Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan flaş aşı açıklaması

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca "Aşıyla ilgili haberler, dünyanın eline tutuşturulmuş bir teselli değildir, gerçektir fakat önümüzde daha birçok ay var"dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Koranavirüse karşı aldığımız tedbirleri ihmalsiz uygularsak, influenza adlı virüsün yol açtığı gripten de korunmuş oluruz. İki virüsle aynı anda mücadele etmek zorunda kalmayız." dedi.

Bakan Koca, Ordu, Çorum, Tokat, Amasya, Sinop ve Samsun'un sağlık müdürleri ve saha koordinatörlerinin katılımıyla Samsun Sağlık Müdürlüğünde gerçekleştirilen değerlendirme toplantısı sonrası düzenlediği basın toplantısında, bölge ve Türkiye'de koronavirüs salgınına karşı yürütülen mücadeleye ilişkin açıklamalarda bulundu.

Son haftalarda virüsün yayılım gösterdiğinin, hastanede tedavi edilmesi gereken hasta sayısının endişe verici şekilde yükseldiğinin altını çizen Koca, buna bağlı olarak ağır hasta sayısında ciddi artış yaşandığına, şikayeti bulunmayan fakat test sonucu pozitif çıkan kişi sayısındaki artışın aynı derecede gerçekleşmese de önem taşıdığına dikkati çekti.

"Sağlık altyapımızı güçlü tutmamız yönünde asıl uyarıcı olan hasta sayısıdır. Bu sayıyı azaltmak salgına karşı başarı sağlamak, taşıyıcı kaynaklı yayılımı hızla önlemeye bağlı." diyen Koca, şehir şehir yürüttükleri çalışmanın bu amaçla yapıldığını, Diyarbakır, Van, İstanbul ve İzmir'de çevre illeri de kapsayan toplantıların ardından Samsun'da, Amasya, Çorum, Ordu, Sinop ve Tokat için detaylı değerlendirmeler, planlamalar yaptıklarını anlattı.

Kovid-19 ile mücadelede aynı başarının her noktada geçerli olmasa da ekiplerin ve kentlerin sakinlerinin tırmanışın düşüşe geçebileceğini ispatladığını vurgulayan Koca, toplamda nüfusu 3 milyon 800 bine yaklaşan 6 kentte gösterilen başarının, ülkede değişmeye başlayan seyir için somut işaret olduğunu söyledi.

Bundan önce bütün cephelerde verilen savaşta gelinen nokta ve dünyadaki durumun örneğinin olmadığını, hep vurguladıkları sağlık ordusu konusunda önemli hatırlatmalar yapmak istediğini dile getiren Koca, şöyle devam etti:

"Salgın alevlendiği zaman tüm dünyada birden alevleniyor. Kovid-19 sebebiyle tedavi gören insan sayısı tüm ülkelerde 6,5 milyona, hayatını kaybeden insan sayısı 1 milyona, virüsün bulaştığı insan sayısı 33 milyona yaklaşmıştır. Bunlar ülkelerin, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile paylaştığı verilerin toplamıdır. DSÖ ülkeleri daha etkin mücadeleye davet etmektedir. Sonbahar günlerinin birbirini ölümler dalgası halinde izleme ihtimaline işaret edilmektedir. Bilim Kurulumuzun bu aylarla ilgili uyarılarını sizlerle birçok kez paylaştım. Koronavirüse karşı aldığımız tedbirleri ihmalsiz uygularsak, influenza adlı virüsün yol açtığı gripten de korunmuş oluruz. İki virüsle aynı anda mücadele etmek zorunda kalmayız. Bu önemlidir."

Bakan Koca, mevsimsel hastalık olan grip ile Kovid-19'un benzer belirtiler taşıdığına işaret ederek, "Sebebi grip olan bazı şikayetlerle Kovid-19 hastası olduğunuzu düşünebilirsiniz. Grip, bildiğiniz gibi ateş, kas ve eklem ağrıları, halsizlik, baş ağrısı, kuru öksürük gibi belirtilerle ortaya çıkan mevsimsel bir hastalıktır. Aynı şikayetler Kovid-19 hastalığında da karşımıza çıkmaktadır. Bu şikayetlerin yaygın görülmesi durumda Kovid-19 şüphelisi görünümü veren hastalarımız da artacak, asıl düşmanımız olan salgınla mücadeleye ayrılan zaman ise azalacak. Özetle karşımızda artık iki virüs var. Elimizde ikisini de yenecek 3 tedbir bulunuyor; temizlik, maske, mesafe." ifadelerini kullandı.

