KADİR ŞEKER: KADININ AĞLAMA SESLERİNE DAYANAMADIM
Duruşmada kimlik tespitinin ardından Kadir Şeker'in savunmasının alınmasına geçildi. Eve giderken, kadın ağlama sesi duyduğunu söyleyen Şeker, yaşananları şöyle anlattı:
''Eve giderken kadın ağlama seslerini duydum. Kadın, 'Tamam yeter artık' diyerek, ağlıyordu.
Kadının ağlama seslerine dayanamadım. Bakmak istedim. Yanlarına doğru gittim. Adam ayakta, kadına sürekli küfürler ediyordu. Adama 'Ne yapıyorsun, gücün kadına mı yetiyor? dedim. 'Karım değil mi, sanane' diyerek, bana küfür etti. Bana parmağındaki alyansı gösterdi. Kadın da bana, 'Bu benim eşim, sen git ablacım' dedi. Bu sırada Özgür, hep bağırıp, küfür ediyordu. Ben olay yerinden, kameriyeden 10-15 metre uzaklaştım. Arkamdan anneme yönelik küfürler etti. 'Seni bulacağım', deyip küfür etti. Ben de 'Beni bulamazsın' dedim.''
'BOĞAZIMA YAPIŞTI, NEFESİM KESİLDİ, ÖLECEĞİMİ HİSSETTİM'
Özgür Duran'ın arkasından geldiğini ifade eden Kadir Şeker, ''Sonra arkamdan gelip, gözüme yumruk attı. Bana sürekli yumruklar atıyordu. Sonra boğazıma yapıştı, nefesim kesildi. Öleceğimi hissettim. Belki beni bırakır diye, cebimden bıçağı çıkardım. Ama ben ona karşılık veremedim. Beni de bırakmadı. Sırt üstü yere düşmüştüm. O da benim üzerimde omuzlarımdaydı. Bir süre sonra kalktım ve olay yerinden ayrıldım. Elimde kan olduğunu gördüm. Kendi elimin kesildiğini zannettim. Daha sonra eve gittim. Teyzem ve kuzenime, akşam polisler beni almaya gelince olayı anlattım. Kesinlikte şahsın yaralandığını fark etmedim. Kendi elim kesildi zannettim. Ben böyle olsun istemedim. Çok üzgünüm. Kesinlikle kötü bir art niyetim yoktu. Sadece kadının iyi olduğunu görmek, öğrenmek istedim'' dedi.
Taraf avukatlarının soruları üzerine Kadir Şeker, ''Ben ona tekme atmadım. Ne de o bana tekme attı. Olay yerine giderken, elimde bıçak yoktu. Benim boğazımı sıkınca, nefessiz kalınca beni bırakır, belki gider diye bıçağı çıkardım. Bıçak benim sağ cebimdeydi. İlk yanına gittiğimde aramızda mesafe vardı. Bana orada saldırdı ve küfürler etti'' diye konuştu.
AYŞE D. YAŞANANLARI ANLATTI
Duruşmada, Özgür Duran'ın dövdüğü öne sürülen Ayşe D. de tanık olarak dinlendi. İfadesine, önceki anlatımlarının doğru olduğunu belirterek başlayan Ayşe D., ''Evde, Özgür'le tartışmıştım. Özgür, omzuma vurup, küfür etti. 'Ben bu evde kalmam' dedim. Önce Özgür evden çıktı. Sonra ben evden çıktım. Sonra yakınlardaki parka gittim, orada ağladım. Bir süre sonra üşüdüm ve Özgür'ü aradım. 5-10 dakika sonra kameriyenin önünden bir abla geçti. Bana, 'Yardıma ihtiyacın var mı?' diye sordu. Ben de 'Yok' dedim. Abla giderken tekrar sordu, o sırada Özgür gelip, o ablaya, 'Sen niye karışıyorsun?' diyerek, bağırmaya başladı. Özgür sürekli kameriyeye saldırıyordu. Ben de ağlıyordum. Özgür o kadar sesli bağırıyordu ki apartmandaki herkes camlara çıktı. Bu sırada ismini sonradan öğrendiğim Kadir yanımıza geldi. Kadir geldiğinde elinde siyah saplı bıçak vardı. Kadir, o an, Özgür ile birlikte olduğumuzu düşünemedi. Kadir, 'Kadını neden rahatsız ediyorsun?' dedi. Özgür de 'Sanane kadın benim kadınım' deyip, Kadir'e küfür etti. Kadir'le birbirlerine giriştiler. Özgür, elleriyle Kadir'i uzaklaştırmaya çalıştı. Kadir'e vurmaya başladı. Kadir de ona vuruyordu. Ben de 'Ne yapıyorsun?' diye çığlık atıyordum. Bir anda Özgür'ün yere düştüğünü gördüm. Dengesini kaybettiğini zannettim. Özgür yerden kalkıp, bir iki adım atıp tekrar yere düştü. Kadir de bu sırada sırt üstü yerdeydi. Kadir yerden kalkıp, hiçbir şey olmamış gibi, elini kolunu sallaya sallaya yürüyordu. Özgür'ü yerden kaldırmaya çalışırken kan olduğunu fark edip bıçaklandığını anladım. 'Ambulans çağırın', diye çığlık atıyordum. Futbol sahasındaki gençler yardımımıza koştu ve ambulansı aradılar. Kadir normal bir şekilde olay yerinden ayrıldı'' dedi.
