İddialara göre, Selçuklu ilçesine bağlı Sancak Mahallesi'nde oturan 3 çocuk annesi Fadik S, 6 Eylül 2019 Perşembe günü saat 23.00 sıralarında, yatağında uyuyan Veysel S'nin başına keserle defalarca vurarak öldürdü. Olayın ardından tutuklanan ve 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'eşini kasten öldürme' suçundan yargılaması devam eden Fadik S, savunmasında eşinin 28 yıldır kıskançlık ve iftiraları ile kendisine eziyet ettiğini iddia etti. Sanık '''Evliliğimiz boyunca beni dövüyordu. Sürekli asılsız ithamlarda bulunuyordu. Olay sırasında ne olduğunu anlamadım. Kendimde değildim. Ben ne yaptım Allah'ım, diye kendime söylendim. Ben nasıl böyle bir şey yaptım, bilmiyorum. Keşke böyle olmasaydı. Ölmeyip yaralı olarak kalsaydı. Çok pişmanım" diye konuştu.
Duruşmaya katılan Veysel S'nin kardeşleri de ağabeylerinin dengesiz hareketlerinin olduğunu belirterek, Fadik S'den şikayetçi olmadıklarını söyledi.
'GİZLİ KAMERADAN ANNEMİ İZLİYORDU'
Sanığın kızı Saliha A, annesi ve babası arasında yaşananları anlattı. Annesinin, babasının kıskançlığı ve şiddet uygulaması nedeniyle 28 yıldır evde dört duvar arasında hapis hayatı yaşadığını söyleyen Saliha A, babasının eve gizli kamera kurarak, annesini izlediğini iddia ederek şöyle konuştu:
"Babam sürekli kıskanır, iftira atar, annem de inandırmak için Kur'an-ı Kerim'e el basarak yemin ederdi. Ancak yine de inandıramazdı. Farklı farklı senaryolarla anneme çeşitli iftiralar atardı. Biz babamın annemi öldürmesinden korkarken, annem babamı öldürdü. Annem, babamın son dönemlerde gerek fiziki gerekse de cinsel istismarlarının sonucunda böyle bir şey yaptı. Boşanmalarını çok istedim, çok uğraştım. Başta kabul etti, sonra ne olduysa vazgeçti. Boşansalar bile annemin peşini bırakmazdı. Çok takıntılı bir adamdı. Kafasında her şeyi kurardı. Eve gizli kamera kurmuş, 1 ay boyunca annemi o kameradan seyretmiş. Güya komşularımızla bodrum katında buluşuyormuş. Hiçbir şey bulamadı. Annem öyle bir şey yapmazdı. Evin banyosunda kalem şeklinde gizli kamera gördüm. Çok korktum. Duşa girdiğim zaman korkumdan her yeri havluyla kapatıyordum.''
Babasının psikolojisinin iyi olmadığını ileri süren Saliha A. ''Büyü kitaplarıyla çok uğraşırdı. Evden çok sayıda büyü kitabı çıktı. Psikolojisi çok bozuktu; ama bunu kabul etmedi. 'Şizofrensin, senin tedavi olman lazım' dedim. Bunları kesinlikle kabul etmedi" dedi.
'BEN DE KATİL OLABİLİRDİM'
Çocuk yaşlarda annesini koruyabilmek için yastığının altına meyve bıçağı koyduğunu belirten Saliha A, "Annemi koruyamadık. Çocukken annemi döverdi. Araya girmeye çalışırdık. Bizi 'Aradan çekilin' diye bir köşeye fırlatırdı. Sizi de ezerim, derdi. Annem bizi dövmesin, diye odadan çıkartırdı. Annemin her yeri morarırdı. Komşular sorduğunda 'Kapıya vurdum' derdi. Annem 16 yaşındayken istemediği halde babama verilmiş. 28 yıl boyunca sürekli şiddet ve iftiraya maruz kaldı'' diye konuştu.
Annesinin, olayın ardından telefonla kendisini arayıp bilgi verdiğini söyleyen Saliha A. ''Annem beni arayıp, 'Babanı öldürdüm, gel' dedi. Annemin telefondaki o hıçkırıkları ve ağlaması 5 aydır kulağımdan gitmiyor. 'Dayanamadım annem, size ya da bana zarar verecekti' dedi. Bizim çocukluğumuz hep annemin dayağıyla geçti. Ben koruyamadım annemi. 13-14 yaşlarındayken artık bu kavgaların, şiddetin çok olduğu dönemlerde, annemin yüzü gözü morardığı dönemlerde ben annemi koruyabilmek için yastığımın altına meyve bıçağı koymuştum. Çok çaresizdim. Kimseye söyleyemedik. Ben o dönem annemi koruyabilmek için babamı öldürebilirdim. Belki katil olabilirdim. Damadından bile annemi kıskanırdı. Benim eşim o eve gidemezdi ya da annem bize gelemezdi" dedi.
Saliha A. sözlerini şöyle sürdürdü:
"16 yaşındaki erkek kardeşim, babam annemi her dövdüğünde üzüntüden kendi vücuduna zarar vermiş. Ortanca kardeşim ise babamın dayaklarından o kadar etkilenmiş ki gece en ufak bir seste sıçrayarak ayağa kalkıyor, 'Babam, anneme bir şey yaptı, babam annemi yine dövüyor mu?' diyor. Önceden mahallede başkasına gelen bir ambulansın sesini duyduklarında kardeşlerim, 'Babam annemi öldürdü mü?' diyerek koşarak eve gelirlerdi. Annemi sağ olarak gördüklerinde sevinirlerdi. Annem cezaevinde olmayı kesinlikle hak etmiyor. Annemin serbest bırakılmasını istiyorum. Annem hem kendisini hem bizi korudu; ölmememiz için kendini feda etti."