Vatandaşlara Kovid-19'u hafife almamaları uyarısında bulunan Koca, "Kanuni Sultan Süleyman'ın meşhur bir sözü var; cihanda bir nefeslik sıhhat gibi saadet yoktur. Bir nefeslik sıhhatin ne anlama geldiğini entübe edilen hastalarımızla müşahede ettik. Sizden, içlerinden biri olduğum sağlık çalışanları adına ricada bulunuyorum. Bulaşıcı hiçbir hastalığı hafife almayın. Söz konusu Kovid-19 ise asla hafife almayın. Virüs belki size güç yetiremeyebilir. Sizden bulaştığı kişinin hayatını ise altüst eder. Onu bir tek nefese muhtaç bırakır." diye konuştu.

Bakan Koca, 1 milyon 100 bini aşkın sağlık çalışanı bulunduğunu, büyük kısmının gece gündüz salgına karşı savaş verdiğini söyledi.

Bu gücü ayakta tutmanın salgınla mücadelenin altın kurallarından biri olduğunu vurgulayan Koca, omuzlarındaki yükün azaltılması gerektiğini belirtti.

Sağlıkta şiddet olaylarına değinen Koca, "Yaşadığımız ve tekrarlayan şiddet olayları sebebiyle de şunu belirtmek istiyorum. Şiddet, maruz kalana fiziken zarar verir ama failini ruhen küçültür. İnancıma göre bu toplum sağlık çalışanına şiddet göstereni dışlar. Toplumun dışlaması ise hapis kadar ciddi cezadır." diye konuştu.

Kovid-19 ile ilgili yürütülen aşı çalışmalarını da değerlendiren Koca, şöyle devam etti:

"Aşıyla ilgili haberler, dünyanın eline tutuşturulmuş bir teselli değildir, gerçektir fakat önümüzde daha birçok ay var. Belki de daha birçok ay söz konusu. Tünelin ucunun görüldüğünü bilerek sıkı tedbirle salgın karanlığından birlikte çıkalım. Çok değil, az yolumuz kaldı. Sizlerden tedbirlere uymanızı isterken bizlerin görevlerimizi layıkıyla yerine getirmeye çalıştığımızı bilin. Günlük test sayımız 110 binin üzerinde. Bu sayı bizimle benzer şartlarda bazı ülkelerin bir haftada yaptığı toplam test sayısını aşmaktadır. Filyasyon ekiplerimiz 783 bin 500 kilometrekarede virüsün izini sürüyor. Üçer kişilik birer tim olan ekiplerimizin sayısı yeni takviyelerle 11 bin 897'ye ulaştı. Uyguladığımız tedavinin isabeti ise yeni araştırmalarla da belgeleniyor." 

Journal Internal Medicine adlı uluslararası saygınlığa sahip bilim dergisinin Türkiye'nin mücadelede başarısını yansıttığına işaret eden Koca, "Yakında yayınlanan çalışma, kullandığımız klorokin ilacının hastanede yatırılarak tedavi edilen, yani durumu ciddi hastalardaki ölüm oranını yüzde 30 düşürdüğünü göstermektedir. Tek ihtiyacımız tedbirlere daha fazla sarılmaktır. Kurallara ihmalsiz uyarak virüse karşı birbirimize teminat vermektir. Felaket tellallığı yapanlara ise maskemizin altından gülebiliriz. 'Bu tedbirler bu milletin harcı değil' diyenler de çıkıyor. Bu gibilere, başkalarıyla aramızdaki dağlar kadar mesafeyi gösterelim." ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanlığı ile iş birliğinde ülke genelinde alınan tedbirlerin yanı sıra illerde hıfzıssıhha kurullarınca alınan yerel tedbirler bulunduğunu, bu tedbirler sayesinde yayılıma karşı ciddi başarılar kaydedildiğini vurgulayan Koca, yerel şartlara göre yerel mücadele stratejisinden sonuç alındığını dile getirdi.

