Memurların beklediği 3600 ek göstergede çalışmaların tamamlanmasının ardından EYT düzenlemesi ve sözleşmeli memurlar meselesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın öncelikli gündemi haline geldi.
Bakan Vedat Bilgin'in 'EYT için Çalışma Grubu kurduk' açıklaması milyonları heyecanlandırdı.
Bakanlık bünyesinde kurulan bir ekiple çalışma yürütüldüğünü, en uygun formülün devreye alınacağını, en geç Ocak'ta Meclis'e sevk edileceğini belirten Bilgin'in sözleriyle EYT'liler sevinç yaşadı.
Peki EYT çalışması nasıl yürütülecek? Gündemde hangi formüller var?
İşte, 10 soruda EYT rehberi
1. EYT çalışması kimleri kapsıyor?
EYT düzenlemesi, 9 Eylül 1999'dan önce sigortalı olan, prim ve yıl şartlarını tamamlayan ancak yaşı bekleyenleri ilgilendiriyor. Yıl veya priminden herhangi birisini tamamlamamış olanlar da bulunuyor. Bunlar da beklenti içerisinde.
2. Sadece SSK'lılar mı yararlanacak?
9 Eylül 1999'dan önce Emekli Sandığı'na girmiş ya da Bağ-Kur'lu olmuş EYT'liler de mevcut. Bu tarihten önce SSK'lı olmuş şu anda memur olanlar, primi eksik bulunanlar, farklı kurumlardan prim biriktirenler de bulunuyor. Bütün bunlar ayrı ayrı değerlendirilerek kapsamlı bir çalışma yapılacak.
3. Çalışma nasıl ilerleyecek?
Çalışma Bakanlığı kimlerin kapsamda olacağına ilişkin alternatifli formüller hazırlayacak. Kapsam geniş tutulacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı da bunlar için ayrı ayrı maliyet hesabı yapacak.
Formüller Başkan Tayyip Erdoğan'a sunulacak. Son kararı Erdoğan verecek. Seçilecek formül, düzenlemeden kaç kişinin yararlanacağını ortaya çıkaracak.
4. EYT'liler ne zaman emekli olabilecek?
Bakan Bilgin, yıl sonuna kadar, en geç Ocak ayında bu düzenlemeyi TBMM'ye sunacaklarının altını çizdi. Yasa tasarısının Meclis'e sevk edilip kabulünün ardından, düzenlemenin uygulanması için de yönetmelikler çıkarılacak.
Bu süreçlerin tamamlanmasıyla kapsama girenlere emeklilik süreci başlayacak. EYT'lilerin 2023'ten itibaren emekli olması bekleniyor.
5. Hangi formüller gündemde?
9 Eylül 1999'dan önce sigortalı olanların emeklilik için yaş şartı dışında kadın ise 20, erkek ise 25 yılı, işe giriş tarihine göre de 5000 ile 5975 gün primi tamamlaması gerekiyor.
EYT düzenlemesi ile prim ve yıl şartlarını tamamlayan kişilere emeklilik yolunun açılması beklentisi bulunuyor. Gündeme gelen bir formüle göre ise kadınların 20 yıllık (7200 gün), erkeklerin 25 yıllık (9000 gün) prim gününü tamamlamaları halinde emekli edilmeleri söz konusu olabilecek.
EYT'liler bu formül ile yaşa bakılmadan emekli olabilecek. Burada emeklilik için şartlar 9 Eylül 1999 öncesinde uzun vadeli sigorta kollarında sigortalı olarak çalışmaya başlamak, erkekler için 25 yıl yani 9 bin gün primi, kadınlar için ise 20 yıl yani 7200 prim gününü tamamlamış olmak olacak.
Emeklilik için kademeli formül üzerinde de duruluyor. Burada prim ve yıl şartına bakılıp yaş şartı düşünülmediğinde fazla primi olanların avantajlı olması da söz konusu olabilecek.
Örneğin; 5000 günü olan ve yaşı 46 olan birisi ile 9 bin günü olan ve yaşı 51 olan birisi aynı anda emekli edilmeyebilecek.
