FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra gözaltına alınan teğmenler B.Y, A.N.Y. ve U.O.T. tutuklandı. Tutukluluk süreleri farklı olan 3 teğmen, FETÖ'yle bağlantısı olmadığı gerekçesiyle tahliye edildi. A.N.Y. ve U.O.T. görevine devam ederken B.Y, meslekten ihraç edildi.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin, örgütün mahrem yapılanmasına yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında, bir mahrem imamın itirafı üzerine, bu 3 teğmenin örgütün hücre evinde kalarak örgütsel faaliyetler gerçekleştirdiği belirlendi.
Güvenlik güçlerinin geçen aralık ayında düzenlediği eş zamanlı operasyonda B.Y, A.N.Y. ve U.O.T, gözaltına alınmalarının ardından örgütle bağlantılarını kabul ederek, emniyet ve yargı mensuplarına yardımcı olmak, FETÖ yapısının deşifre olması için etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediklerini iletti. Bu kapsamda ifade veren şüpheliler, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
FETÖ ile lise yıllarında tanışmasının ardından subay olmaya karar verdiğini anlatan B.Y, 2015'te Kara Harp Okulu'ndan mezun olmasından sonra Etimesgut'taki bir birlikte teğmen olarak göreve başladığını, A.N.Y. ve U.O.T. ile aynı evde kaldığını belirtti.
- Mahrem imam, darbe girişiminden önce tedbir istemiş
Kendilerinden, önce "Rasim", sonra da "Burak" kod adlı mahrem imamların sorumlu olduğunu ifade eden B.Y, "Burak'la 15 Temmuz 2016'ya kadar zaman zaman görüşmeye devam ettik. Darbe olacağı ile ilgili bize anormal gelen, farklı bir uygulama olmamıştı ancak Burak, evde cemaatle (FETÖ) ilgili herhangi bir kitap bırakmamamızı, tedbir kurallarına riayet etmemizi darbeden bir hafta kadar önce söylemişti." diye beyanda bulundu.
B.Y, yaklaşık 3,5 ay tutuklu kalmasından sonra tahliye edildiğini aktararak, "30 Ekim 2016'da serbest bırakıldım ve görevime geri döndüm. 22 Ekim 2019'a kadar görevime devam ettim ve bu tarihte meslekten çıkarıldım." dedi.
İtirafçı A.N.Y. ise darbe girişiminin ardından 3,5 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildiğini ve daha sonra hakkında beraat kararı verildiğini anlattığı ifadesine şöyle devam etti:
"Kara Harp Okulu'nda okuduğum dönemde 'Yusuf' kod adlı abinin sorumluluğu altında 'Ferhat' isimli mahrem abinin ve sonrasında da 'Selim' kod adlı mahrem abinin benimle birlikte grup devre arkadaşlarım olan U.O.T. ve B.Y'nin de mahrem abiliğini yaptığını aktardım. Kara Harp Okulu'ndan sonra sınıf eğitiminde de 'Ersin' kod adlı mahrem imamın sorumluluğu altında 'Rasim' ve 'Burak' kod adlı mahrem imamların tarafıma abilik yaptığını yani 2010-2011 yılında tanıştığım bu yapı içerisinde yaşadığım her türlü olayı tanıdığım tüm şahısları şayet biliyorsam isimleri ile bilmiyorsam da tanıdığım kod isimleri ile veya eşkal bilgileri ile siz görevlilere duyduğum pişmanlıktan ötürü anlattım."
- İlk başta kabul etmedi sonra itiraf etti
Şüpheli U.O.T. de ilk başta "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasını kabul etmek istemediğinden bildiklerini anlatmadığını kaydederek, "Üzerimdeki ilk şaşkınlığı atlattıktan sonra sakin kafa ile düşününce bu hain yapılanma hakkında bildiklerimi anlatarak devletime faydalı olmanın daha önemli olduğu kanısına vararak, ifadem aşamasındaki sorgu hakimine pişmanlığımı ileterek tekrar ifade verme talebinde bulundum. Bu hain yapılanma hakkında tüm bildiklerimi ifadem aşamasında anlattım. İnşallah anlattığım bu bilgiler yürütülen soruşturmaya katkı sağlar, benim de bu şekilde bir faydam olur diye düşünüyorum." ifadesini kullandı.