"Bugüne kadar Türkiye olarak bir çözümsüzlükle karşı karşıya kalmadık" 

Gerçekleştirdikleri çalışma toplantıları ve mücadelenin yeni sonuçları hakkında da bilgi veren Koca, şunları söyledi:

"Gün boyunca Samsun, Amasya, Çorum, Ordu, Sinop ve Tokat'ın salgınla mücadelede geldiği noktayı, bütün hastalıkları içerecek şekilde sağlık hizmetlerini, personel ve yatırım ihtiyaçlarını gözden geçirdik. Samsun, geçtiğimiz dönemde yükselişteydi, hızlı ve etkili müdahalelerle son bir haftada üçte bir oranında, yani yüzde 30'dan fazla vaka sayısında düşüş sağlandı. Amasya'da vaka sayısındaki düşüş oranı yüzde 40. Çorum'da son bir ayda vaka sayısı yarı yarıya azalmış oldu. Yine son bir haftada polikliniklere başvuran hasta sayımızda da yüzde 50 düşüş var. Ordu'da vaka sayımızda yüzde 30, Sinop'ta yüzde 50 düşüş görüyoruz.Tokat'ta ise son bir haftada vaka sayısında yüzde 50'ye yakın düşüş görüyoruz. 

Salgınla mücadelede yatak kapasitesi, yoğun bakım imkanları sürecin hayati unsurlarıdır. Bugüne kadar Türkiye olarak bir çözümsüzlükle karşı karşıya kalmadık ama biliyoruz ki bazı ülkelerde hastane koridorları salgının çıkmaz sokakları oldu. 6 ilimizde yeni aldığımız kararlarla mevcut imkanlarımızı takviye etmiş durumdayız."

Bakan Koca, hastane doluluk oranları ile ilgili de bilgi vererek, şunları kaydetti:

"Samsun'da erişkin yatak doluluk oranı yüzde 62, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 77, solunun cihazı doluluk oranı ise yüzde 40. Buna rağmen önümüzdeki aylarda olası viral enfeksiyon, gribal sebebiyle Samsun'a 74 yoğun bakım ünitesi ilave ediyoruz. Amasya'daki yatak doluluk oranımız yüzde 40, yoğun bakım doluluk oranınız yüzde 75, solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 64. Mevcutlara ilave olarak 36 yoğun bakım daha ilave ediyoruz. Çorum'da yatak doluluk oranımız yüzde 47, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 60, solunum cihazı doluluk oranı ise yüzde 41. Çorum'da ise 7 yoğun bakım yatağı ilave ediyoruz. Ordu'da yatak doluluk oranımız yüzde 38, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 69, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 40. Mevcut yoğun bakım yataklarımıza 76 yatak ilave ediyoruz. Sinop'ta yatak doluluk oranımız yüzde 43, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 71, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 59. Sinop için yoğun bakım ilavemiz 19 yatak oldu. Tokat'ta yatak doluluk oranımız yüzde 43, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 70, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 36. Mevcut yoğun bakım yataklarına 18 yatak ilave ediyoruz. İhtiyaç halinde 30 yatak daha eklemek üzere planlarımızı yaptık." 

Bakan Fahrettin Koca, Türkiye genelindeki hastane doluluk oranları hakkında ise şu bilgileri paylaştı:

"Türkiye genelinde yatak doluluk oranımız yüzde 51, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 68, solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 33. Yani bu anlamda bir sorun olmadığını çok rahat söyleyebilirim. Filyasyon ise 6 ilimizde tüm Türkiye'de aşı çözümüne ve hastalık son bulana kadar önemini korumaya devam edecek. Bugüne dek temaslıların yüzde 98,7'sine ulaştık. Yani yüzde 1,3'üne ise çeşitli sebeplerle ulaşamadık. Benzer konularda tenkitler olabiliyor. Bu tenkitleri yapanlar yüzde 98,7'ye bakmak yerine maalesef başlarını sadece yüzde 1,3'e çeviriyor. Onlara dönüp yüzde 98,7'ye de bakmalarını öneriyoruz. Altı ilimizin her birinde filyasyondaki gücümüzü daha da artırıyoruz. Önümüzdeki aylarda tedbir amaçlı. Samsun'da filyasyon ekip sayımızı 175'e çıkardık. Amasya'da 54, Çorum'da 122, Ordu'da 126, Sinop ilimizde 39, Tokat'ta ise 100 filyasyon ekibimiz sahada."

Bakan Koca, "Özellikle şu dönemde ilave, daha sert tedbirler almak gibi bir yaklaşımımızın olmadığını söyleyebilirim." dedi.