6. Primler yetmiyorsa ne olacak?
Primi eksik olanlar için iki seçenek öne çıkıyor. Birincisi bu vatandaşların primlerini tamamladıklarında emeklilik hakkı kazanmaları. İkincisi ise primlerini borçlanma yöntemleriyle tamamlamaları.
Düzenleme çıktıktan sonra vatandaşlar eğer primleri tamamsa emekli olabilecek. Ancak primi eksik ise primi tamamlandığında emeklilik hakkını kullanacak. Ayrıca kadınların doğum, erkeklerin askerlik borçlanmalarıyla bu primleri tamamlama imkanları da bulunuyor.
7. Borçlanma imkanı sağlanır mı?
Sadece primi tamamlayamayanlardan değil, pek çok kesimden borçlanma talepleri geliyor. 9 Eylül 1999 ve sonrasında sigortalı olup askerlik borçlanmasıyla işe girişi 9 Eylül 1999 öncesine çekebilenler de kendilerinin EYT'li sayılmasını talep ediyor.
Ayrıca staj sigortasının başlangıç sayılıp sayılmayacağı da merak konusu. Bu süreler için avukatlarda olduğu gibi borçlanma imkanı verilmesi talepleri var.
Bu durumda stajını 9 Eylül 1999 öncesinde yapmış ancak çalışmaya daha sonra başlamış olanlar da EYT kapsamına girebilecek. Bir diğer talep de esnaf ile ilgili.
4 Ekim 2000 öncesinde oda ve vergi kaydı olup Bağ-Kur kaydı olmayan esnaf geriye dönük borçlanma talep ediyor.
8. Yaş şartı aşağı çekilir mi?
Prim gün sayısını doldurup yaşı bekleyenler için bekleme süresini 2-3 yıl düşürmek gibi formüller de seçenekler arasında. Bir yaş sınırı konulması da söz konusu olabilir. Daha önce 50 yaş formülü gündeme gelmişti. Bu formül hayata geçirilirse, 9 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olup prim ve yıl şartını tamamlayanlar, 50 yaşını doldurunca emekli olabilecek.
Bu 3 şarttan hangisi en son tamamlanmışsa, ona göre bir emeklilik yaşı belirleniyor. Bu kapsamda da kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaşa varan şartlar ortaya çıkıyor.
Burada yaş şartının esnetilmesi gündeme gelebilecek. 3600 günü olan kadınların 50, erkeklerin 55 yaşında emekli olabilmesi bir seçenek olarak duruyor.
9. Kısmi emeklilik yani 3600 prim günüyle emeklilik kolaylaştırılır mı?
Kısmi emeklilikte 3 şarta bakılıyor. İlk sigortalı olunan tarihten bugüne 15 yılın geçmesi, 3600 gün prim olması, kadınların 50, erkeklerin ise 55 yaşına gelmesi.
Bu 3 şarttan hangisi en son tamamlanmışsa, ona göre bir emeklilik yaşı belirleniyor. Bu kapsamda da kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaşa varan şartlar ortaya çıkıyor.
Burada yaş şartının esnetilmesi gündeme gelebilecek. 3600 günü olan kadınların 50, erkeklerin 55 yaşında emekli olabilmesi bir seçenek olarak duruyor.
10. Maaş nasıl hesaplanacak? Kesinti olur mu?
Emekli maaşı hesabında 3'lü bir sistem uygulanıyor. Buna göre 2000 yılı öncesi, 2000-2008 arası ve 2008 sonrası primler için 3 ayrı hesap yapılıyor.
Tüm kazançlar dikkate alınıyor aylık bağlama oranları ve güncelleme katsayılarıyla maaş belirleniyor. EYT'lilerin emekli aylıkları da bu yöntemle hesaplanacak.
Bazı Avrupa ülkelerinde kesintili emeklilik modeli uygulandı. Buna göre, emekliliğe kalan her yıl için aylıktan belli oranda kesinti yapılıyor.
Bu kesintinin yaş dolduğunda kalkması da söz konusu oluyor. Bizde de Avrupa modelinde olduğu gibi belli oranda kesinti ile kalan yılların tamamlanması alternatifler arasında.
Bu modellerin ülkemizde uygulanıp uygulanmayacağı çalışmalar sonucunda belli olacak.