz konusu basın açıklamasının "arazideki gerçeklerden tamamıyla kopuk" olduğu belirtilerek, "Açıklama konuya herhangi bir olumlu katkı getirmemekte, süreci aksine zorlaştırmaktadır. 18 Ağustos tarihinde yaşanan hadiseler konusunda kullanılan ifadeler, gerçekleri çarpıtmakta ve yaşananları, yanıltıcı bir şekilde yansıtmaktadır. KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından bu konu hakkında yapılan açıklamayı tümüyle destekliyoruz." ifadelerine yer verildi.
Pile köyündeki KKTC vatandaşlarının kendi vatan topraklarına doğrudan ulaşımını kolaylaştırmayı amaçlayan Pile-Yiğitler yolunun inşasının "insani bir proje" olduğu kaydedilen açıklamada, yol çalışmalarına ilişkin bildirimin çok önceden yapılmasına rağmen yol inşaat çalışmalarına BM Barış Gücü (BMBG) askerlerince yapılan fiziki müdahalenin gerginliğe sebep olduğu vurgulandı.
Açıklamada, bu hususun KKTC Dışişleri Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığınca son günlerde yapılan açıklamalarda da vurgulandığı hatırlatıldı.
BM Barış Gücü'nün, 18 Ağustos’ta KKTC’nin toprak bütünlüğünü ihlal ederek yol projesini hakkaniyetsiz şekilde engellemeye çalıştığı, bu esnada hem kendi personelini, hem de yol yapımında görev alan tüm çalışanları tehlikeye attığı vurgulanan açıklamada, "BMBG’nin bu sorumsuz davranışı sonucunda" 4 BMGB personelinin, 8 de KKTC vatandaşının yaralanması nedeniyle üzüntü duyulduğu belirtildi ve acil şifa dileğinde bulunuldu.
BM Barış Gücü'nün, Kıbrıslı Rumların 1963'teki "ortaklık devletini gasp ederek Kıbrıs sorununa sebebiyet vermelerinin" ardından, 1964'te Kıbrıs Adası’nda konuşlandırıldığı anımsatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"BM Güvenlik Konseyi’nin basın açıklamasındaki 'tüm izinsiz inşaatların kaldırılmasına' yönelik çağrısının da Ara Bölge ve Pile bölgesindeki Türk tapulu arazilerden geçen Larnaka-Dikelya-Ayia Napa yolunu, keza Ara Bölge’den geçen Pile-Voroklini yolunu, Pile’deki üniversite binasını ve Ara Bölge ihlali teşkil eden diğer çok sayıda inşaatı yıllar içerisinde gerçekleştirmiş olan Kıbrıs Rum tarafına yönelik olduğunu varsayıyoruz."
Açıklamada, BM Barış Gücü'nün Ada’daki iki tarafa eşit muamele sergilemek ve tarafsız davranmakla mükellef olduğu, 18 Ağustos’ta yaşanan hadise gibi gelişmelerin, Kıbrıs Türklerinin BM Barış Gücü'ne duyduğu güveni yitirmesine yol açtığı ve BMBG'nin Kıbrıs'ta meselenin bir parçası haline geldiği belirtilerek, "Bu gidişatın önüne geçilmesi ve BMBG’nin, Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın barışı koruma misyonlarından beklenen tarafsızlığı ortaya koymasının sağlanması BM Güvenlik Konseyi’nin görevidir." ifadesi kullanıldı.