Bir basın mensubunun, "Okulların açılması vaka sayılarını etkiledi mi?" yönündeki sorusu üzerine Koca, okulların açılmasıyla eğitim alan öğrenciler açısından herhangi bir artış olmadığını, bir sorun bulunmadığını çok rahatlıkla söyleyebileceğini belirtti.

"Genel anlamda da Türkiye genelinde 3-4 il dışında vaka sayılarının, yani test yapılarak pozitif olduğumuz vakalardan bahsediyorum, hastanede yatan hastalardan bahsetmiyorum. Hastanelerde azalış söz konusu ama vaka sayılarında önemli oranda düşüş olduğunu ifade etmek istiyorum." diyen Koca, şöyle devam etti:

"6 ilimizde ortalama vaka sayılarındaki düşüşü ifade ettim. Yani yüzde 30'lardan, yüzde 55'lere 60'lara kadar düştüğünü, bununla beraber poliklinik sayılarında da giderek yarı yarıya neredeyse azalmanın olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Dolayısıyla şu dönemde vaka sayısının ayrıca düştüğü bir dönem olduğunu... Zaten başlayan hazırlık ve birinci sınıfta ve tercihe bağlı olarak gelen öğrencilerimizdi. Bu anlamda da şu an önemli bir sorun olmadığını... Önümüzdeki haftalarda Bilim Kurulu bu salgının seyrini değerlendirerek kademeli geçişi gündemine alacaktır." 

Sağlık personeli atamalarıyla ilgili son gelişmelerin neler olduğu yönündeki soru üzerine Bakan Koca, özellikle bu dönemde açılan ve açılacak hastaneler bulunduğunu söyledi.

Bu çerçevede çalışma yapıldığını, bir iki hafta içinde alınabilecek personelin ne kadar olacağı, sayıları ve ne zaman alınmasıyla ilgili detaylı açıklama yapılabileceğini aktaran Koca, "Bu, çok uzak değil. Önümüzdeki haftalar, hem sayı hem hangi alanlarda bu alımın yapılacağını zaten söylemiş olacağız ve ilan etmiş olacağız. Bu yıl alım için çıkmış olacağız." diye konuştu.

Kış mevsimine yaklaşılmasıyla koronavirüsle ilgili ek tedbir alınıp alınmayacağı sorusu üzerine Bakan Koca, şöyle dedi:

"Özellikle şu dönemde ilave, daha sert tedbirler almak gibi bir yaklaşımımızın olmadığını söyleyebilirim. Çünkü şu an aldığımız tedbirlerle vaka sayısının giderek düşmeye başladığını Türkiye genelinde ifade etmiştim. Bu, yer yer bazı illerimizde sorun olduğunda, artış söz konusu olduğunda il hıfzıssıhha kurullarımız zaten bölgesel, il, hatta ilçe, mahalle bazında, köy bazında karar alabilme yetkisine sahip. Dolayısıyla Türkiye genelinde şu an alınan kararlar dışında ilave bir yasak düşünülmüyor. Özellikle şu dönemde bizim tedbirlere uyumumuz son derece önemli. 

Önümüzdeki bir iki ay içinde bir araya gelişlerin, kapalı ortamlarda bulunabilirliğin fazla olmasıyla viral enfeksiyonların artabileceğini biliyoruz. Virüsün halen virülansını değiştirmediğini de biliyoruz. Yani virüsün hastalık yapıcı etkisi devam ediyor. O nedenle önümüzdeki aylar bu etkinliğin azalabilmesi, bulaşıcılığın azalabilmesinin en önemli engellerinden biri mesafe ve maske olacak. Dolayısıyla mesafe ve maskeyi önümüzdeki aylar daha hassasiyetle, daha yaygın şekilde uygulamamız gerekiyor. Bununla ilgili daha sıkı tedbirlerin alındığını, ceza dahil olmak üzere, tahsili dahil olmak üzere birtakım yaklaşımlar, Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği şekliyle devreye girmiş durumda. Dolayısıyla bunun dışında ilave bir tedbir düşünülmüyor.

Ayrıca ilave olarak HES kodunu biliyorsunuz. Bizim vakalarımız HES sisteminde yer alıyor. Liste olarak gördüğümüz için pozitif ve temaslıların hareketini engellemek, izolasyonlarını mutlaka sağlamak noktasında özellikle birçok alana girişte HES uygulaması yaygınlaşabilir ve yaygınlaştırmak istiyoruz. Bunun dışında ilave bir tedbir gündemimizde yok."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri