Şehit MİT mensubunun kimlik bilgileri ile MİT mensuplarının faaliyetlerinin ifşa edilmesine ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan ve mahkemece kabul edilen 6'sı tutuklu, 1'i firari 8 sanık hakkındaki iddianamede, olayın kapsam ve niteliği dikkate alınarak "Devletin Güvenliğine ve Siyasal Yararlarına İlişkin Gizli Kalması Gereken Bilgileri Açıklama" ve "İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek" suçlarına iştiraki bulunan şüphelilerin tespiti amacıyla soruşturmaya devam edilmek üzere soruşturma evrakını ayrıldığı, yeni bir soruşturma numarasıyla soruşturmaya devam edildiği kaydedildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca MİT Başkanlığının suç duyurusu üzerine başlatılan MİT mensuplarının ve faaliyetlerinin ifşa edilmesine yönelik soruşturma sonunda, 6'sı tutuklu, 1'i firari 8 şüpheli hakkında hazırlanan ve mahkemece kabul edilen 50 sayfalık iddianamede, MİT’in görev ve faaliyetleri kapsamında devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklayan, yayınlayan, yayan ve MİT mensuplarını açık kimlik, görev ve unvanlarıyla ifşa eden şüphelilere yönelik soruşturma başlatılmasının ardından, soruşturmayı itibarsızlaştırmak amacıyla birçok dezenformasyon faaliyeti gerçekleştirildiği ifadelerine yer verildi.
Bu kapsamda, şüpheli Barış Pehlivan'ın tutuklu olarak bulunduğu Silivri Cezaevi’nde 6 Mart 2020 tarihinde darp edildiğine ilişkin 7 Mart 2020 tarihinde gerçek dışı haberler yapıldığı anlatılan iddianamede, haberler üzerine Silivri ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından gerekli araştırma ve idari soruşturmaların yapıldığı, tüm kamera kayıtlarının incelendiği ve haberlerin gerçek dışı olduğu anlaşılarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca 7 Mart 2020 tarihinde konuyla ilgili basın açıklamasının yapıldığı anımsatıldı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 7 Mart 2020 ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 9 Mart 2020 tarihli basın açıklamaları sonrasında Barış Pehlivan'ın vekilinin 9 Mart 2020 tarihli dilekçesiyle "Müvekkilinin cezaevinde darp edildiğine" dair şikayeti üzerine Silivri Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucu "müştekinin darp edildiğine ilişkin soyut iddiadan başka herhangi bir delil bulunmadığı gibi adli hekim raporları, kamera görüntüleri ve tanık beyanlarına göre müştekinin darp edilmediğinin sabit olduğu" gerekçesiyle 23 Mart 2020 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinin anlaşıldığı belirtildi.
Yine aynı şekilde, sanık Murat Ağırel'in 8 Mart 2020 tarihinde tutuklanması talebiyle sevk edildiği İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliğince serbest bırakıldığı şeklinde bir kısım yayın organlarında "Murat Ağırel hakkında birbirinden farklı iki karar" başlığı altında yalan haberlerin yayınlandığı ve sahte olarak düzenlenen sorgu tutanağının sosyal medyada dolaşıma sokulduğu vurgulanan iddianamede, söz konusu sahte belgeyi düzenleyenler, kullananlar ve yayanlar hakkında sahtecilik suçundan ayrıca soruşturma başlatıldığı, konuyla ilgili 9 Mart tarihinde de basın açıklaması yapıldığı hatırlatıldı.
8 yıldan 19 yıla kadar ceza isteniyor
İddianamenin not kısmında ise bu sanıklar haricinde yapılan soruşturmanın yanı sıra, MİT mensuplarının ifşa edilmesine yönelik soruşturmanın sürdüğü ortaya çıktı.
İddianamede, "Olayın kapsam ve niteliği dikkate alınarak 'Devletin Güvenliğine ve Siyasal Yararlarına İlişkin Gizli Kalması Gereken Bilgileri Açıklama' ve 'İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek' suçlarına iştiraki bulunan şüphelilerin tespiti amacıyla soruşturmaya devam edilmek üzere soruşturma evrakı tefrik edilmiş olup, Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2020/57732 soruşturma sırasına kayden soruşturmaya devam edilmektedir.' denildi.
İddianamede, tutuklu sanık Aydın Keser, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç, Mehmet Ferhat Çelik ve Murat Ağırel, tutuksuz sanık Eren Ekinci ve firari sanık Erk Acarer hakkında "Devletin Güvenliğine ve Siyasal Yararlarına İlişkin Gizli Kalması Gereken Bilgileri Açıklama" ve "İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek" suçlarından ayrı ayrı 8 yıldan 19 yıla kadar hapis cezalarına çarptırılmaları talep ediyor.
İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesince, 8 sanığın yargılanacağı davanın ilk duruşması 24 Haziran yapılacak.