'KADİR, BANA YARDIM AMACIYLA YANIMIZA GELDİ'
Vicdanen rahat olduğunu kaydeden Ayşe D., "Kadir, bana yardım amacıyla yanımıza geldi. Kadir'in direkt gelerek, Özgür'ü bıçakladığını söyleyemem. Bana yardım amaçlı geldi. Kadir'in tek hatası, keşke elinde bıçakla yanımıza gelmesiydi. Kadir'i, suçlamıyorum ve suçlamak istemiyorum. Ben bıçaklama anını görmedim zaten. Özgür sürekli çocuğa bağırıyordu. İlk Özgür, Kadir'e saldırdı. Kadir'e 'Ben sen git ablam, o benim eşim' dedim. Özgür, Kadir giderken elindeki bıçağı gördü ve yeniden hırçınlaştı. Kadir küfür etmedi. Özgür sürekli Kadir'e yönelik küfürler ediyordu. Kadir'in elinde siyah bir bıçak vardı. Kadir vicdanen rahat edecekse, olay yerine bıçakla geldiğini söylemeli. Benim ifadelerim doğrudur. Ben isteseydim o an Kadir'i kötüleyebilirdim. 'Bana sarkıntılık yaptı, saldırdı' da diyebilirdim. Ben ne gördüysem onu söylüyorum'' diye konuştu.
TANIKLAR DİNLENDİ
Duruşmada, Antalya Adliyesi'nden SEGBİS aracılığıyla bağlanan Ayşe D'nin ifade verme işleminin ardından diğer tanıklar dinlendi.
Özgür Duran'ın amcasının oğlu Bülent Duran, Eskişehir'den SEGBİS ile bağlandığı duruşmada, kuzeni ile Ayşe D'nin evinde bir süre kaldığını, olay günü saat 20.00 sıralarında Eskişehir'e dönmek için evden ayrıldığını anlattı. Tanık Duran, ertesi sabah uyandığında Ayşe D'nin kendisini telefonla arayıp, Özgür Duran'ın öldürüldüğünü söylediğini belirtti. Duran, ''Ayşe, bana, 'Kadir olay yerine bıçakla geldi' diye bir şey söylemedi. Daha sonra bıçağı çıkardığını ve bunun üzerine ikinci kez bir arbede çıktığını söyledi'' dedi.
Olayın yaşandığı parkın yanındaki apartmanda oturan Meryem Öksüzoğlu (40), gürültüyü duyup mutfak penceresinden baktığını söyleyerek, ''Dışarıdan sesler geliyordu. Ben de mutfak penceresinden baktım. Kameriyede duran ve isminin Özgür Duran olduğunu öğrendiğimiz kişi, kameriye dışındaki adının Kadir Şeker olduğunu öğrendiğimiz kişiye bağırıp küfrediyordu. Bu sırada Kadir, kameriyeden 50- 60 metre uzaklaştı. Kameriyedeki Özgür Duran da küfür ve hakaret edip, Kadir Şeker'in arkasından koşup, tekme attı. Dönünce yumruk attı. Kadir, tekmeyle karşılık verdi. Özgür, yere düştü. Sonra yeniden ayağa kalktı. Ben bunun üzerine pencereden ayrıldım. Salona geçtim. Camdan baktığımda vefat eden kişi yerde yatıyordu. Kadın da ambulans diye bağırıyordu'' diye konuştu.
Tanıklardan Kadir Şeker'in evinde kaldığı teyzesi Vecihan Tektezel ise yeğenin üniversiteye hazırlanmak için 6 aydır yanında yaşadığını kaydetti. Tektezel, Kadir Şeker'in olay günü saat 22.00 sıralarında eve geldiğini anlatarak, ''Kızım yemek hazırlamıştı ama Kadir, yemeyeceğini söylemiş. Bir süre sonra Kadir'i yanıma çağırdım. Bana, 'Teyze ben bir olaya karıştım. Tramvaydan indikten sonra kameriyede kadın ağlıyordu, ona yardım etmek istedim. Yanındaki adam bana evli olduklarını söyleyip, küfretti. Ben ayrılırken de saldırdı. Ben 2-3 gün dışarı çıkmak istemiyorum' dedi. Bıçağın ölen şahsın elinde olduğunu söyledi'' dedi.
