Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (DSYB) Başkanı Edip Yıldız, açıklamasında şunları kaydetti:
“Konya İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği olarak üyelerimizin menfaatlerini korumak, hayvansal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla mücadele etmekteyiz. Sadece üretmekle bitmediğini biliyor üretim sonrası pazarlama konusunda da üreticimizin yanında olmak amacıyla yatırımlarımızı planlıyoruz.
“HEP BÜYÜK TAŞLARIN ALTINA ELİMİZİ KOYDUK”
Yetiştiricimizin ürettiği süte katma değer sağlamak için süt işleme tesisimizi faaliyete geçirdik ve artık bölgemizde hem üreticimize hem de tüketicimize hizmet ediyor. Bu yatırımımıza ilaveten yetiştiricimizin ürettiği kırmızı et de hak ettiği değeri bulsun diye Ereğli Organize Sanayi Bölgesinde Et Entegre Tesisimizi faaliyete geçirmeye hazırlanıyoruz. Yetiştiricimiz üretmekten vazgeçmesin diye, sektöre küsmesin diye üreticimiz için dün de bugün de hep büyük taşların altına elimizi koyduk. Ancak hayvansal üretimin en önemli girdi maliyetini oluşturan yem fiyatlarındaki sürekli artış karşısında, süt fiyatlarında bir ilerleme kaydedilememiş olması üreticimizin ezilmesine sebep olmuştur.
“KALICI BİR ÇÖZÜM BULMALIYIZ”
Bu sorunu görmemek mümkün değil, bu anlayıştan artık vazgeçilmelidir. Hepimiz bu sektörden rızkımızı kazanıyorsak, yetiştiricimizin de üretimde sürdürülebilirliğini sağlamak zorundayız. Aksi takdirde hayvansal üretim ve üretici olmadığında süt, yem ve ilaç sanayisinin ne anlamı var, kime hizmet edebilir. Sektörün her kademesindeki paydaşlarımızla sorunu kalıcı çözmeye yönelik çalışma yapmak zorundayız. Bunu başaramazsak devletimizin parası heba olur, sorunları çözmüş olmayız sadece ötelemiş oluruz.
“HERKEZ TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMALI”
Sektör içerisinde sadece üreticimiz emek emek üretmiş olduğu çiğ sütü belirli bir fiyata satmaya zorlanmasına karşılık diğer sektör paydaşlarımızın böyle bir zorunluluğu olmaması garip bir durumdur. Üreticiler olarak bu fiyat dayatması devam edecekse, diğer sektör paydaşlarımız için de ilgili konseyler tarafından da süt/yem paritesine uygun fiyat oluşturulması gerekmektedir. Ulusal Süt Konseyi öncülüğünde sektör paydaşlarımızla acilen toplanıp kangren olmadan bu sorunu çözmeliyiz. Üreticimizin sene sonunu bekleyecek gücü kalmamıştır. Damızlık hayvan kesimleri başlamadan herkes üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. Aksi takdirde telafisi zor bir süreç beraberinde bizi Avrupalı yetiştiricilerin insafına mahkum edecektir. Tarımsal ve hayvansal üretim bu ülkenin en önemli gündemi olmak zorundadır. Bu hatırlatmaların dikkate alınması ve herkesin taşın altına elini koyması ümidiyle.”