İddiaya göre; Meram ilçesine bağlı Gödene Mahallesi Hanedan Caddesi'ndeki apartmanda oturan Saadet Şahin (45), 17 Eylül 2018 tarihinde işten eve dönen eşi Ramazan Şahin'i karşılamak için 3 çocuğuyla birlikte kapıyı açmış, bu sırada, daha önceden tartışma yaşadığı karşı komşusu Gülay D. de kapıyı açmış ve elindeki kasenin içinde bulunan kezzabı komşularının üzerine atmıştı.
Saadet Şahin’in yüzünde, omzunda ve ellerinde yanıklar oluşurken, yüzde 75 zihinsel engelli oğlu Akil'in (14) yüzünde, gözünde, kollarında ve vücudunun çeşitli yerlerinde yanıklar meydana gelmiş, ayrıca çocukları Osman (13) ve Ayşegül’ün (8) elleri ve kolları, Ramazan Şahin’in kolu ve bacağı yanmıştı. Olay anında aynı yerde olan apartman sakinlerinden Şeyda Bağbudar'ın da kollarında yanıklar oluşmuştu. Hastaneye kaldırılan yaralılar, tedavilerinin ardından taburcu edildi ancak kalıcı izler oluştu. Gözaltına alınan Gülay D, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
9 YIL HAPİS CEZASI
17'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'kasten yaralama' suçundan 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Gülay D, ikinci duruşmada tahliye edildi. Sanık, geçen 4 Ekim günü görülen karar duruşmasında 'kasten yaralama' suçundan toplam 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, sanığın yargılama sırasında olumsuz tutum ve davranışlar sergilediği, suçunu inkar ettiği ve pişman olmadığı gerekçesiyle cezada indirim yapmadı. Dava dosyası İstinaf Mahkemesi'ne gönderildi.
1,5 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTEMİ
Bu süreçte Gülay D'nin, Şahin ailesinin zihinsel engelli oğlu Akil Şahin'i, kezzaplı saldırıdan 2 ay önce iterek düşürdüğü ve yaralanmasına neden olduğu öne sürüldü. Ailenin şikayeti üzerine Gülay D. hakkında, Asliye Ceza Mahkemesi'ne 'kasten basit nitelikli yaralama' suçundan 1,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
'BEN ÇOCUĞA VURMADIM'
1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasında, Gülay D. ve taraf avukatları hazır bulundu. Tanık Aliye Nisa Ö. (21) şunları söyledi:
"Arkadaşım Ayşe A. ile birlikte Gülay'ın evine misafir olarak gittik. Biz kapıdayken Sadet Şahin kendi evinden çıktı. Kendisini tanımıyordum, bize, Gülay'ı kastederek ağza alınmayacak laflar söyledi. Sonra bana saldırdı. Yüzümü, boynumu çizdi. Saçlarımı yoldu. Darp raporu aldım, şikayetçi olmak için karakola gittik. Bu olaylar olurken ortalıkta herhangi bir çocuk yoktu. Gülay'ın müştekinin çocuğuna vurduğu doğru değildir. Olay hakkındaki bilgim bundan ibarettir."
Gülay D. de çocuğa saldırmadığını savunarak, "Olay sırasında orada çocuk yoktu. Ben çocuğa vurmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
Mahkeme, Gülay D'nin suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatine karar verdi.
GEREKÇELİ KARAR AÇIKLANDI
Mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. Kararda 'somut bir delil olmadığı için sanığın beraatine karar verilmiştir' denilen gerekçeli kararda şu ifadeler yer verildi:
"Sanık aşamalarda değişmeyen savunmalarında suçlamayı kabul etmediğini, olay günü katılanın kendisini ziyarete gelen arkadaşlarına saldırdığını, hakaret ettiğini, kendisinin katılanın çocuğuna vurmadığını ileri sürmektedir. Katılan sanığın doğru söylemediğini, katılanın misafirlerine saldırmadığını, sanığın oğlunu itekleyerek düşürdüğünü ileri sürmektedir. Tanıklar Aliye Nisa Ö. ve Ayşe A'nın beyanlarında sanığı doğruladıkları, olay günü sanığın evine misafirliğe gittiklerini, sanık ile önceden kaynaklanan husumeti bulunan katılanın kendilerine saldırarak, hakaret edip yaraladığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Dosyaya celp edilen taraflar arasında başka mahkemede görülen davaya ilişkin karar ve tutanak kapsamları, sanığın aşamalarda değişmeyen ve tanıklar tarafından doğrulanan savunmaları nazara alındığında, katılan ile sanık arasında olayın öncesinden kaynaklanan husumet bulunduğu, her ne kadar katılan sanığın oğlunu darp ettiği iddiası ile şikayetçi olmuş ise de katılanın bu soyut iddiaları dışında sanığın atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter şüpheden uzak kesin ve inandırıcı hukuki delil bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır."