Olay, 22 Ağustos Perşembe günü saat 08.00 sıralarında merkez Karatay ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi Başak Caddesindeki bir sitede meydana geldi. İddialara göre, üç çocuk annesi 37 yaşındaki Tuba Erkol, sürekli kavga ettiği ve kendisine olaydan 4 gün önce şiddet uyguladığı kocası Bekir E’yi karakola giderek polise şikayet etti. Şikayetin ardından Bekir E'ye 2 ay süreyle evden uzaklaştırma kararı verildi. Uzaklaştırma kararına rağmen Bekir E, olay günü eşi ve çocuklarının kaldığı eve giderek tekrar Tuba Erkol ile tartışmaya başladı.
- ÇOCUKLARININ ENGELLEMESİNE RAĞMEN DEFALARCA BIÇAKLADI
Tartışmanın büyümesi üzerine Bekir E, yanında bulunan bıçakla eşi Tuba Erkol’u yaraladı. Erkol, can havliyle kendisini dışarıya atıp kaçmak isterken, evde bulunan çocukları da babalarını engellemeye çalıştı. Çocuklarının engelleme girişimine rağmen Bekir E, peşinden gittiği eşini apartman girişinde bıçaklamaya devam etti. Eşini kanlar içerisinde bırakan Bekir E, daha sonra bıçak zoruyla 2 erkek çocuğunu yanına alarak kaçtı, 9 yaşındaki kız çocukları ise komşularına sığındı.
İhbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık görevlilerinin yaptığı kontrolde Tuba Erkol'un hayatını kaybettiği belirlendi. Otopsi için hastaneye kaldırılan Tuba Erkol'un cesedinde yapılan incelemede ise 46 yerinden bıçaklandığı tespit edildi. Olaydan sonra kaçan Bekir E. ise polisi arayarak teslim oldu. Annelerinin babaları tarafından öldürülmelerine şahit olan 3 çocuk ise, yakınlarına teslim edildi.
- "ANNEMİ BIÇAKLAYAN BABAMI YERE DÜŞÜRDÜK"
Yaşanan olayın ardından dayıları Derviş Ceran'ın yanında kalmaya başlayan Tuba Erkol'un 3 çocuğu gözyaşları içinde annelerinin öldürüldüğü günü anlattı. Babalarının en büyük cezayı almasını istediğini söyleyen 13 yaşındaki B.E, annesinin babası tarafından öldürülmesine şahit olduğunu ifade etti. Yaşanan dehşet anlarını anlatan B.E, "Annem bağırmaya başlamıştı, uyandık kardeşlerimle gittik. Bir baktık babam bıçaklıyor annemi. Görünce yere düşürdük babamı. O sırada annem kaçtı, biz kapıları tuttuk" dedi.
- "BABAM BİZE ARABADA 'BEN ANNENİZİ UYURKEN ÖLDÜRECEKTİM, SİZİN HABERİNİZ OLMAYACAKTI' DEDİ"
B.E, "Babam annemi yakalayıp ardı ardına yine bıçaklamaya başladı. Komşumuz Müşerref’i içeri aldı, babam da bizi babaanneme götürdü. Babam kardeşim ve bana ‘yürüyün sizi de öldürürüm’ dedi. Arabada bize ‘ben annenizi uyurken öldürecektim, sizin haberiniz olmayacaktı. Annen bağırmasaydı bir şey yoktu’ dedi ve bizi hızlıca götürdü. Kötü hissediyorum, annemi özlüyorum, annemi istiyorum. Baba ne olur ambulansı arayalım dedik, 'hayır ölecek o, siz uyanmasaydınız ben onu çöpe atacaktım, kimse bulamayacaktı' dedi. En ağır cezayı gerekirse idam cezası almasını istiyorum" diye konuştu.
- "ANNEMİ ÖPMEK İSTEDİM AMA İZİN VERMEDİ"
Çocuklarının gözleri önünde bıçaklanarak öldürülen Tuba Erkol’un 11 yaşındaki oğlu T.E. de, "Ben yatıyordum, annem bağırmaya başladı. Üçümüz de çıktık. İçeri baktık, babam annemi bıçaklamaya başlamış. Biz engellemeye çalıştık, Müşerref annemi dışarı çıkarmaya çalıştı ama annem merdivenlerin orada bayılmıştı. Babam oraya gelip tekrar bıçaklamaya başladı. Karşı komşumuz Müşerref’i aldı, bize de 'yardım istemenize gerek yok anneniz öldü' dedi. Ben annemi öpmek istedim ama izin vermedi, bizi bıçak zoruyla götürdü. Arabada bize ‘okuyun adam olun’ dedi. Babaannemlere gittiğimizde kanlı ellerini yıkadı, babaannem de bizim üstümüzü değiştirdi" şeklinde konuştu.
- "O ADAMIN ÖLMESİNİ İSTİYORUM, ANNEMİ İSTİYORUM"
Tuba Erkol’un 9 yaşındaki kızı M.E. ise, "Biz koşup baktığımızda annemin etrafı kandı. Ben çekmeye çalıştım ama babam bıçağı anneme saplamaya devam etti. Ağabeyimler babamı düşürünce ben annemi kolundan tutup dışarı çıkardım, merdivenden inecekken annem yere düştü, kafası yarıldı. Ben komşunun ziline bastım, abla ambulans çağırın dedim, komşumuz aniden beni içeri aldı. O adamın ölmesini istiyorum, annemi istiyorum" ifadesini kullandı.
- "MAHALLE BASKISI NEDENİYLE MAALESEF KARDEŞİMİZİ KAYBETTİK"
Tuba Erkol’un ağabeyi Derviş Ceran da, elim bir olay sonucunda maalesef kardeşini kaybettiklerini anlatarak, "Kardeşim defalarca boşanmak istemesine rağmen her seferinde bir şeyler oldu ve boşanamadı. Bundan 2-3 ay önce bir boşanma davası açmıştı fakat bu dava bir şekilde geri çekildi. Biz birazda mahalle baskısı nedeniyle, git, çocukların var yuvan var, evin var gibi şeylerden dolayı maalesef kardeşimizi kurban verdik. Bir insan evliliğini devam ettiremiyorsa ısrar etmenin bir anlamı yokmuş. Polis uzaklaştırılması verildikten 3 gün sonra kardeşim katledildi. Bu süreçte hiçbir tedbir alınmadı, bizim de tedbirsizliğimiz oldu ve bu cinayet işlendi. 3 tane yavrumuz öksüz yetim kaldı" diye konuştu.