'BEN CİĞERİMİ KAYBETTİM'
Duruşmada müşteki olarak hazır bulunan Özgür Duran'ın annesi Mübeyyen Dalkılıç da şunları ifade etti:
"Ben bir anneyim. Ben ciğerimi kaybettim. Biz Kadir'in hayallerini elinden almadık. O kendi hayallerini, kendi aldı. Benim çocuğuma neden tekme attı? Bunun adı 'kasten öldürmedir.' Kadir sadece Özgür'ün değil, bizim ailemizin katilidir. Hakkımı helal etmiyorum. Ona her gün beddua edeceğim. Bıçağı o kadar derine sokmuş ki, eli kesilmiş. Neden başka yerine değil de kalbine saplamış? Benim oğlumu suç kayıtları üzerinden kötülüyorlar. Benim oğlum, bıçaktan nefret eder ve bıçak bile taşımazdı. Şikayetçiyiz.''
Baba Cengiz Duran ise, ''Bu olay bilinçli bir şekilde yapılmıştır. Bacağına, karnına, başka yerine değil de neden kalbine saplamış? Oğlumun kalbine 11 santimetre bıçak girmiş. Bıçağı çıkardıktan sonra elini, kolunu sallaya sallaya ayrılmış. Bu soğukkanlılıkla işlenmiş cinayettir. En iyi şekilde cezalandırılmasını istiyoruz'' diye konuştu.
Özgür Duran'ın ailesinin 2 avukatı da olayın 'kasten adam öldürme' suçu olduğunu öne sürerek, Kadir Şeker'in üst sınırdan cezalandırılmasını talep etti.
Kadir Şeker'in 3 avukatı ise, müvekkillerinin öldürme maksadı olmadığını, fiziki olmasa da psikolojik şiddete uğrayan kadına yardım etmek istediğini, 'ikinci bir Emine Bulut vakası olmasın' diye, olayı önlemek istediğini belirterek, tahliyesini talep etti.
'ARKADAŞLARIM ÜNİVERSİTEDEYKEN BEN CEZAEVİNDEYİM'
Cumhuriyet savcısının olayın boyutunun göz önüne alınarak sanığın tutukluk halinin devamını istediği duruşmada yeniden söz verilen Kadir Şeker, üzgün olduğunu belirtti. Şeker ''Üzgünüm, ama zamanı geriye döndüremem. Haberleri, cezaevinde takip ettim ve benden 'katil' diye bahsettiler. Ben de ismimin böyle duyulmasını, anılmasını istemezdim. Arkadaşlarım üniversiteye hazırlanırken, ben cezaevindeyim. Bunun için çok üzgünüm'' dedi.
Daha önceki ifadesinde bıçağı tespih gibi salladığını söylediği hatırlatılması üzerine Şeker, ''Bana, bıçağı tespih gibi mi sallıyorsun diye sorduklarında, ben bir anlık evet dedim. Benim bıçağım genelde çalışma masamda durur. Orada açıp, kapatırım'' diye konuştu.
TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti, Kadir Şeker'in tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı 16 Eylül gününe erteledi.
AVUKATI: 'BUGÜN ESASA DAİR SAVUNMAYA GİRMEDİK'
Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan Kadir Şeker'in avukatlarından Konya Baro Başkanı Mustafa Aladağ, ''Bugün esasa dair savunmaya girmedik. Sebebi de henüz toplanmayan delillerimizden, tanıklarımız var. Olaydan sonra maktule yardımcı olan, orada halı sahada oynayan Suriyeli vatandaşların ifadesi alınacak. Yine tutanak hazırlayan bir polis memuru arkadaşımızın ifadesi alınacak. 16 Eylül günü, dosyamızın karara çıkacağını düşünüyorum. Gözden geçirme dediğimiz bir husus vardır, 30'ar günlük süreyle tutukluluk sürecinin gözden geçirilmesi. Temmuz ve ağustos ayında yapılacak gözden geçirme sürecinde de tahliye olmayacağı kanaatindeyiz. Zor bir dosya, tüm kamu vicdanını rahatlatacak. En adil ve en doğru kararın bu heyet tarafından verileceğine inancımız tamdır'' dedi.
Kadir Şeker'in üniversiteye hazırlanışın 3'üncü yılı olduğunu, ancak tam olarak hazırlanamadığını bildiren Aladağ, ''Şöyle bir algı oluşturulmaya çalışıldı; Kadir elinde bıçakla geldi. Maksadı oradaki fiziki şiddeti önlemek değil, kasten yaralamak. Kadir'in elindeki 23 santimdir. 23 santim bir bıçakla Kadir'in maktulle boğuşmasını beklemek, hayatın olağan akışına aykırıdır. Biz ısrarla ifade ediyoruz; Kadir olay yerine bıçakla gelmemiştir. Bu ifademizi teyit eden Ayşe D.'nin bizzat olayın hemen ardından maktulün amca oğlu Bülent Duran ile görüşmesi var. Bu görüşmede bıçaktan bahsedilmiyor. Yine olayı gören 4'üncü katta oturan diğer tanıklar Kadir'in elinde olay anında bıçak olmadığını net bir şekilde söylediler'' diye konuştu.